Sanki iki kimlik daha ortaya koymuşuz gibi görünüyor ama öyle değil. Eğer açıklık getirebilirsem, aslında hepimizin bilip de adını koymadığımız kimliklerden söz ediyoruz.
Bezirgân, Orta Çağın parasal düzenini yansıtan bir yapılanmadır. Para ve ticaret üzerinden yürüyen, bir yağma düzenidir. Bezirgân hem üreticiyi yağmalar hem de tüketiciyi yağmalar.
Böyle bir sosyo-ekonomik yapılanmanın hem kültürü hem de ideolojisi, onun inançlarıdır. Dindir.
Bu inanç ve kültürün ortaya koyduğu ekonomik yapıda, paranın faiz üzerinden üretilmesi, tefecilere ve genel olarak bezirganlara bırakılmıştı. Paranın yerine ne geçiyorsa, onun belirleyicisi Bezirganlardı. Ödeme biçimini ve ödemenin neyle ve nasıl yapılacağını tefeciler belirlerdi.
Bu ekonomik ve kültürel yapının, yani Bezirgân yapılanmasının, iktidar oluşumunda, derin etkileri vardı. Halende bu kültürel etki sürmektedir.
Kapitalizm geldi. Ancak bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde hem bezirgân yapılanma hem de kapitalizm, iç içe yaşamaya devam etti.
Bu iç içe yaşayışta, bir tarafta, kapitalizmin modern soygun düzenleri için oluşturulmuş, kurum ve kuruluşlar var olurken, öte yandan Bezirgân yapılanmasının, az da olsa, ekonomik olarak devam ettiğini belirliyoruz.
Bu bezirgân yapılanmanın, ekonomik kuralları, geçersiz kılınmış olsa da ideolojik ve kültürel etkileri, her ilişkinin ve her değerin içinde yaşamaya devam etti.
Ve bezirgân yapılanmanın, ürettiği kimlik yapılanması, tüm canlılığı ile devam etti, ediyor.
Öte yandan, kapitalizmin yarattığı; birlik olma ve bu birliği koruma duygusu kapitalizmle birlikte oluşmuştu. Birliğin ürettiği, üretimi ve toprağı savuma duygusu, bir kimlik oluşumuna sebep oldu. Biliyorsunuz, buna milliyetçilik deniyor.
Bu kimliğe, bir ölçüde modern kimlik diyebiliriz. Lakin kapitalizmin de eski yapılanışından çıkıp, yeni sermaye birikim modelleri ve para üretim modelleri ortaya çıkarınca, modern kimlik de şekil değiştirip, başka bir kimlik yapılanmasına ulaştı.
Bugün bireysel bencil kimlik dediğimiz, kendisinden başkasını hesaba katmayan ama toplum içinde belirleyici bir statüye varan bir başka kimlik…
Sayıları az da olsa parayı yönetenler bu kimliği yaşayanlardır. Bir nevi orta çağın bezirganları diyebiliriz.
Ülkemizde, feodal ya da bezirgân yapılanmasının ürettiği kimlikten söz etmiştim. Buna siyasal İslam kimliği de diyebiliriz.
Öte yandan kapitalizmin ürettiği ilişkilerden oluşan milliyetçi kimlik.
Kapitalist sermaye birikim modelinin de bir ötesine geçmiş, bir başka kimlik daha var. Üç kimlikle karşı karşıyayız.
Bu kimlikler, birbirleri ile hem siyasal hem sosyal çatışma yaşıyor.
İlk tasfiye olacak kimliğin, ilk kimlik olacağını varsaymak, kehanet olmaz.
İktidardaki siyasal İslam’ın, önemli ölçüde kimlik sıkıntısı çekmesi gerek kapitalizmin gerekse finans kapitalin, yarattığı ilişkiler manzumesidir.
Finansın yaratığı kimlik, bezirgân kimliğini tasfiye edecek gibi görünüyor.
18 Mayıs 2021