Bizim ülke kadar ‘darbe’ paranoyası içinde olan ülke yoktur sanırım!
Dünyanın bir çok ülkesinde zamanla darbe olmuştur. Bu darbeler gelişmiş ve zengin ülkelerde olmayıp, hepsi de geri kalmış ve dünya bilim liginde sonlarda olan ülkelerde olmaktadır. Bir çoğunda da, darbe ile gelen darbe ile gitmiştir.
Neyse, kendi ülkemize geldiğimizde, AKP nin öncesi Erbakan döneminden beri askerlere karşı bir ürkeklik vardır.
Gerçekten de 1960 27 Mayıs darbesinden beri, siyasetin ‘’dikkat ettiği’’ bir güç olmuştur ordumuz. Şu gerçeği de teslim etmek gerekir ki, bizde yapılan askeri darbeler bir an önce yönetimi siyasete devretmek için gayret etmişler ve de öyle sonuçlanmıştır.
Aslında aslolan ‘DARBE’ ortamının olmadan, siyasetin ülke yönetiminde olması, başaramıyorsa sandıkta yenilerek gönderilmesidir. Demokrasinin gereği de budur.
Emekli amirallerin ülke için endişelenip fikir ve görüşlerini kamuoyu ile paylaşılması Hükümet ve mini ortağın nazarında ‘DARBE’ ile eş anlamlı tutulmuştur.
Konumları itibarı ile, niyetleri olsa da darbe yapacak imkanları yokken kamuoyunda mağduru oynamak AKP nin geleneksel tavırlarıdır. Ama artık vatandaşın böyle mağdurları oynayanlara karnı tokdur ve gülüp geçmektedir.
Çözümcü Bahçeli hemen çaresini bulmuştur!… Anayasa mahkemesini kapatın dediği gibi, orduyu da kapatın der ve rahatlarız(!)
Hem de emeklisi değil, muvazzaf olanları bile kapattırır! Pratik çözümcü Bahçeli’yi dinlemekte fayda var(!)
Esas fotoğrafın görünmesi gereken, iyot gibi açığa çıkan ‘’Tarikatçı Amiral’’ meselesi unutulmuş, adına bildiri dedikleri, değerli emekli komutanların kaygılarını dile getirip, bu konuda sahip oldukları bilgilerle tavsiyede bulunması ön plana çıkarılmıştır.
Tarikatın esiri olan Amiral nerede? Soruşturmanın sonucu ne oldu?… Bilen yok!
Bildiri dediklerine gelince, sanki ülke için darbe ihtimali olmuş gibi ortalığı vaveylaya vermişlerdir. Ankara Cumhuriyet Baş savcılığı durumdan vazife çıkarmış soruşturmaya başlamıştır. Savcılığın kararıdır, olabilir.
Ama Yargıtay’ın bir görevlisinin bu konuda fikir beyan etmesi tamamen yanlış, ve tahsisi rey dedikleri durum ortaya çıkmıştır. Yani peşinen suçlu ilan edilmişlerdir!
Bu ülkenin binlerce sorunu varken nelerle uğraşıyoruz nelerle?!
Enerjimizi boşa, kutuplaşmaya, dincilerin yol almasına harcamaktan, asıl derdimiz olan aş-iş konusuna bir türlü sıra gelmiyor.
Gelmiyor dan ziyade getirilmiyor. Çünkü bu konuda sınıfta kaldıkları için halka hesap veremiyorlar! Gündem değiştirmek, milletin dikkatini başka noktalara çekmek çözüm değil, çözümsüzlüğün daha da çoğalmasına hizmet etmektedir.
Nereye kadar gideceğiz böyle A Haber mantığı ile belli değil!
Geçen her gün, sorunlara bir ilave daha edilmiş gün olarak geçmektedir! Bu ülke insanı hak etmese de gerçekler maalesef böyle!
Emin EĞRİ