AND OLSUN Kİ; Bu ülkeyi yeniden bağımsız ve özgür kılan kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’e yapılan hakaretlerin peşini
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel
bırakmayacağız. AND OLSUN Kİ; Bu konuşmayı yapandan da, bu konuşmayı sessizce dinleyenlerden de bunun hesabını soracağız. AND OLSUN!!!
“AND OLSUN Kİ; Bu ülkeyi yeniden bağımsız ve özgür kılan kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’e yapılan hakaretlerin peşini bırakmayacağız. AND OLSUN Kİ; Bu konuşmayı yapandan da, bu konuşmayı sessizce dinleyenlerden de bunun hesabını soracağız. AND OLSUN!!!” demiş.
Bunları nereden söylediği mühim.
Emperyalizimin kucağından söylemiş ise durup düşünmek gerek.
Bu gibi laflar Sandıksal Amerikan Demokrasinin ortak ağzı(jargon)dır 1 )
Hani O.Veli ‘nin “Neler yapmadık şu vatan için / Kimimiz öldük kimimiz nutuk söyledik.” dediği gibi.Bu lafları 1992’de yeniden CHP’nin açılmasından buyana idarecilerinden hep duyarız da …..
***
Malumdur ki “Evi camdan olan, başkasının evine taş atmasın! ” diye bir U(R)us atasözü var.
Özgür Özel de en sonunda siyasetçidir. Halen de CHP Grup Başkanvekili.Taş atarken dikkatli olmak zorundadır.
Hele siyaset cambazhanesinin ipi üstündeyken…
– AB(D) istemlerini daha iyi yaparım yarışına 19 yıldır iktidarda olan ile girilmez (* ); PKK’nın uzantısı Meclis’e sokulmaz; AKP’nin eskisi Amerikancılarıyla siyasi ortaklık yapılmaz.
– Partinin elindeki belediyeler eliyle sadaka dağıtma yarışına girilmez; şeffaf bütçeli olmaları için onları iyi denetlemiyor ise.
Bir ipte iki cambaz oynamaz derler…
İlk seçimde milleti bölmeye çalışan iki kampın elebaşı partileri meclis dışına düşürecek Millete güven verecek yeni bir siyasi yapıya gerek olduğunu konjonktür işaret ediyor.
Tıpkı Mustafa Kemal’in milleti birleştirdiği gibi.
Mustafa Kemal Paşa’nın önderliği ve Partisi, zor günlerde her kesimden insanı birleştirdi. Siyasetinin ilkesi vatanseverlik ve fedailikti. ‘‘Söz konusu vatansa, gerisi mevzubahis değil “di!
Mustafa Kemal milleti bir amaç etrafında ,Vatan’da birleştirdiği kesimlerin temsilcileri:
İslâmcı:Mehmet Akif, Hasan Basri Çantay, Eşref Edip…
Halkçı/Türkçü:Yusuf Akçura, Ziya Gökalp, Dr. Reşit Galip, Şükrü Saracoğlu, Mustafa Necati, Vasıf Çınar, Dr. Tunalı Hilmi, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Ahmet Ağaoğlu, Fuat Köprülü, Tahir Karauğuz…
Sosyalist/İlerici:Mahmut Esat Bozkurt, Tevfik Rüştü Aras (İttihatçı), Dr. Şefik Hüsnü, Dr. Hikmet Kıvılcımlı, Şevket Süreyya Aydemir, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Falih Rıfkı Atay, Nazım Hikmet, Aka Gündüz, Celal Nuri, Enis Behiç…
İttihatçı:Sadrazam Talat Paşa, Cemal Paşa, Celâl Bayar, Yunus Nadi, Halil Menteşe, Kâzım Yurdalan, (Kâzım Karabekir, İsmet Paşa gibi askerler de İttihatçıydı)…
Hacı- Hoca:Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi, Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi, Nazillili Hacı Şükrü Efendi, Rizeli Hacı Hafız Osman, Isparta Demiralay Komutanı Hafız İbrahim Efendi, Afyon Çelikalay Komutanı İsmail Şükrü Bey…
Liberaller:Halide Edip ve eşi Dr. Adnan Adıvar, Rıza Nur…
Askerler: Kâzım Karabekir, İsmet İnönü, Mareşal Fevzi Çakmak, Fahrettin Altay, Ali Fuat Cebesoy, Ali İhsan Sabis, Bekir Sami, Refet Bele, Cafer Tayyar, Kılıç Ali, Ali Çetinkaya, Cevat Abbas, Fethi Okyar, Kâzım Dirik, Kâzım Orbay, Kâzım İnanç, Kâzım Özalp, Selahattin Adil Paşa, Hüsrev Gerede, Kemalettin Sami Paşa, Rauf Orbay…
Gerilla-Milisler: Yörük Ali Efe, Demirci Mehmet Efe, Gökçen Efe, Kara Fatma, Topal Osman, İpsiz Recep, Köprülülü Hamdi Bey, Arslan Bey, Yahya Kaptan, Kasap Osman, Fuat Balkan, Parti Pehlivan, İbrahim Ethem Bey, Hacim Muhittin Bey, Çıldırlı Kara Masum Ağa… Daha nice isimler… ( E.Dolapçı’nın 24 Şubat 2015 tarihli Mustafa Kemal de milleti ‘Vatan’da birleştirmişti! yazısından)
( *) Ayrıntı için “Friday, May 21, 2021, 01:58:45 PM GMT+3” ve Subject: [Turkish Forum – eturkiyeyiz.biz] Cumhur Kampı ileMillet Kampının ABD’ye yaranma yarışı Amerikan sahasına taşınmışmış iletisine bakılması
(1 )Demokrasinin iki çeşidi vardır.
‘Biri zor ve gerçek olanı, öbürü de kolayı, oyun olanı…
Topraksızı topraklandırmadan, işçinin durumunu sağlama bağlamadan, halkı esaslı bir eğitimden geçirmeden olmaz birincisi, köklü değişiklikler ister. Bu zor demokrasidir ama gerçek demokrasidir.
İkincisi kâğıt ve sandık demokrasisidir. Okuma yazma bilsin bilmesin; toprağı, işi olsun olmasın, demagojiyle serseme çevrilen halk, bir sandığa elindeki kâğıdı atar. Böylece kendi kendini yönetmiş sayılır. Bu oyundur, kolaydır. Amerika bu demokrasiyi yayıyor işte. Biz demokrasinin kolayını seçtik, çok şeyler göreceğiz daha…” (1954,Köy Enstitülülerin “Tonguç Babası” İsmail Hakkı Tonguç)