BM(Birleşmiş Milletler,)’lerin kabul ettiği ilkelerden ne denli uzak ve gerektiğinde bunları kendi amaçları için kullanmayı alışkanlık edinmiş ABD’nin olduğu malum.
Diğer yandan Osmanlı ‘da hep el üstünde tutulmuş millet-i sadıka denen Ermenilere ne olduysa misyoner okullarının açılmasıyla olmuş. Ve yüzyıllar boyu bolluk ve gönenç içinde yaşadıkları memalik i Osmani’de devletlerine ihanet ettiler.Kaçaznuni´nin 1923 yılında Bükreş’te Taşnaksutyun genel kurultayına sunduğu raporda yer almakta.
Emeni kopuntularının (diaspora) mı emperyalizmi kullandığı yoksa tersi mi olduğu ortaya karışık gibi bir mesele. Olan bu coğrafyanın mazlumlarına oldu ve halen olmakta. Ermenistan’da yaşayanların çoğu yaklaşık 100 yıldır ak gün göremez durumda.
Bu mesele siyasi bir mesele olduğuna göre emperyal çıkarları neyi gerektiriyorsa ABD’nin yapacağı da odur!
Aynı kurt ile kuzu masalında olduğu gibi…
Esas olan Türkiye’nin mandacılık zihniyetinden arı namuslu insanları TBMM’e taşıyabilmek.
Meclisi iki parçaya bölmüş düşüncedekiler ile Türkiye gemisinin doğru rota tutma olasılığı var mı?
KURT İLE KUZU(AHMET KARASLAN’dan)
Kurdun biri ırmaktan
Su içerken, uzaktan
Bir minik kuzu gelmiş;
Su içmeye eğilmiş.
Kurt demiş ki: “Kısmetim,
Bugün ne iyi benim.
Bir sebep söyleyeyim,
Şu kuzuyu yiyeyim…”
Kuzuya demiş: — Neden
Koşup geldin tepeden,
Suyumu bulandırdın?
Bana çamur yutturdun!
Kurt ökeyle kükremiş,
Minik kuzu titremiş:
— Ama ey kurt amca ben,
Aşağıdayım senden.
Sen, benden yukardasın.
Akıntıdan anlarsın.
Kurt demiş: “Kuzu haklı,
Başka bir yol bulmalı.”
— Geçen yıl da burada,
Biraz şu yukarıda,
Aynı şeyi demiştin;
Suyumu kirletmiştin!
Kuzu demiş: — İmkânsız!
N’olur olma imansız!.
Geçen yıl doğmamıştım,
Burada olmamıştım…
Kurt demiş ki: — Ya kimdi?
Hatırladım annendi.
Ha sen, ha senin annen…
O da senin ailen.
Boşuna çabalama,
Hele yaklaş yanıma!
Ayağıma gelmişken,
Şurada kimse yokken,
Seni bırakır mıyım?
Deli mi, ahmak mıyım?
Masal “Kuzuyu yakalamış,/ Orada parçalamış.” diye bitmiş olsa da o kadar da demedik!
Bir yanıt yazın