Türkiye’nin, Yunanistan’ın Ege’de karasularını 12 mile çıkarmasını savaş sebebi sayacağını yıllar önce ilan etmesine rağmen Yunan Genel Kurmay Başkanı’nın durup dururken “12 mil hakkımız saklıdır!” diye horozlanmasının sebebi ne olabilir?
Aslında bu, pek öyle “durup dururken” yapılmış bir açıklama değildir.
Yunan Genel Kurmay Başkanı’nın bu çıkışı, şüphesiz AKP iktidarının dış politikadaki inanılmaz hata ve yanlışlarının sonucudur.
Son yıllardaki gelişmelere bir göz atarsak, Yunanistan’ın neden efelenebildiğini daha iyi anlayabiliriz:
1- ABD’nin fiilen işgal ettiği Yunanistan, ABD’yi yanında ve arkasında hissetmenin güveni içindedir. Emperyalistlerin işlerine geldiğinde kullandıkları ülkeleri işleri bitince nasıl bırakıp gittiklerini elbette aklı başında Yunanlılar da bilmektedirler. Ancak 1820’lerden itibaren emperyalistlerin desteğiyle Türkiye’den kopardığı topraklarla 6 kat büyümüş olan Yunanistan, Türkiye ile her ihtilafında kaptığının yanına kâr kaldığını da bilmektedir.
2- Yunanistan, Ege’de işgal ettiği 20 Türk adasını sineye çeken Erdoğan iktidarını tarihsel bir fırsat olarak görmektedir.
3- Yunanistan, AKP’nin, ABD ile işbirliği içinde Türk ordusunu yok etmesini, teröristlerin tanık, genel kurmay başkanını sanık yapılarak hapse atılmasını şüphesiz ellerini ovuşturarak izlemiş, Akp iktidarının harp okulu ve askeri okulların kapatmasını, askeri hastaneleri lağvetmesini, irticai faaliyetlerin subay astsubay alımında engel olmaktan çıkarılmasını Türk ordusunun omurgasının çökertilmesi olarak değerlendirmiş olmalıdır.
4- Takkeli amirallerin bağlı oldukları şeyhin arkasında ibadet etmelerini, emir-komuta zincirinin yerini şeyh-mürit ilişkisinin almasını Türk ordusunun genetiğiyle oynandığı şeklinde gören Yunanistan, bu açıdan da bir fırsat yakaladığını düşünmüş olabilir.
5- ABD’nin Yunanistan’da yaptığı yığınak, Mora isyanının 200. Yılında Yunanistanı kutlaması, Suudilerin uçaklarını göndermesi, ortak tatbikatlar, Türkiye’nin F-35 projesinden çıkarılarak Türkiye’ye verilecek uçakların Yunanistan’a verilmesi düşüncesi de Yunanistan’ı bilemiş olmalıdır.
6- Doğu Akdeniz konusunda AB’nin Yunanistan’ı desteklemesi sonucu Türkiye’nin geri adım atması, Kıbrıs için görüşmeyi kabul etmesi de Yunanistan’ı şımartmıştır.
7- Yunanistan, Türkiye’nin, AKP iktidarında tüm komşularıyla kavgalı hale gelip yalnızlaşmasını da fırsat olarak görmekte ve doğal olarak bunu değerlendirmek istemektedir.
Yunanistan’ın bu yaklaşımı, tuzağa düşmüş bir aslana kedinin tepeden bakıp efelenmesini anımsatmaktadır.
Bir yanıt yazın