Merhaba dostlar
ANADOLU’DAN SEMERKANT’A SEMERKANT’TAN ANADOLU’YA kitabım yayınlandı.
Bu çalışmam da çok sevdiğim Özbekistan’ı size tanıtmak istedim. 2005-2008 yılları arasında Özbekistan’da yaşadım. 2013 yılı Kasım ayında tekrar gittim ve gezdim.
Kitabımda Özbekistan’da yaşadıklarımı, gözlemlerimi, Bursa ve Osmanlıyla bağlantılarını yazdım. Emir Sultan’ın, Ali Şir Nevai’nin, Emir Timur’un, ünlü astronom Uluğ Bey’in, Babur Şah’ın, İmam Buhari’nin dolaştığı yollardan geçtim. Buhara’nın, Semerkant’ın, Hokant’ın, Margilan’ın, Fergana’nın, Keles’in tarih kokan havasını soludum.
Semerkant’ta Uluğ Bey’in kurduğu medresede ders veren Kadızade-i Rumi’yi ve Timur’un gözdesi bu şehirde muhteşem yapılara imza atan Lami Çelebi’nin dedesi Ali bin İlyas’ın yaptığı yapıları aradım.
Eski Buhara’nın on iki kapısını gezdim. Birinden Enver Paşa, Hacı Sami Bey ve Türkistanlı yurtseverler son yolculuklarına çıkmışlardı. Türkiye tarafından restore edilen Nakşibendi degâhına gittim.
Hokant hanlarının sarayının önündeki parkta “dağlar kızı Reyhan”ı dinledim. Dünyanın en eski şehri, ipek kenti Margilan’ın sokaklarında dolaştım. Çongara’yı buldum. Onlar, Özbekistan’ın en iyi pirincini üretiyorlar.
Hiva’nın Unesco tarafından yaşayan kültürel miras olarak ilan edildiğini, dünyanın en eski yaşayan 7 kentinden birisi olduğunu biliyor musunuz?
Bursa ve Anadolu ile bağlarını mektuplar şeklinde yazıya döktüm. Çalışmamı seyyahların anılarıyla daha da zenginleştirdim.
Kitabımın, Özbekistan’a yatırım yapmak isteyen iş adamları, tarih meraklıları ve bölgeye gitmek isteyenler için faydalı olacağına inanıyorum. Kitabımın basımına destek veren dostlarıma teşekkür ederim.