Bugün dikkat çekici haber başlıkları ve kısa açıklamalar aşağıya çıkarılmıştır;
1.. İtalya Ferrara Belediye Başkanı, Türkiye’nin İtalya Büyükelçisi Murad Salim Esenli’yi Ermeni <sözde> Soykırımı kurbanları anısına düzenlenen bir olayın iptalini sağlamaya çalıştığı için şiddetle eleştirerek “Ferrara, Türkiye değildir ” dedi.
2. Greek City Times, yayımladığı haberinde, “Ermeni Soykırımı’nın bir hafta önce ABD Başkanı Joe Biden tarafından tanınması ışığında, Ermeni Soykırımı’nı mantıksal olarak inkar etmenin bir yolu yoktur” diyor.
3. Ermenistan, Azerbaycan’ın Avrasya Ekonomik Birliğinin Hükümetler arası Konsey oturumuna katılımını engelledi.
4. Karabağ Ermeni Yönetimi, Karabağ’ ın Azerbaycan’a doğrudan bağlılığını reddediyor.
5. Karabağ Ermeni Yönetimi,“Azerbaycan’da arşivler yoğun şekilde tahrif edilmektedir” diyor.
6. El Pais’in Ermeni <sözde> soykırımı üzerine kapsamlı makalesinde “Soykırım siyasi nedenlerle reddedilmişti” diyor. Biz de, aksine, sözde soykırım her ülkede Meclisler tarafından siyasal olarak kabul edildi. 24 Nisan’ a kadar ABD’ de geçerli anlayış bu idi. Sonunda o da hukuksal olmayan siyasal kararı aldı..
7. ABD Senatörleri Edward J. Markey, Ron Wyden ve Jeff Merkley 2021 Türkiye İnsan Haklarını Teşvik Yasası’nın yeniden yürürlüğe girdiğini duyurdu.
Saygılar,
O. Tan
Ermeni Faaliyetleri ( 03 Mayıs 2021)
1.. Greek City Times, yayımladığı haberinde, “Ermeni Soykırımı’nın bir hafta önce ABD Başkanı Joe Biden tarafından tanınması ışığında, Ermeni Soykırımı’nı mantıksal olarak inkar etmenin bir yolu yoktur” diyor. Haber özetle şöyle, “ Bernard Lewis ve Justin McCarthy gibi tarihçilerin ana tezleri temelde, “Ermeniler isyan ettiler ve bir milyondan fazla Türk ve Kürt’ü öldürdüler, bu yüzden Osmanlılar onları yeniden yerleştirmek zorunda kaldı. Osmanlıların beslendiği ve onlara baktığı Suriye’ye tehcir sırasında sadece 40.000 Ermeni öldü ve ülkede 1,5 milyon Ermeni bile yoktu, bu yüzden 1,5 milyonluk büyük bir yalan.” ( Not: Aklınca ironi yapıyor! ..,o.tan)
2. İtalyan belediye başkanı, Türkiye’nin İtalya Büyükelçisi Murad Salim Esenli’nin Ermeni <sözde> Soykırımı kurbanlarının anısına düzenlenen bir olayın iptalini sağlamaya çalışırken yaptığı “hoşgörüsüz müdahalesi” nedeniyle eleştirdi. “Ferrara, Türkiye değildir ” dedi.
3. Rusya Dışişleri Bakanlığı resmi temsilcisi Maria Zakharova haftalık bir brifingde, “AGİT Minsk Grubu Eşbaşkanlarının çalışmalarının sürdüğünü “ söyledi ve Karabağ’ın statüsünün yanı sıra Karabağ’daki barışı koruma güçlerinin olası genişlemesi hakkında soruları yanıtladı. “Bu haftanın başlarında Fransa ve Rusya cumhurbaşkanları Putin ve Macron, arasında bir telefon görüşmesi yapıldı AGİT Minsk Grubu bünyesinde Dağlık Karabağ sorununun çözümüne yönelik çabaları yeniden başlatmaya söz verildi ve bu yöndeki somut girişimler dile getirildi.
