“TÜRK ” OLMASAYDI…!
*Türk olmasaydı; Er meydanları güreşçisiz, harp sanatı tarifsiz ve anlamsız; at ersiz, kılıç ustasız, yay sahipsiz, pusat kullanımsız olurdu.*
İzzet İbrahimsoylu – YENİ BALKAN (Makedonya Türklerinin Sesi)
Türk olmasaydı; Ötüken’de Otağ kurulmaz, Viyana’da kös vurulmaz, Kosova’da Murad vuruşmazdı.
Türk olmasaydı; Çin kaynaklarında “Tukuyu” ya da “Kuzey Kavimleri” yazmazdı.
Türk olmasaydı; Orhun’da “Türk” ve “Tanrı” adı yazan Anıtlar dikilmezdi. Bilge Kağan’ın, Kültigin’in ve Tonyukuk’un “Kutlu Sözleri” bize, “Türk Budun ökün” diye seslenmezdi.
Türk olmasaydı; Orhun’dan Tuna’ya atlar koşmaz, erler vuruşmaz, yaylar gerilip oklar atılmazdı.
Türk olmasaydı; Orta Asya’nın, Mısır’ın, Macaristan’ın, Hazar’ın ve Anadolu’nun adı “Türkia”(Türkiya) diye tarihte anılmazdı.
Türk olmasaydı; Avşar, Kayı, Kınık, Salur gibi boylar olmaz; Selçüklü, Saltuklu, Karamanlı, Osmanlı gibi hanedanlar kurulmazdı.
Türk olmasaydı; Erlere Oğuz, Temir, Börü, Yiğit, Tuğrul; kızlara Açına, Bike, Almıla, Yaşa adları konmazdı.
Türk olmasaydı; Göktanrı(Tanrıcı) inancının izleri Asya, Anadolu ve Balkanlar’da yaşamazdı. “Tanrı”, “Uçmak” kelimeleri hala Makedonya Türkleri’nde var olmazdı.
Türk olmasaydı; Çin, “Çin Seddi”ni yapmaz, bu seddi, bugün dünyaya turistik yer diye sunmazdı.
Türk olmasaydı; Tarihte Hun, Göktürk, Avar, Peçenek, Kuman, Harezmşahlar, Babür, Hazar, Uygur devletler kurulmazdı.
Türk olmasaydı; Yunus Emre’nin “Gönül Çalap’ın tahtı, Çalap gönüle baktı”, Hacı Bektaş’ın “Bir olalım, iri olalım, diri olalım” sözleri söylenmezdi.
Türk olmasaydı; Fars edebiyatı “Güzeli”, “Türk”süz anlatmaz, tarif edemezdi. Çünkü, Güzel ancak Türk’le anlatılırdı.
Türk olmasaydı; Yesili Hoca Ahmet, Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş gibi gönüllere konuşan gönül erleri olmazdı.
Türk olmasaydı; Timur’un “Biz ki Mülük-i Turan, Emir-i Türkistan’ız. Biz ki Türk oğlu Türk’üz; Biz ki milletlerin en kadimi ve en ulusu, Türk’ün başbuğuyuz.” , Karamanoğlu Mehmet Beğ’in “Şimden gerü hiç gimesne divanda, dergahda, bergahda ve dahi her yerde Türk dilinden özge söz söylemeye.” sözleri dillendirilmezdi.
Türk olmasaydı; Er meydanları güreşçisiz, harp sanatı tarifsiz ve anlamsız; at ersiz, kılıç ustasız, yay sahipsiz, pusat kullanımsız olurdu.
Türk olmasaydı; Irk Betig, Kutadgu Bilig, Divan-ı Lügatü-it Türk betikleri(kitapları) yazılmazdı.
Türk olmasaydı; Oğuz Kağan,Ergenekon, Manas, Korkut Ata destanları dilden dile anlatılmazdı.
Türk olmasaydı; İslamiyet, Arap yarımadası ile sınırlı kalır, Orta Asya, Anadolu ve Balkanlar’a yayılamazdı. Balkanlar’daki Arnavutlar ve Boşnaklar Müslüman olmazdı.
Türk olmasaydı; Çinliler, Farslar, Hintler, Araplar, Ruslar, Ermeniler, Yunanlılar, Bulgarlar, Sırplar tarihlerini eksik yazardı.
Türk olmasaydı; Süleyman Çelebi “Mevlid”i, Evliya Çelebi “Seyhatname”sini yazmazdı.
Türk olmasaydı; Rumeli’nin adı “Balkanlar”, Tetova’nın adı “Kalkandelen” diye kullanılmazdı. Makedonya’da “Kumanova” adlı bir şehir olmazdı.
Türk olmasaydı; Balkanlar’da Müslüman’a “Türk”; “Müslüman oldu” yerine “Türk oldu” denmezdi.
Türk olmasaydı; Kars “Anı Ulu camii”, Bursa “Ulu camii”, İstanbul “Sultan Ahmet”, Edirne “Selimiye”, Üsküp “Murat Paşa camii”, Saraybosna “Gazi Hüsrev Beğ Camii”nde namaz kılınmazdı.
Türk olmasaydı; Adriyatik’ten Çin Seddine kadar “Türkçe” konuşulmazdı. Yoğurt, Kımız, Döner gibi yiyecek ve içecekler Batı dillerine geçmezdi.
Ve Türk Olmasaydı; Türk olmayanların uğraşacakları “Yiğit” bir millet olmazdı. Mazlum halklar “yönetimsiz” ,“adaletsiz” ve “umutsuz” kalırdı!
Bir yanıt yazın