Bir başka bir Boston ve Orhan Gündüz Olayı

İşte FBI belgelerinden başka bir Boston ve Orhan Gündüz  Olayı - orhangunduz

İşte FBI belgelerinden başka bir Boston ve Orhan Gündüz  Olayı

FBI görüntüleri yayınladı. “Boston bombacıları bunlar” dedi. Ama ben şimdi size, her şeyiyle bombalamanın kopyası gibi ilerleyen, 31 yıl önce yaşanan başka bir cinayeti anlatacağım. Ve FBI’dan edindiğim ASALA belgelerinden Türkiye’nin o zaman öldürülen fahri konsolosu Orhan Gündüz’ün hikâyesinden bahsedeceğim. Tıpkı bugünkü gibi şüphelilerinin fotoğrafları dağıtılan ama asla çözülemeyen bir faili meçhul suikasttan.

Boston’da Ermeni örgütün öldürdüğü Orhan Gündüz cinayeti faili meçhul kalmıştı.

Orhan GündüzEmirganlıydı.
Boğaz’da büyümüş bir İstanbullu.
Askeri okula girdi.
Subay çıktı.
Ve 1942’den 1954’e kadar orduda görev yapıp sonra yüzbaşılıktan ayrıldı.
İstanbul’da ithalat-ihracat işleri yapmaya başladı.


1963’te göç etti Amerika’ya.
Ve Massachusetts Boston’ı seçti. O zaman üniversiteye giden oğlu Ferdi’nin bulunduğu yeri.
Yer baktılar.
Boğaz’ı hatırlatıyor diye deniz manzaralı bir ev bulundu, Boston şehir merkezine çok yakın, hemen kuzeyindeki Nahant’ta.
İşlerini kurdu.
Ticaretini taşıdı.
Düzeni yerleşti.
Babacan bir yanı olduğundan, kısa süre sonra da Boston’a gelen Türklerin ağabeyi haline geldi.
Formalitelerle boğuşanlar… Boston’daki hastanelere gelenler…
Herkese yardım ediyordu.

Bu arada Türk-Amerikalılar arasında bir toplum liderine dönüşünce, 1971’de Türkiye’nin fahri konsolosluğu görevini de üstlendi.
Hiçbir resmi sorumluluğu olmayan, sözcülük işlevi dahi içermeyen, tamamen sembolik bir unvan.
Ancak Ermeni Soykırımı iddialarının dünya çapında gündeme getirildiği ve Ermeni hareketinin Soğuk Savaş’ın en civcivli dönemi dünyadaki karışıklıkların da etkisiyle şiddete yöneldiği sırada hedef haline gelişi de bu yüzden oldu.

 
60 yaşında, kendi halinde ticaret yürüten ve arkadaşları arasında Massachusetts’te yoğun olan Ermenilerin de olduğu Gündüz’e ufak ufak tehditler gelmeye başladı.
Fahri konsolosluğu bırak” mesajları.
Aklından beri geçirmedi ve hiçbir şey olmamış gibi devam etti.
Ancak 1982’nin 22 Mart günü, işin hiç de hafife alınacak gibi olmadığı ilk kez anlaşıldı.


Gündüz’ün şehrin göbeğinde açtığı, bölgedeki Türklerin de uğrak yeri olan Topkapı Hediyelik Eşya dükkânı bombalandı.
Haber bir süre sonra geldi.
Bombanın sorumluluğunu, Ermeni Soykırımı İçin Adalet Komandoları üstlenmişti.
Görevini bırakması için bu ona son uyarıydı.
Yine milim geri adım atmadı.


Pabuç bırakmam” dedi.
Ve o zaman Washington’daki Türk Büyükelçiliği’nde müsteşar olan Nabi Şensoy ile görüştü.
Konsolosluk görevini asla bırakmayacağını, hayati bir tehlike olduğunu düşünmediğini ama koruma gerekebileceğini söylemek için.
O sırada arkadaşları görevinden ayrılması için Gündüz’e baskı yapıyordu.
Ama onlara da direniyordu.


Dükkânını tamir ettirdi.
Yaklaşık bir ay sonra da yeniden açtı.
O gün karşı kaldırımda durup uzun süre kendisini izleyen iki gence de yine hiç aldırmadı.
Ve en sonunda…


Geliyorum diye bas bas bağıran suikast… Amerikan polisi ve FBI, herkesin gözleri önünde 4 Mayıs 1982’de gerçekleşti.
Bombayı koyan örgüt bu sefer, yolda otomobiliyle giderken Gündüz’ü sokak ortasında öldürdü.

Görgü tanıklarına göre tıpkı Boston bombacıları gibi iki kişiydiler.
Tıpkı Boston bombacıları gibi spor giyinmiş ve güneş gözlüğü takmışlardı.
Gündüz’ü dışarıdan ateş ederk vurdular.
Sonra üzerlerindeki sweatshirt ve taktıkları güneş gözlüklerini çıkarıp silahlarını da yere atıp kaçtılar.


Gündüz bir saat içinde öldü.
Ailesi korumaya alındı.
Amerikan Dışişleri Bakanlığı da soruşturma bitene kadar Gündüz’ün ailesinden medyayla konuşmamalarını istedi.


Tıpkı Boston bombacıları gibi, Gündüz’ü öldürenlerin de robot resimleri çıkarıldı.
Tıpkı Boston bombacıları gibi basına dağıtıldı.
Tıpkı Boston bombacıları gibi tanıyanların bilgi vermesi istendi.


Ama üzerinden 31 yıl geçtiği halde halen çözülemedi.
Geride Gündüz’ün eşi Meral Hanım ve iki oğlu kaldı.

Gündüz’ün adına en son, Bilgi Edinme Yasası’ndan yararlanıp FBI’dan aldığım belgelerden birinde rastladım.
Olaydan tam 11 yıl sonra…


1993’te Amerika’daki Ermeni şiddet olaylarını araştıran FBI’ın Los Angeles Bürosu, Amerika’nın Paris’te büyükelçiliğinde görev yapan FBI Temsilciliği’ne bir yazı yazmış ve Gündüz cinayetiyle bağlantısı olabileceğini düşündüğü bazı isimler hakkında bilgi istemişti.
Ancak sonradan yine bir şey çıkmadığı,ve soruşturmanın ilerlemediği anlaşıldı.

Elbette onca yıl geçmişken FBI’ın elindeki imkânların bugün çok daha gelişmiş olduğunu kabul etmek gerek.
En azından o zaman robot resim çizmişler, bugün video kayıtları dağıtıyorlar.
Ama herkesin şiddet olaylarını lanetlediği bir dönem, yakın geçmişten ben de bir örnek vermek istedim.
Çünkü çok benziyorlar …


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir