1.. Ermenistan Hükümeti, 9 Mayıs 2021 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ (AİHM) ne Türkiye aleyhine; Suriye paralı askerlerini Azerbaycan’a almak ve nakletmek, 44 günlük savaş sırasında Azerbaycan’a askeri destek sağlamak iddialarıyla Devletlerarası başvuruda bulundu. Özellikle Ermeni Hükümeti, 44 gün savaşları sırasında Türkiye’nin yaşam hakkını, işkence ve insanlık dışı muamele yasağını, özgürlük hakkını, mülkiyet hakkını, kişisel ve aile hayatı hakkını ihlal ettiğini iddia ediyor. Hükümet, Türkiye tarafından Azerbaycan Cumhuriyeti’ne Suriyeli paralı askerlerin işe alınması ve nakledilmesine ilişkin kapsamlı kanıtlar, Azerbaycan ordusuna askeri teçhizat, silah ve mühimmat tedarikine ilişkin kanıtlar ve ayrıca, savaşta Azerbaycan Cumhuriyeti’ne katılımına ilişkin diğer kanıtlar sunmuştur.
2. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Azerbaycan’ın Ermenistan’a yönelik, Karabağ’ daki mayınların haritasının verilmesi konusundaki ikinci şikayetini geri çevirdi. Avrupa Mahkemesi, söz konusu başvurunun, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ ne daha önce Azerbaycan Hükümeti tarafından yapılmış bulunan devletlerarası başvurunun ayrılmaz bir parçası olarak ele alınması gerektiğine karar vermiştir.
3. Azerbaycan, Ermenistan’a karşı AİHM’e yeni bir geçici tedbir talebinde bulundu Azerbaycan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) sunduğu yeni bir geçici tedbir talebi hakkında Ermenistan Hükümeti’ne bilgi verildi, Ermenistan’ın AİHM temsilcisi bilgilendirdi. Avrupa Mahkemesi, söz konusu başvurunun, Azerbaycan tarafından Ocak 2021’de yapılan devletlerarası başvurunun ayrılmaz bir parçası olarak ele alınması gerektiğine karar vermiş ve ayrı bir dava olarak kabul etmemiştir.
4.. Brezilya Ermeni diyakosluğu ruhani lideri Piskopos Berberian ve diyakosluğunun temsilciler konseyi sekreteri Andre Kisajekian Brezilya’nın Ulusal Adalet Konseyi Başkanı Louise Fux ile görüşmede Ermeni <sözde> soykırımının tanımasının önemini anlattılar. Ermeni ruhani lider, Brezilya’nın Ulusal Adalet Konseyi Başkanı’ na Osmanlı Devleti tarafından gerçekleştirilen Ermenilerin kitlesel katliamlarını yakından araştırmasını önerdi.(Not; Bizim yetkililer bu mesajımızı okusalar, herhalde araştırmayı birlikte yapalım derlerdi! ..,o.tan)
5. Armedia web sitesinde “Türkiye Yeni Numaralara Başvuruyor” başlıklı bir yazı yer alıyor. Haberde özetle şu bilgi var, “Türkiye’nin Ermenistan’a yönelik saldırgan söyleminde son dönemde gözle görülür bir değişiklik oldu. Üstelik Ankara, yapıcı bir yaklaşım sergilediğini göstermeye çalışıyor. Ankara’nın söylemindeki değişimin Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki gerilim zemininde gerçekleşmesi dikkat çekici….. 14 Haziran’da Türkiye ve ABD cumhurbaşkanları arasında Erdoğan’ın büyük önem verdiği bir görüşme bekleniyor. Görüşme, şu anda ciddi bir kriz yaşayan Türk-Amerikan ilişkileri için belirleyici olabilir. Bu toplantı öncesinde Türkiye, komşu bölgelere yönelik yıkıcı söylemini değiştirmeye, ya da en azından bir sahte izlenim yaratmaya çalışıyor. Türkiye’nin Ermenistan’a yönelik politikası değil, sadece söylemi olduğu üstelik uzun sürmeyeceğini de bilinmeli,dir. Türkiye, aktif Türk-Azerbaycan ikili gündeminin kanıtladığı gibi, Ermenistan’a yönelik düşmanca politikasını sürdürmektedir.
6. Ermenistan’ın eski Vatikan Büyükelçisi Mikayel Minasyan, “Ermenilerin göçü ve sebepleri konusunda korkarım ki son ve en yıkıcı göç başlayacak. 19. yüzyılın sonlarından itibaren Ermeniler kendilerini kurtarmak için Osmanlı İmparatorluğu’ndan göç ederlerdi. 20. yüzyılın ortalarından günümüze kadar Ermeniler, Ortadoğu’daki savaşlardan göç ediyorlar. 2000’li yıllarda Ermeniler daha iyi bir yaşam sürmek için Ermenistan’dan göç ediyorlardı.
2021’de korkarım ki son ve en yıkıcı göç başlayacak ve Ermeniler birbirinden göç edecek. (Not ; Bu ifadeden, Ermenilerin daha ziyade Ermenistan’ dan göç edecekleri anlaşılıyor.., o.tan)
7. Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID) İnsani Yardım Bürosu, Ermenistan’da yerlerinden edilmiş insanların yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak üzere Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı’na (WFP) 1 milyon dolarlık katkıda bulundu. Nakit transferleri en savunmasız insanları desteklemekte ve aynı zamanda yerel ekonomiyi canlandırmaktadır.
8. Ermenistan, BM Dünya Turizm Örgütü Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. Karar, Atina’daki oturumda alındı. Avrupa Bölge Komisyonu’nun 67. oturumu 2022’de Ermenistan’da yapılacak.
9. Ermenistan Toprak Yönetimi ve Altyapı Bakan Yardımcısı Hakob Vardanyan, Ermenistan Ulusal Meclisi’nin 3 Haziran özel oturumunda, “ Metsamor Nükleer Santrali’ni işletmek için kendilerine 10 yıllık bir lisans daha verilmesini beklediklerini, Rus uzmanların yanı sıra Çek şirketi Skoda’nın da nükleer santralde çeşitli teknolojik çalışmalar yürüttüğünü” söyledi.
10. AB’nin dış işlerinden sorumlu baş sözcü Peter Stano, “Ermenistan ve Azerbaycan’a tutsakların serbest bırakılması dahil insani sorunları çözme çağrısında bulundu. “
11. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Ararat ilinde vatandaşlarla yaptığı toplantıda Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından yapılan araştırmayı sundu. Paşinyan, “Azerbaycan, 44 günlük Karabağ savaşından önce, 2010-2020 arasında, 2/3’ü BDT ülkelerinden olmak üzere Ermenistan’dan 8,2 kat daha fazla silah ithal etti” dedi.
12. , Yüksek Teknoloji Sanayi Bakanı Hayk Çobanyan Çarşamba günü yaptığı açıklamada, “Ermeni Savunma Sanayi Firmalarının, Orduya daha gelişmiş silahlar sağlayacağını” söyledi.
13. Ermeni Amerikalı Michigan Eyalet Temsilcisi Mari Manoogian, 3 Haziran Perşembe akşamı Amerika Ermeni Meclisi (AAA) “Staj Programı Yaz Konuşmacı Serisi”ni Açılış Konuşmacısı olarak başlattı. Etkinlik, tüm topluluk üyelerine açık. AAA Batı Bölge Direktörü Mihran Toumajan’ın moderatörlüğünü yaptığı açılış konuşmasının ardından, Manoogian, doğduğu yer olan Birmingham, Michigan ve Ermeni Amerikan toplumunda kök salan siyasete nasıl başladığından bahsetti. Yerel Ermeni cemaatinin esnekliğinden ve canlılığından ilham aldığı için Ermeni Amerikalı üniversite öğrencilerine ve genç profesyonellere fırsatlar sağlamanın önemine dikkat çekti. Temsilci Manoogian, Meclis’in çalışmalarını ve örgütün gelecek neslin Washington DC’deki siyasi süreci daha iyi anlamasını sağlayan stajları takdir ettiğini belirtti.
14. Washington D.C.’ deki Ermeni Hukuk Adalet ve İnsan Hakları Merkezi (ALC), yasadışı olarak tutulan Ermeni savaş esirlerinin yargılanmasına ilişkin bildiri yayınladı. ALC, Ermenistan’ın başkenti Erivan’da bulunan Uluslararası ve Karşılaştırmalı Hukuk Merkezi (ICLaw) ile, Azerbaycan tarafından esir alınan yaklaşık 100 Ermeni savaş esiri adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dava açmak ve savunuculuk yapmak için ortaklık kurdu.
16. Ekatimerini web sitesi, “Erdoğan, Putin’in Belaruslu müttefiki diktatör Alexander Lukashenko’nun resmi kınamasını sulandırmak için NATO içindeki veto yetkisini kullanma kararını görüşmek üzere Dr Aykan Erdemir ile yapılan söyleşiyi The Greek Current Podcast’ de yayımlıyor. Erdemir, Demokrasileri Savunma Vakfı’nda Türkiye programının kıdemli direktörü.
17. Agos Gazetesindeki haber, “Almanya 20. yüzyılın ilk soykırımı için özür diliyor” başlığını taşıyor. Daha önce bizim de verdiğimiz haber şu bilgi ile başlıyor; “Tarihçilerin 20. yüzyılın ilk soykırımı olarak tanımladığı, bugünün Namibya, dönemin Güney Batı Afrikası’nda gerçekleşen kırımda, Kayzer İmparatorluk ordusu Alman yerleşimcilere yer açmak için 65-80 bin Herero, 10-20 bin Nama’yı katletmişti. Hererolar’ın % 80’i, Namalar’ın % 50’si soykırıma uğramıştı.”… Haberin Soykırımlar Çağı bölümünde dikkat çeken şu ifade yer alıyor; “Her ne kadar Naziler’in, Almanya başta olmak üzere, Danimarka’dan Bulgaristan’a işgal ettikleri ülkelerdeki 6 milyon Yahudi’yi (Romanlar ve eşcinseller de aynı akıbete uğradı) katletmelerinin sorumluları 1945’de Nuremberg’de yargılandıysa da, 1948’de Birleşmiş Milletler’in kararı ile soykırım uluslararası hukukta yer aldı. Hukuki bir karşılığı olsun olmasın, tarihçiler bu kararın tanımına uyan 20. Yüzyıldaki ilk olay olarak Herero ve Nama katliamını ele almıştı. İkinci olarak, Ermeni <sözde> Soykırımı bir dizi ülkede kabul görürken, International Association of Genocide Scholars, 2007’de Asurilere ve Rumlara yapılanları da tanıma dahil etti. (Not; Biz içimizde, bağrımıza bastığımız Ermeniler, hatta Türk zannettiğimiz bazı vatandaşlarımıza bile soykırım yapmadığımızı anlatamamışız. Biden, Macron gibi Ermeni propagandası altındaki üçüncü şahısları kınamaya ne derece hakkımız var diye kendimize sormalıyız. Esas suçlu, yıllardır iktidarda kalıp da Ermeni diasporası ile başa çıkamayan Türk Yöneticileridir. ABD Başkanı Biden’ ın kararından sonra aklımız başımıza gelmiştir diyelim!.., o.tan)
Bir yanıt yazın