Uzun zamandır kamuoyunu meşgul eden bir konu var. O da seçimlerin yapılacağı 2023 tarihinde Türkiye’nin 6 milyon yeni seçmenle tanışacağıdır.
İşte bu yeni seçmen seçimlerin kaderini değiştirecek. (Z) kuşağı görebildiğimiz kadarı ile öyle kolay lokma değil. Bu kuşağı, ne istediklerini, nasıl mutlu olabileceklerini çok iyi teşhis etmek gerekiyor.
Şu nokta çok açık:
İktidar partisi oy kaybediyor. Yapılan kamuoyu araştırmalarından bunu görebiliyoruz. AK Parti’nin küçük ortağı MHP’nin de baraj altında kaldığı aynı anket sonuçlarında ortaya çıkıyor.
Peki, muhalefet ne durumda?
Kimse alınmasın gücenmesin ama, muhalefet de seçmen için şu an umut veremiyor. Muhalefetin bütün yaptığı “ İktidar partisi hata yapsın oyu düşsün, seçimi kazanamasın” havasında.
Sonra ne olacak?
Seçmen iktidara oy vermeyince muhalefet iş başı mı yapacak? Bu koşullarda bunu da çok zor görmekteyiz. İçte ve dışta büyük sıkıntılar var. Ekonomi çakıldı. Böylesine bir ortamda muhalefet iktidar partisini hırpalayıp oy oranını artıramıyorsa ne zaman artıracak? Ne zaman umut veren seçmeni kucaklayabilecek?
Öncelikle bunların yanıt bulması gerekiyor.
Şimdi, muhalefet için (z) kuşağı dediğimiz 15-25 yaş arasındaki gençler umut olmaya başladı.
Nasıl mı?
Gezici Araştırma yeni bir kamuoyu araştırması yaptı. Bu araştırmada ( z) kuşağının % 75’i “AK Parti’ye oy vermeyeceğiz” dedi. Daha açıkçası Cumhur İttifakı’na sıcak bakmadıklarını dile getirdiler.
Soru şu:
Bu kuşağın % 75’i Cumhur İttifakı’na oy vermeyecek ama oylarını Millet İttifakı’na mı akıtacak? Araştırmada böyle bir sonuç da görülmüyor.
Eğer seçim 2023 yılında yapılacaksa (Z) kuşağının 11.8’lik bir oy potansiyeli var. Bu da yaklaşık 6 milyon yeni seçmen demektir.
Partiler seçim öncesi bu kuşağın oylarını alabilmek için kıyasıya bir mücadele içine girecek. İkna eden, umut veren mutlaka kazanır.
Bu noktada muhalefet partileri (Millet ittifakı) az da olsa umutlanıyor. (Z) kuşağının iktidar partisine sıcak bakmayan bu kesimi kendilerine de yakın görmesinler. Ortaya çok daha çarpıcı tablolar çıkabilir.
(Z) kuşağı neyi hedefliyor? Ne düşünüyor? Partilere olan yakınlıkları ne derece? Bu soruların yanıtını da Gezici Araştırma’nın patronu Murat Gezici’den alalım:
“En belirgin özelliğinin kendilerini tek tip bir ideolojiye ya da ideolojik gruba ya da partiye yakın hissetmiyor olduklarını görüyoruz. Yaptığımız araştırmalarda bu kuşaktakilerin yüzde 68,7’sinin kendisini Atatürkçü, milliyetçi, muhafazakâr tanımlamak istemediğini ve herhangi bir siyasi partiye de yakınlık duymadığını ifade ettiklerini görüyoruz. Kendilerini evrensel değerlere daha bağlı hissediyorlar ve mevcut siyasetin yaslandığı kategorileri reddediyorlar. Siyasetçilerin dikte edici buyurgan sert dilini onaylamıyorlar.”
Özetleyelim:
Sıkça yapılan kamuoyu araştırmalarında Cumhur İttifakı’nın oyu eriyor ama muhalefet cephesinde beklenen kıpırdanma yok. Özellikle ana muhalefet partisi CHP’nin oylarında beklenen artışın olmaması düşündürücü değil mi?
Bu cephede oyunu en fazla artıran parti İYİ Parti olarak öne çıkıyor.
AK Parti’den ayrılan Davutoğlu ile Babacan’ın partilerinin oylarında da küçük de olsa bir artış görülüyor. Daha önce % 1-2’lerde olan DEVA ve Gelecek Partisi’nin son yapılan anketlerde oy oranlarının % 5’lere tırmandığı ifade ediliyor.
Yine de ( Z) kuşağı muhalefet için bir umut olarak değerlendirilebilir.
Önemli olan bu kuşağı kucaklayabilecek projeler üretmek, ikna etmek, kucaklamak ve umut olabilmektir.
BU nedenle özellikle seçimlere yakın zamanda bu kuşağın oylarını alabilmek için tüm partiler amansız bir mücadeleye girecek.
(Z) kuşağı ile ilgili çok ilginizi çekebilecek bir analiz yazısı elimizde. İleride bu yazıyı da sizlerle paylaşacağız ve kendi görüş ve önerilerimizi de aynı yazı içinde yansıtmaya çalışacağız.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz