Çoğu zaman yemek kültürümüz konusunda tartışmalar yaşanır. “ Falanca yemek bizim ile ait, başka iller bunu kendilerine mal ediyor.” Yemek çeşitleri kavgalarının yıllardır iller arasında tartışma yarattığını görmekteyiz.
Son günlerde hangi yemek hangi ile ait tescillenmeye başladı. Yemek kültürümüz ve zenginliğimiz de bu şekilde tescillenerek daha sağlam temellere oturtulmaya çalışılıyor.
İşte son gelişmeler:
Güneydoğu’nun hangi kentine ait olduğu sıkça tartışılan dokuz yemek Diyarbakır adına tescillendi. Yemeklerin tescillenmesiyle kentin turizminin canlanması bekleniyor.
Şehriye, Üsküre Kebabı, Tavuk Eşkenesi, Tirit, İçliköfte, Kabak Meftunesi, Kenger Boranisi, Kuru Dolma, Simindirik Çorbası, Diyarbakırlıların yüz yıllardır sofralarından eksik etmedikleri yemekler. Her ne kadar Diyarbakır’dan çıkmış olsa da bu yemekler çevre illerde de yapılıyor. Bu nedenle de iller arasında yemeğin kime ait olduğu konusunda sıkça tartışmalar da yaşanıyor.
Hiç kuşkusuz adı geçen ve tescillenen bu yemeklerin başka illerde de çeşitli biçimlerde yapıldığını ve tüketildiğini biliyoruz. Ancak, tescillenerek en azından hangi ile ait olduğunu da öğrenmiş olacağız.
Bu tescillenme işi, en azından unutulmaya yüz tutmuş zengin mutfak çeşitliliğimizin gün yüzüne çıkarılması açısından önemlidir.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) kente has bu yemeklerin Diyarbakır’a ait olduğunu tescillemek amacıyla Türk Patent ve Marka Kurumu başvurdu. 63 yemekle yapılan başvuruda dokuz yemeğe coğrafi işaret verildi. Yani bu yemeklerin Diyarbakır’a ait olduğu resmen tescillendi.
Kararın ardından düzenlenen tanıtım toplantısında yemekler kamuoyuna tanıtıldı.
Toplantıda konuşan DTSO Başkanı Mehmet Kaya, hem kaybolmaya yüz tutmuş tatların ortaya çıkarıldığını hem de korunduğunu söyledi. Yemeklerin tescillenmesinin istihdama da katkı sağlayacağını vurgulayan Kaya, “Coğrafi işaretli ürünlerimizi ortaya çıkarmak, bunları tanıtmak, bunu ticarileştirmek ve bunu Avrupa’ya taşıyacak şekilde tescillendirmek temel hedefimiz. Bunu yaparken hem kültürümüzü koruyacağız hem geçmişimize saygı göstererek, geçmişte bu topraklarda yaşayan insanların kültürlerine saygı göstererek aldığımız o değerleri geleceğe taşıyoruz. Bunun en önemli dallarından biri önemli bir istihdam da yaratıyoruz” dedi.
Konuşmaların ardından DTSO Mutfağı’ndan yapılan tescilli yemekler konuklara ikram edildi. Tanıtım toplantısına katılan yemek kitabı yazarı Silva Özyerli, yemeklerin tescillenmesinin kente ilgiyi arttıracağını söyledi. Özyerli, “Biz Diyarbakır’ın zengin mutfak kültürünü ortaya çıkaramamış bir şehiriz. Mutfak kültürümüzü gerektiği kadar tanıtamamışız. Hem yemek olarak hem toprağın bize sunduğu sebze, meyve, bakliyat, hububat olarak. Bu belki bu anlamda bundan sonra alan açacak ve insanların Diyarbakır’a ilgisini arttıracak” şeklinde konuştu.
Doğu Anadolu Aşçılar ve Pastacılar Federasyonu Başkanı Ali Geyik ise yemeklerin tescillenmesinin turizmi canlandıracağını söyledi. Geyik, “Bu kentte sonuçta faydası olacak ürünlerin, satışı olacak, bir marka oluşacak, ürünlerinin tanıtımı satışı olacak. Dışarıdan gelecek turistlerin bu ürünleri restoranları da yemesini sağlayacağız. Restoranlara gelir kaynağı olacak. Yöresel yemeklerimiz olarak ortaya çıkacak. Turizm açısından bir gelir kaynağı oluşacak” diye konuştu.
DTSO aslında 63 yemek için başvuru yapmıştı. Türk Patent ve Marka Kurumu, dokuz yemeğe tescil belgesi verirken, 54 yemek için değerlendirme süreci devam ediyor.
Yemeklerin yapımında emeği geçenler aşçı Ayla Polat sonuçtan duyduğu mutluluğu paylaştı. Polat, “Arkadaşlarımla beraber yaptık. Biz bu çalışmalarda, coğrafi işaret ürünü çalışmasında, yemeklerin yapım aşaması olsun, lezzet ve tat olarak, hem el lezzeti olarak birbirimize yakınız ve yakın olduğumuz için birlikte çalışmaya başladık. Bugün mutluyuz, gururluyuz, 9 yemeğimizin coğrafi işareti aldık” dedi.
Coğrafi işaretin tanımı, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından şöyle yapılıyor “Coğrafi işaret, tüketiciler için ürünün kaynağını, karakteristik özelliklerini ve ürünün söz konusu karakteristik özellikleri ile coğrafi alan arasındaki bağlantıyı gösteren ve garanti eden kalite işaretidir. Coğrafi işaret tescili ile kalitesi, gelenekselliği, yöreden elde edilen hammaddesi ile yerel niteliklere bağlı olarak belli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunması sağlanır.”
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın