Kuşdağı direnişi: Başkurt halkı, Ak İdil’in kutsal dağları için mücadele veriyor
Dünya kamuoyu, Belarus’taki hükumet karşıtı eylemlere ve Doğu Akdeniz’de ülkelerin sataşmalarına odaklanmışken; Başkurdistan’da halk, cesur bir şekilde doğanın tahrip edilmemesi için savaşıyor. Başkurdistanlı Gülnara İşkildina, eylemlere ilişkin son gelişmeleri ve Başkurt halkının isteklerini değerlendirdi.
Hükumet ortaklı bir şirketin, Başkurt halkı için kutsal bir öneme sahip olan dağ silsilelerinden Kuşdağı’nı (Kustau) tahrip etmesi sonucu, halk çalışmaların olduğu bölgeye yürüyüş başlattı. Eylemler kısa sürede büyüyerek, halkın geniş bir kesiminden destekçi buldu. Başkurt halkının yoğun tepkisine neden olan dağlardaki çalışmalar şu an için durduruldu ancak hükumet konuya ilişkin net bir tavır sergilemedi.
BÖLGENİN YERLİSİ OLAN BAŞKURT İŞKİLDİNA QHA’YA SON DURUMU AKTARDI
Moskova’da yaşayan Başkurt Türkü Gülnara İşkildina, ülkenin Sterlitamak şehrinde yer alan Kuşdağı (Kustau) bölgesinde dağların tahrip edilmesi, hükumetle olan ilişkiler ve yerli bir Başkurt olarak dağların Başkurt halkı için önemine dair Kırım Haber Ajansına açıklamalarda bulundu.
BAŞKURT HALKI, KUTSAL DAĞLARI İÇİN SAVAŞ VERİYOR
Başkurtların “şihan” olarak tabir ettiği dört ayrı dağdan Kuşdağı’nda, 18 Ağustos 2020 itibariyle 10 bine yakın insan toplandı. Halkın sert protestolarına neden olan dağlardaki karbonat ve maden arama çalışmalarına daha fazla sessiz kalamayan Rusya Federasyonu’na bağlı Başkurdistan Devlet Başkanı Radiy Habirov, dağa giderek vatandaşlarla uzlaşmanın yollarını aradı. Başkurt aktivistler, Habirov’a durumu kontrol alması için Moskova’dan emir geldiğini aktardı. Habirov ilk açıklamasında, ortak çözüm bulunana kadar dağa kimsenin dokunmayacağını söyledi ancak anlaşma masasında yer alacak isimlerin hükumet kanadına yakın olduğu aktarıldı. Başkurt Gülnar İşkildinova, yerli halktan bu durumun tepki topladığını ifade ediyor. Zira, Habirov’un, ortak bir masada konuşulması teklifinde halktan temsilciler istediği biliniyordu. Ancak, halkın içinden gönderilen temsilciler, devlet yönetimi tarafından “milliyetçi” şeklinde yaftalanarak komisyona alınmadı. İşkildina, bu durumun dağda eylem yapan Başkurtlar tarafından tepkiyle karşılandığını dile getirdi.
ANLAŞMA MASASINA HALKIN İÇİNDEN GÖNDERİLEN TEMSİLCİLER, “MİLLİYETÇİ” OLARAK YAFTALANDI
Bölgenin yerlisi olan Başkurt kökenli Gülnara İşkildinova konuya ilişkin şu açıklamaları yaptı:
“Bahsi geçen anlaşma masasında halkın içinden seçilen temsilciler, Habirov ve ekibi tarafından engellendi. Halkın gönderdiği temsilcilerin pek çoğunu anlaşma masasında istemediler onların yerine ‘halktan’ kendilerine yakın kesimlerinden kişileri hatta hiç dağa çıkmayan kişileri anlaşma masasına soktular. Yani görüşmek istedikleri kişileri de kendileri seçtiler. Engelledikleri isimlerinden büyük bir çoğunluğunu ‘siz Başkurt milliyetçisisiniz’ diyerek engellediler. 17 Ağustos’ta görüşme oldu ancak bir sonuca varmadı. Halkın büyük bir çoğunluğu bu sonuçtan memnun değil. Görüşme sonucunda, devlet tarafından orada herhangi bir güç kullanımının olmayacağını ancak dağda nöbet tuttuğu için tutuklananların Rusya Federasyonu’nun kanunlarınca yargılanacağı ifade edildi. Dağları koruyan insanlara ceza verdiler ancak onlara mukavemet gösteren kişilere bir şey olmadı.”
“ŞİRKETİN ORTAKLARI ARASINDA HÜKUMETE YAKIN İSİMLER VAR”
Eylemlerin odağındaki Başkurt Soda Şirketi isimli organizasyonun anonim bir şirket olduğunu söyleyen İşkildina, “Bu şirketin yönetiminde Başkurdistan devlet başkanının yardımcıları bulunuyor. Habirov’un halkın karşısında olmasının nedeni de bu manada ticari bir tarafının olduğunu söyleyebiliriz. ” ifadelerini kullandı.
KUŞDAĞI TARİHİ VE BAŞKURT HALKI İÇİN ÖNEMİ
“Kuşdağı (Kustau), olayların geliştiği bölge Başkurdistan’ın Sterlitamak şehrine yakın dağlarda şihan denilen dağlar. Başkurdistan’da 4 tane bu şekilde şihan var. Oradaki dağlar, 230-300 milyon yıl arasında bir tarihi var. Hatta o kadar eski ki, orada dolaşırsanız deniz kabukları bile bulabilirsiniz. Oradaki 4 tane dağın, üzerinde nesli tükenmekte olan hayvan ve pek çok endemik bitki örneği var.
Şihanların bulunduğu bölgedeki fay hatları, dağın yok olması ciddi depremlere neden olabilir
Kuşdağının doğası çok eşsiz ve Ak İdil diye tabir ettiğimiz nehir oradan akıyor. Bu fabrikaların atıkları da bu nehre düşüyor yüzde 90 atıklar yüzünden zehirleniyor. Bu nehir İdil, Volga ve Hazar Denizi’ne kadar uzanıyor. Bu sadece Başkurdistan’ı etkilemiyor aynı zamanda Rusya’nın genelini ve Azerbaycan’ı zehirliyor.
Bir yanıt yazın