Rıfat Serdaroğlu: FİRAVUNLAŞMAK
Erdoğan’ın son hali, bir öfke patlaması yaşadığını gösteriyor.
Bu öfke hali doğal olarak kamuoyuna, kendi partisine, maaşlarını haram paradan alan yandaş gazetecilere kadar yansıyor. Ortam gerildikçe geriliyor!
Kaçak yapılmış bir evden çıkıp, Türkiye’yi en uzun süre yöneten ve dünyanın en zengin sekiz siyasetçisi arasına giren birini bu olanaklar tatmin etmezse başka ne edebilir ki?
Dünya siyasetinde bunun benzeri olaylar görüldü mü? Görüldü!
Bu ruh halini inceleyen psikologlar sonunda şu teşhiste birleştiler;
Bu bir hastalıktır, adı da “Firavunlaşmak ve Hesap Verme Korkusudur!”
Bildiğiniz gibi yaşadığımız çok şey geçmişte de yaşanmıştı!
Büyük Selçuklu Devletinin ve İslam aleminin mutasavvıfı, müderrisi
İmam-ı Gazzali’nin bir yorumu bu savı doğruluyor;
“İnsanoğlunu güvene erdirecek olan ne para, ne makam, ne kadın vs dir. İnsanoğlunun duracağı nokta FİRAVUNLAŞMAKTIR. Firavunlaşma, hemcinsini kendine kul- köle yapıp, onların üzerinde ilahlık-tanrılık iddia etmektir.
Bu, insanın doğasında vardır. İnsanın bu sapık dürtüsünü durduracak
tek yol, gönül ve ruh eğitiminden geçer.” (İmam-ı Gazzali R.A)
Peki, bir insan Firavunlaşınca ne olur?
Buna da, Ergun Poyraz’ın bir yazısı ile yanıt verelim;
Eski Mısır’da Firavunlar, Tanrı’nın gören gözleri, Ra’nın yani Baştanrı’nın oğlu kabul edilirdi. Gücün, iktidarın temsilcisi idiler.
O nedenle Firavunların, Firavun olabilmesi için Baştanrı tarafından
onaylanması gerekiyordu. İyi de Baştanrı mermerden dev bir heykeldi! Mermerden yapılmış dev heykel nasıl onay verecekti?
Daha öncekilere nasıl onay verdiyse! Yani, hafifçe öne doğru eğilerek!
Yeni Firavun adayı, kendisinden önce gelmiş geçmiş tüm Firavunların, Firavun olmak için mermerden Baştanrı’nın bu onayı verdiğine inanır, gücünün sonsuzluğunda yaşardı!
Oysa mermerden heykelin baş eğerek onaylaması olayında Mısır halkının bilmediği bir sır vardı. Bu sırrı sadece Başrahip biliyor, tören sırasında da Firavun bu sırra tanık oluyordu.
Bu sır; Firavun ’un mermerden Baştanrı’ya saygısını, bağlılığını sunduğu sırada, Başrahip’in kimseye göstermeden bir mekanizmaya dokunup, heykelin hafifçe öne doğru eğilmesini sağlamasıydı!
İşte Tanrıların Baştanrı’sı, Firavun’un tanrılığını onaylamıştı!
Firavun daha sonra düşünmeye başlardı;
“Firavun da olsam, tanrı da olsam tüm geleceğim, mermer heykeli öne doğru eğdiren Başrahip’in parmağının ucundadır…”
Firavun’un bütün gücü gerçekte Başrahip’in elindeydi. Firavun’un iktidarı, baş eğdiği müddetçe ve kendisinden isteneni yaptığı sürece devam edebilirdi!
Bugün ki dünyada, birçok ülkenin başına geçen Firavunların (!) tanrısı Amerika, Başrahipleri ise İsrail’dir.
AKP Genel Başkanı Erdoğan, henüz Milletvekili bile değilken, Başbakanlık onayını ABD Başkanından almadı mı?
Dönemin Başbakanı Erdoğan, Eşbaşkanlık rütbesini ve Cesaret Madalyasını İsrail’den almadı mı?
Erdoğan’a Eşbaşkanlık gömleği giydiren güçler, göründüğü kadarıyla onun üstünü çizmeye karar vermişler.
Bunların üstüne Erdoğan’ın “Yurtdışı Malvarlığı”, “Reza Zarrab ve rüşvetçi Bakanlar” dosyalarını eklerseniz, Erdoğan’ın yaşadığı öfke patlamasının sebebi anlaşılmış olur.
Allah, Türk Milletini yerli ve yabancı firavunların şerrinden korusun…
Not; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun.
Her Milli Bayramda olduğu gibi yine sokağa çıkma yasağı var!
Süleyman Soylu’nun FETÖ’cu Hocasının cenaze namazına katılmak serbest, Atatürk’ün Türk Milletine ve Türk Çocuklarına armağan ettiği bayramın törenlerine katılmak yasak.
Allah bunları öyle bir çarpacak ki, sonları ibretlik olacak…
Sağlık ve başarı dileklerimle 22 Nisan 2021