ABD, savaş gemilerini Boğaz’lardan ve Marmara denizinden Karadeniz’e geçirebilsin diye, gerek ABD ve gerekse ve özellikle Batı Avrupalı NATO ülkelerinin üzerimizde baskı oluşturmakta olduğunu görmekteyiz.
Üzerinde tüm haklara sahip olan tek ülke olan TÜRKİYE olarak, MÖNTRÖ Sözleşmesi’nden vaz geçmemiz durumunda, güvenlikleri açısından, bugün düşmanımız olmadıkları halde, yarın kimler düşmanlarımız olarak karşımıza çıkabilir? Bunu bir düşünelim!
Rus Devlet Başkanı PUTİN: “Bölgesel istikrar ve güvenlik için MONTRÖ ile belirlenen Boğaz’lar rejiminin korunması gerekir” derken, Rus Dış İşleri Sözcüsü ZAHAROVA: “MONTRÖ’nün alternatifi yoktur” diyebiliyor.
Demek oluyor ki Uluslararası sözleşmeler, ihale yasaları gibi istendiği zaman değiştirilemiyor!
Şunu da aklımızdan hiç çıkarmamamız gerekir ki; Birinci Dünya / Cihan Savaşı’na, MONTRÖ Sözleşmesi olmadığından, Osmanlı Saray Yönetimi’nin Boğazlar’dan geçirdiği ve Alman gemi mürettebatı kafalarına fes geçirip, gemilerine de Türk bayrağı çekerek, Gobel (Yavuz) ve Breslau (Midilli) adlı savaş gemilerinin, Rusya’nın sahillerini ve Sivastopol kentini topa tutması ile girmiştik. Pekiyi; Alman dostlarımızın hatırı için Birinci Dünya / Cihan Harbine girdik de,
ne mi oldu?
Galiçya’da, i Kanal-Mısır’da, Suriye’de, Filistin’de, Irak ve Basra’da, Yemen’de, Mekke’de, Sarıkamış ile Çanakkale’de verdiğimiz şehitler, dışında, esir edilip Ruslar tarafından Sibirya’ya, İngilizler tarafından Mısır’a, Orta ve Uzak Asya’ya,taa Burma’ya kadar götürülen esir askerlerimiz ve geriye dönmeyenler, hastalıklar ve de gazilerimiz ile Birinci Cihan Harbi’nde beş milyona yakın insanımızı ve de bugünkü vatanımız Türkiye’nin yüz ölçümünden fazla Osmanlı İmparatorluk toprağımızı kaybettik.
Ve şunu da eklemeden edemiyeceğim;
İkinci Dünya Savaşı’ını çıkarak Alman Devletinin lideri HİTLER, Boğaz’lardan Alman denizaltı savaş gemilerini geçirip, tıpkı Birinci Dünya Savaşı’nda olduğu gibi, Rusya’nın Güney Karadeniz kıyı kentlerini topa tutmak İstemesi üzerine, Türkiye Cumhuriyeti ‘nin savaşın ne olduğunu iyi bilen ve savaşların içinden çıkmış Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ, MONTRÖ Sözleşmesi’ni neden göstererek, HİTLER’in Alman Savaş Gemileri’ni Boğaz’lardan geçirmesini ısrarla reddetmesi ve direnmesi sonucu, ülkemiz Türkiye İkinci Dünya Savaşı ateşinden korunup, kurtarıldığı gibi, bizim kuşağımız da babasız kalmamıştır.
MONTRÖ, sadece kağıt üzerine dokuz ülkenin imzaladığı basit bir kağıt parçası değildir.
MONTRÖ Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin dünyada tek olan Su Yolları’nın GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün kıvrak ve keskin devlet adamı zekası ile bizlere kazandırdığı ve bugün elimizde bulundurduğumuz önemli bir güç ve dayanağınızdır.
MONTRÖ, büyük bir kazanımdır, kıymetini bilelim!
Remzi UYSAL
Lübeck, 10.4.2021