4. Ermenistan, Azerbaycan’ın AEB Hükümetler arası Konsey oturumuna katılımını engelledi. Görüşmeden sonra onu veto eden Ermenistan olup olmadığı sorulduğunda, Ermeni Başbakan Yardımcısı Mher Grigoryan gazetecilere,”Evet, öyle diyebilirsiniz. Çünkü AEU hükümetler arası konsey oturumuna üçüncü bir ülkenin katılımı uzlaşma kararı gerektirir. Doğal olarak bu konuda fikir birliği yoktur. Ermenistan Azerbaycan temsilcisinin katılmasını kabul etmedi”dedi.
5. Analitik Merkez Hayatsk’ (Insight) tan bir uzman olan Arpine Melikyan, yaptığı bir röportajda iki NATO üye devleti (Washington ile Ankara) arasında uzun süredir devam eden anlaşmazlıkları aktardı . ABD Başkanı Joe Biden’in 24 Nisan adresinde Ermeni Soykırımı’nı tanımaya yönelik resmi hareketi, ABD-Türkiye ilişkilerinde giderek derinleşen gerilimi kışkırtmasına rağmen bir çıkmaz oluşturmuyor. Türkiye’nin dış politika vektörünü Batı’dan kuzeye ve doğuya kaydırması nedeniyle son dönemde gerilim daha da derinleşti” dedi.
6. Karabağ Ermeni Yönetimi Meclis Başkanı Artur Tovmasyan,, Karabağ’ ın Azerbaycan’a dikey (doğrudan) bağlılığını reddediyor. Dağlık Karabağ Meclisi Başkanı, Azerbaycan Demokrasi ve İnsan Hakları Enstitüsü Başkanı Ahmed Sahidov’a, Stepanakert’i (Hankendi) bir Azerbaycan şehri yapma tehdidinin arkasındaki meşru gerekçeleri reddederek yanıt verdi. “Azerbaycan makamlarının kışkırtıcı eylemlerinin devamı olarak kınayarak, üçlü açıklamada böyle bir maddenin yokluğunda ısrar ederek böyle bir dönüşümü dışladığını” bildirdi. Bu arada, Karabağ sivillerinin tek güvenlik garantörleri olarak Rus barışı koruma güçlerinin varlığının altını çizdi.
7. Müreffeh Ermenistan Partisi Milletvekili Naira Zohrabyan, Pazartesi günü yapılacağı açıklanan parlamentonun Başbakan seçimiyle ilgili özel oturumuna katılmayacağını bildirdi.
8. Cumhurbaşkanı Armen Sarkissian, Aurora İnsani Girişimi’nin kurucu ortaklarına, “Ermeni <sözde> soykırımının uluslararası tanınma çabalarından dolayı şükran mesajı gönderdi.
9. ABD Demokrat Parti üyesi ve Demokratik Senatörlük Kampanya Komitesi (DSCC) üyesi Elen Asatryan, Kaliforniya’da dikkate alınacak bir Demokratik Sözleşme olarak kınama karar çıkardı. Demokratik Sözleşme ile 27 Eylül 2020’de Karabağ ve Ermenistan’a karşı saldırının ardından 29 Nisan – 2 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen 44 gün boyunca Türkiye ve Azerbaycan’ı işledikleri savaş suçlarından dolayı kınanmaktadır. Karar, aynı zamanda, Kongre’yi ve Biden Yönetimini Türkiye ve Azerbaycan’a yaptırım uygulamaya ve Azerbaycan yetkililerinin tüm Ermeni savaş esirlerini ve sivilleri derhal serbest bırakmaları için çağrıya daet ediyor.
10. Karabağ Ermeni Yönetimi’ nden Davit Babayan yaptığı röportajda,“Azerbaycan’da arşivler yoğun şekilde tahrif edilmektedir. Arşivler Dağlık Karabağ’da korunmuştur, ancak, arşivlerin çoğu hemen Bakü’ye aktarılmış ve Azerbaycan’da büyük ölçüde tahrif edilmiştir” diyor.
11. El Pais’in Ermeni <sözde> soykırımı üzerine kapsamlı makalesi “Soykırım siyasi nedenlerle reddedildi” diyor. Makale, Ünlü İspanyol gazeteci ve El Pais’nın uluslararası bölümünün eski başkanı aynı zamanda France Press de dahil olmak üzere bir dizi İspanyol ve yabancı medya kuruluşunda da çalışan Guillermo Altares tarafından yazılmış. Makaleye ABD, Clark Üniversitesi’nde tarihçi, soykırım uzmanı, <sözde> profesör Taner Akçam ile yapılan röportajı da dahil edilmiştir. Altares, makalesinde, “Ermeni <sözde> soykırımının akademik çevreler tarafından doğrulanmış bir gerçek olup ABD yönetiminin de şüphesi olmadığını” söylüyor. (Not: Aksine, sözde soykırım her ülkede Meclisler tarafından kabul edildi. 24 Nisan’ a kadar ABD’ de geçerli anlayış bu idi. Sonunda o da hukuksal olmayan siyasal kararı aldı..,o.tan)
12. ABD Kongre Üyesi Adam Schiff, Facebook sayfasında, “Adaletin yernie getirilmesi için savaşıyoruz ve o yüzden çalışmalarımız devam ediyor. Ermeni <sözde> soykırımı kurbanları anısına her zaman Ermeni toplumunun yanında olmaya devam edeceğim” diyor. (Not: Seçim bölgesinde Türk nüfusu çoğunlukta olsaydı bizim yanımızda olmay tercih ederdi. Kendisine “Sahtekar, tarih ve hukuk bilgisi olmayan, adil yargılamadan uzak politikacı” diyorum..,o.tan)
13. Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis, Bakü’de (!) Ermeni <sözde> soykırımı hakkında konuştu. Bakü’de Azerbaycanlı mevkidaşı Ceyhun Bayramov ile düzenlenen ortak bir basın toplantısınd, “ABD Başkanı Joe Biden’ın Ermeni Soykırımı’nı tanıması üzerine şunları söyledi; “… ABD Başkanı’nın Ermeni Soykırımı’nı ülkesi adına nasıl tarihi bir gerçek olarak kabul ettiğini gördük. Litvanya da bu gerçeği kabul etti” dedi.Türkiye gibi Azerbaycan da Ermeni Soykırımı meselesinde çok acı verici bir yaklaşım izliyor” dedi.
14. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’ nün yayınladığı yıllık Dünya Basın Özgürlüğü Raporuna göre, Türkiye, 180 ülkenin yer aldığı basın özgürlüğü endeksinde 153üncü sırada.
15. Los Angeles’ ten Edvin Minassian’ ın, Agos Gazetesinde “ Biden’ın açıklaması ve olası gelişmeler” başlılı yayzısı yayımlanıyor. Minassian, şunları söylüyor; “Biden’ın açıklamasında,ne Türkiye Cumhuriyeti devletine ne de Türk milletine yönelik herhangi bir itham ve suçlama bulunuyor. Buna özellikle dikkat edildiğini gözden kaçırmamalıyız. Mağdur olan soykırım kurbanlarının Ermenistan yurttaşı değil, Osmanlı vatandaşı olmalarının altının çizilmesi, Biden’in bunu Obama veya Hillary Clinton’un tersine Ermenistan ile Türkiye arasında bir mesele gibi değil, insanlar daha doğrusu torunlar arasında çözülmesi gereken bir mesele olarak ele aldığını gösteriyor. Geçmişteki tazminat davalarında verilen kararlar genelde Ermenilerin aleyhine oldu. Bunun temel nedeni yargının ‘soykırımın olup olmadığı tesbiti bize düşmez’ diyerek yasama ve yürütmeyi işaret etmesi idi. Örneğin, yaşam sigortası davalarında, Yüksek Mahkeme davayı iptal gerekçesi olarak, ABD yönetiminin dış siyaset nedeniyle soykırımı tanımamasını gösterdi. Başkan ve Kongre’nin soykırımı tanımış olması, yargının ‘soykırım olmuştur’ tesbiti yapmasına neden olacağı için önümüzdeki dönemde farklı kararlar çıkabilir. Zaman aşımı veya federal devletin eyaletlerden üstünlüğü gibi argümanların bundan sonra etkisiz kalması bekleniyor. ABD ile ilişkisi olan şirketler soykırımdan ve iddia edilen mal mülk gasplarından faydalanmışlarsa veya devlet kurumları insan hakları ihlalleri nedeniyle mal sahibi olmuşlarsa ABD’nin yabancı devletlere vermiş olduğu bağışıklığı kullanamayacaklar.”
