Sn. Şentop, katıldığı bir Tv. Programında: “Sn. Cumhurbaşkanı isterse Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve diğer bazı sözleşmelerden de çekilebilir.” Diye haddini aşan bir cümle söyledi ki bu, bizce düşünülmeden söylenmiş bir beyan hükmündedir.
Elbette bu beyan, AKP’yi ve Sn. Erdoğan’ı da bağlamaz. Sn. Şentop’un şahsına ait bir açıklamadır diye düşünmek istiyorum.
Sn. Şentop’a hatırlatmak isterim. Türkiye Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nden çekilirse neler olur neler?!
Gazi TBMM’nin tüm yetki ve egemenlik haklarını bir kişiye devretmek, TBMM’ni devre dışı bırakmak olmaz mı? Bu da sizin o yüce makama hakaretiniz sayılmaz mı?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti her iki boğaz üzerindeki uluslararası EGEMENLİĞİNİ kaybeder.
ABD’de donanmasının olmadığı tek deniz olan KARADENİZ, çatışma alanına döner, savaş çıkma riski ve olasılığı artar. ABD-Rusya it dalaşı eksik olmaz. Huzurumuz kaçar. İstenen bu mudur?
Karadeniz bir barış denizi olmaktan çıkar, ABD ve Rus savaş gemilerinin cirit attığı bir buhran ve kaos denizi halini alır.
Böylesi bir durumda Türkiye söz hakkını ve egemenlik yaptırımını kaybeder, kendini kaosların hatta savaşların içinde bulur. Arzu edilen bu mudur?
Her yıl 1 Temmuz’da liman ve sahil kentlerinde kutladığımız KABOTAJ bayramımızı kutlayamaz hale geliriz.
Montrö ile elde ettiğimiz onca kazanımlarımızı bir çırpıda kaybederiz.
Barış denizi özelliğini kaybeden Karadeniz, Marmara denizi ve boğazlar üzerinde ki küresel etkinliğimiz elimizden çıkar.
Eğer ki Montrö söz konusu edilirse (ki inşallah böyle bir niyet ve amaç yoktur.) Lozan da tartışmaya açılmaz mı?
Karadeniz uluslararası çatışma ve savaş taraftarı ülkelerin gösteri alanına dönmez mi? ABD uçak gemilerini Karadeniz’e sokmaz mı? Yoksa Kanal İstanbul ısrarının arkasında da bunlar mı var? Bölgede deki çatışmalar Türkiye’ye de sıçramaz mı?
Sizin niyetiniz; PANDORA’nın kutusunu açmak mı? Balkanları ve Kafkasları savaş alanına çevirmek mi? Montrö iptal edilirse ABD, Ermenistan’a yardım etmez mi bu da Türkiye’nin Karadeniz’den de kuşatılması anlamına gelmez mi?
Dışişleri Bakanlığı emekli misyon şeflerinden: 126 üst düzey diplomatımız; 2020’de bir duyuru yayınlamışlardı. O duyuruda şu can alıcı noktalara atıf yapılıyordu:” Atatürk Türkiye’sinin, Lozan Antlaşması’ndan sonra en büyük diplomasi başarısı olan Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması, Türkiye’nin İstanbul-Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizi üzerindeki mutlak egemenliğinin kaybedilmesine yol açar.”
Denildikten sonra da ekliyorlardı: “ Montrö Rusya’nın da güvenliğinin garantisidir.”
Bilmem durumu kavrayabildiniz mi Sn. Şentop?
Amacınız nedir? Türkiye’yi savaş ortamına sokmak mı? Karadeniz’den de kuşattırmak mı?
Özetle: Montrö’den çekilmek, Lozan’ı tartışmaya açmak: ATEŞLE oynamaktır.
Bilmem anladınız mı Sn. Şentop?
Devlet asla ve asla sınama-yanılma ya da şirket mantığıyla yönetilmez. Devlet adamlığı ciddiyet, öngörü ve birikim ister.
Tanrı teâlâ bu ülkeyi ve bu milleti korusun!..
Esen kalınız. Nazım PEKER