Bu yara pansuman ile tedavi edilemeyecek!
Bu gidiş hayra alamet değil, gidiş kötü!
Her geçen gün bir öncekini arar hale gelen
Pandemi döneminde Sağlık Bakanının baştaki olumlu ve güvenilir tutumu bir süre sönra ‘Yalan Rüzgarı’ haline gelince güven erozyonu başladı!
Can kayıpları sayımızda ısrarla ‘minumum’ pozisyon uğraşları da açığa çıkınca tamamen güven duyulmaz oldu. Aşı temininde ise söylenenlerin tarihlerinde uyumsuzluk, miktarlarında değişiklik, vaadlerde tutarsızlık olması da halkta şaşkınlık yarattı.
Kapanma konusunda ise; keyfi kararlar, mantıksız yasaklar, bir kesime serbest davranma kimseyi memnun etmedi.
Tüm bunlar olurken, Cumhurbaşkanının Avrupa ve diğer ülkelere göre ‘’BAŞARILI’’ uygulama içinde olduklarını anlatması, gerçeği görenlerde kocaman tebessüm ve şaşkınlık yarattı!
Görüldü ki, bu sistem adeta çökmüştür!…Tek kişilik orkestra başarısızdır!.. Saz heyeti ise notasız çalıp söylemektedir!
Her gün farklı bir gündemle toplum meşgul edilirken, tutarsız politikalar artık iflas ettiğini göstermiştir. Çünkü vatandaş her geçen gün ‘’Boğazımı nasıl doyuracağım’’ endişesi ile baş başa kalmıştır!
Memleketin, insanların gündemi aş ve iş iken ‘ANAYASA’ değişikliği sadece bu topluma sinek vızıltısı gelir! Çünkü ondan önceki meseleler halledilmelidir. Anayasa karın doyurmuyor ama karnı fazlasıyla doyanların iplikleri pazara birer birer çıkmaya başladı!
FETÖ ve Tarikatlar ülke yönetiminde ‘söz sahibi’ derken şimdi de gerçekten söz sahibi oldukları ayan beyan ortaya çıkan ‘Mafya’ dedikleri organize suç örgütleri gündeme bomba gibi düştü!
Herkes şaşkın, herkes kirli çamaşırların ortaya çıkmasına şaşırdı ve bilmediğimiz kimbilir daha neler var diye düşünmeye başladı!
Görüldü ki; siyaset, mafya, tarikatlar el ele, kolkola ülkeyi bir güzel yönetiyorlar!.. Halk ise akşama bir somun ekmek derdine düşsün!
Görüldü ki; gazeteci geçinenler de bu yolda yanlışa destek vererek bilinmeyeceğini, duyulmayacağını sanarak mevzii kazandıklarını düşünüyorlardı! Onların da ‘Naylon gazeteci’ oldukları kendi ifadeleri ile ortaya saçıldı!
Ülkenin ızdırap çeken dış siyasetine değinmeye bile gerek duymuyorum.
İçi karışık olan bir ülkenin dışı düzenli olacak değil tabi!
Görülüyor ve yaşanıyor ki; gerçekten ‘’At izi it izine’’ karışmıştır
Çözüm acilen halka gitmek, sandıkları seçmenin önüne koymaktan geçiyor.
Her geçen gün gecikmenin bu ülkeye maddi manevi çok büyük zararı var ve zararın neresinden dönülse kârdır!
Haydi SEÇİME!..
Bir yanıt yazın