16. Ermenistan’ın İran Büyükelçisi Artashes Tumanyan, ‘Ermeni savaş esirlerinin serbest bırakılmasında İran’ın Azerbaycan üzerindeki etkisinin görülmesi arzu edilir” diyor.
17. ABD Senatörleri Edward J. Markey (D-Mass,), Ron Wyden (D-Ore.) ve Jeff Merkley (D-Ore.), 2021 Türkiye İnsan Haklarını Teşvik Yasası’nın yeniden yürürlüğe girdiğini duyurdu. Bu yasa ile ilgili taraf kınanmaktadır. Türkiye Hükümeti tarafından 2016 darbe girişiminin ardından yoğunlaşan hak ihlalleri. Türk toplumu genelinde gazetecileri, siyasi muhalifleri, muhalif sivil toplum aktivistlerini ve azınlıkları susturmak ve sınırları dışındaki Türk vatandaşlarını hedef almak için bir kampanya yürüttü. Bu mevzuat, Amerika Birleşik Devletleri’nin, Türkiye’deki zorlu demokratik ilerlemenin daha fazla erozyona uğramasını önlemek için bu NATO müttefiki ile önemli kozlarını kullanması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. ABD, Türkiye İnsan Haklarını Teşvik Yasası’nı ilk kez 2017’de 2019’da uygulamaya koymuştu.”
18. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, bugün Ulusal Meclis kürsüsünden Ermeni <sözde> Soykırımı’nın ABD Başkanı Joe Biden tarafından tanınması hakkında konuştu. Kendisine göre Biden’ın tanınmasının üç faktörü olduğunu söyledi: “Uzun vadeli, orta vadeli ve kısa vadeli. Başbakana göre uzun vadeli, Ermeni diasporasının onlarca yıldır yaptığı çalışmadır. Orta vadeli faktör Türkiye’nin bölgesel politikasıdır ve kısa vadeli faktör Türkiye’nin Ermenistan’ın demokratik bir ülkesi olan Dağlık Karabağ’ daki ‘daki 44 günlük savaşa dahil olmasıdır.” (Not: Web sitesinin yorum kabul edip etmediğini anlamak için aşağıdaki basit yorum verildi..,o.tan) “Orhan Tan; Ermeni diasporasının onlarca yıldır yaptığı çalışma nedir? Herhangi bir yorum?”
19. John Hopkins Üniversitesi SAIS Bologna Merkezi’nde Avrupa Kamu Politikası Yüksek Lisansının akademik direktörü ve Avrupa Komisyonu’nda eski bir genişleme genel müdürü olan Michael Leigh’e göre, “ Biden’ ın <sözde> soykırımı tanıması Türkiye’nin dış politikada manevra özgürlüğünü, Türkiye’nin bölgesel hedeflerini büyük ölçüde azaltacaktır.”.
20. Avim Bülteni’ nde, Milliyet Gazetesine atfen “ 1915 OLAYLARI İLE İLGİLİ ÇOK KRİTİK BELGELER: SAVAŞ SIRASINDA ERMENİ HASTANESİNE YARDIM YAPILMIŞ” başlığı ile şu haber var, “ 1915 olaylarına ilişkin Osmanlı belgelerinde neler var? Bu belgelere nereden, nasıl ulaşılabiliyor? Arda Erdoğan ve Barış Tan, bu soruları Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Uğur Ünal’a sordu. Ünal sorulara çok kritik belgelerle cevap verdi. Osmanlı Devleti’nin muazzam bir arşiv hafızası olduğunu belirten Ünal, 1915 Olayları ile ilgili yüz binlerce belge var. Ve bu belgelerin hepsi arşivimizde koruma altında. Araştırmacıların da hizmetine açılmış durumda. Yedikule’deki Ermeni hastanesine devletin 1. Dünya savaşı sırasında 1.000 liralık yardım yaptığını gösteren belgeye dikkat çeken Uğur Ünal, Ardahan bölgesinde Ermeni çeteler tarafından öldürülen 30 bin Müslüman ile ilgili bir diğer belgeyi de dikkatlerimize sundu.Son 14 sene içinde sadece 5 Ermeni tarihçinin kurumu ziyaret ettiği bilgisini de paylaşan Ünal, meselenin belgeler üzerinden değil siyaset üzerinden tartışılması tercih ediliyor” dedi.