Türkler, Biden’nin Ağzına Bakmayın.
ABD’ye Karşı Yaptırıma Hazırlanın!
Soykırımcı ABD’nin yeni Başkan’ı Biden’in Ermeni İddaları konusunda‘ 24 Nisan’da Soykırım ‘ deyip dememesi belgelere dayanan tarihi gerçekler ve hukuk açısından da hiç bir şeyi değiştirmez.
Etkilemez.
Çünkü geçersizdir.
Burada sorun olan şey, Biden değil, Türkler içinde, medya kanalıyla gereksiz yere ABD’den savrulan bazı tehditkar bilgilere önem ve paye verilmekte olması ve bunun açıkçada kamuoyunda sergilenmesi, bundan dolayıda Türkler arasında çok yanlış ve istenmeyen yaklaşımların ve tavırların gelişmesinin sağlaması olmasıdır.
Bu yaklaşımlar teslimiyetci, korkak, gereksiz tavırlardır ve Türkler için utanç vericidir.
Hemen terk edilmelidir.
Çünkü Türkler içindeki var olan bu yanlış tavırlar yüzünden, Biden ve ABD’nin de istediği gibi, lüzumsuz yere Türkler üzerinde olumsuz bir hava esmektedir.
Biden bu yanlış psikolojiden iyi yararlanmaktadır.
Ve Türkler içinde yayılan bu olumsuz etkiler ve haberler yüzünden de Biden kendisini bu konuda sanki bir otorite ve yargıç yerine konan bir durumda zannetmektedir.
Biden’e asla böyle bir beklenti ve ortam hazırlanmamalıdır.
Türkler olarak, Türkler arasında var olan bu olumsuz psikolojiden, ürkmeden ve beklentiden de bir an öncede vaz geçilmelidir.
Bir kere ABD ve Biden bu konuda asla uluslararası bir karar verici organ yada mahkeme otoritesi değildir.
Ve bundan dolayıda Biden’in bu konuda ne diyeceğini de asla hukuki ve siyasi olarak hiç bir şekilde ciddiye almamak gerekmektedir.
Ama Türklere karşı ahlaksızca bir suçlama yaptığı zamanda, Biden’e ve onun nezdinde Biden gibi düşünenlere iyi bir ders verilmelidir.
Bu Türklerin temel hakkıdır.
Örneğin Biden’in bu şekilde Türklere karşı ‘soykırım’ yaptınız suçlamasını yöneltmesi ve böyle terbiyesizce bir açıklama yapması halinde yapılacak olan bellidir.
Kısa vadede buna karşı ise acilen Türkiye ve Türkler olarak şu tavır alınmalıdır:
1. Biden, bu konuda Türk milletine karşı, ırkçı ve iftiracı bir suçlama yaptığı için, ABD’de yaşayan Türkler tarafından hemen Biden hakkında, yaptığı iftiracı ve ırkçı suçlamadan dolayı bir an önce ceza davası açılmalı ve Biden ABD’de bir ceza mahkemesinde bu yüzden yargılatılmalıdır.
Yaptığı iftirasının bedelide kendisine hukuken de ödettirilmelidir.
TC Devleti ise bu konuda kendi istediği sonuçları almak için acilen şunları mutlaka yapmalıdır,
Biden tarafından yapılan iftira ve suçlamanın yapıldığı gün, resmen, Vaşington’da ki Büyükelçisini, Müsteşarını ve Askeri Ateşesini ucu açık bir biçimde geri çekmelidir. Ve bunu saatler içinde ilan etmelidir.
Ayrıca Türkiye ‘nin Vaşington Büyükelçiliğinde ki diplomatik temsil derecesindeki seviyeyi 3. derece ki diplomatik temsilci seviyesine indirdiğini hemen ilan etmelidir..
ABD Büyükelçisi Dışişlerine çağrılıp, sert bir nota ile bu durum ve tutum kendisine iletilmelidir.
Türkiye’ de ki ABD temsil misyonununda Türk diplomasisi tarafından aşağı seviyede işlem göreceği ABD’ye resmen bildirilmelidir.
Türkiye’de ki ABD temsilcilikleri ile temas fiilen minimalize edilmelidir.
Türkiye’de ki İncirlik ve Kürecik askeri üsleri 15 gün içinde kullanıma kapatmalıdır.
ABD ile olan askeri ve istihbarat ‘işbirliğini’ askıya almalıdır.
Suriye Devleti ile el sıkışıp, PKK’yı Suriye’den, Suriye Devleti ile yapacağı ortak bir operasyonla en yakın bir zaman dilimi içinde beraber temizlemelidir.
Mısır ile ilişkileri en üst seviyeye çıkarmalıdır.
Bunlar yapıldıktan sonra,
İşte o zaman istenilen sonuçlar alınmaya başlanacaktır.
ABD bu şekilde hayatının şamarını Türkiye’den yemiş olacaktır.
Ağır bir bedel ödeyecektir.
Ve sonuçta ise: eğer bu yaptırımlar kısa sürede ABD’ye karşı Türkiye tarafından kararlı bir şekilde uygulamaya konulur, kararlı olunur ve bu konuda dik durulursa, bir daha bu tip bir söyleme ve eyleme ne ABD nede bir başka ülke asla yeltenemeyecektir.
Ve sonuçta bu şekilde de, Türkiye’ye karşı bir emperyalist tezgah ve baskı aracı olarak kullanılan bu asırlık, asılsız ve kirli suçlamalarda esasen temelden bitirilecektir.
ABD ve Bide’nin yapacağı bu büyük hata, Türkiye’nin ABD’ye karşı yaptırım yapmasına ve ABD’ye haddini bildirmesinede önemli bir fırsat doğuracaktır.
Ve ABD’nin ve Başkanı Biden’in doğuracağı bu altın fırsat, asla kaçırılmamalı, Türkiye tarafından çok iyi değerlendirilmelidir.
Sefa Yürükel
Bir yanıt yazın