Operasyonlar düzeninin son operasyonu

Operasyonlar düzeninin son operasyonu

Borç batağında boğulan Türkiye’nin ve onu yönetenlerin, operasyonlar paketi yaklaşık olarak ortaya çıktı.

Borç almadan borcunu ödeyemeyen, üretimine devam edemeyen, hatta tarım ürünlerine muhtaç hale gelen bir ekonominin, dış yardımsız, yani borçsuz, bir adım atacak hali kalmamıştır.

İktidarın, bir plan ve program yapma, iradesi de yoktur. Serbest piyasa, ekonomiyi yönetir mantığı, onları köşeye sıkıştırmıştır. Finans kapitalin “borçlanmadan yürüyemezsin” zorlaması içinde debelenmektedirler.

Borç verecek tek yer Batı ise, her zamanki gibi siyasi tavizlerini istemeye başlamıştır.

Amerika’nın Türkiye’ye şiddetle ihtiyacı vardır. Türkiye’nin de borç paraya şiddetle ihtiyacı vardır.

Amerika’nın, Avrupa parlamentosuna, ambargo uygulamayın talimatının altında yatan strateji; “siz biraz durun, ben Türkiye ile anlaşmak üzereyim”dir.

Karadeniz, Montrö, Lozan, Kanal İstanbul, Suriye tam bir paket halinde, Türkiye’nin önüne sürülmüştür.

Önümüzdeki günlerde, göreceğimiz plan şu olacaktır; Türkiye Suriye’de, Rusya ile yaptığı anlaşmalardan çekilecek. Türk halkının şu veya bu şekilde, ikna olacağı, bir Kürdistan yapılanması bir miktar ötelenecek.

Suriye’de, Rusya ile Türkiye karşı karşıya getirilecek. Rusya Türkiye’ye Suriye’den çık diyecek. Ruslar, Suriye’deki muhaliflerin üzerine, ÖSO da dahil gidecek. İhvanıcılar-ı kurtarmak üzere, Türkiye müdahil olacak, Türkiye Suriye’de, Rusya, İran ve Suriye ile savaş halinde kendini bulacak.

Para yok, nasıl savaşacağız, sorusu aklınıza gelebilir. Suudi Arabistan bu işi her hali karda üstlenir. İsrail ve Arabistan ile anlaşmalar sürecinde olduğumuzu hatırlayalım.

Ülke içinde halk desteğini kaybetmiş, bir daha iktidar olması imkânsız olan bu iktidar, savaş operasyonlarıyla, iktidar ömrünü, şiddeti de artırarak devam ettirecektir.

Suriye’de, Amerika ile birlikte olmak; Rusya’yı, ABD ve Türkiye birlikte Suriye’den ve Akdeniz’den çıkarma operasyonudur. Arada kalan tek sorun, Suriye ve Irak’ta kurulacak Kürdistan meselesidir.

Bu sorunu da belli bir süreliğine ertelemeyi, aralarında ilke olarak benimseyerek, yani bu sorunu yok sayarak, ilerleyeceklerini düşünmektedirler.

Montrö anlaşmasının Meclis Başkanı tarafından dile getirilmiş olması tesadüfi bir mesele değildir. Arkada bu konuların görüşüldüğünü ve bazı işaretlerin verilmesinin zamanının geldiği düşüncesinin ürünüdür. Demek istenmektedir ki, savaş dahil biz her şeye karar verebiliriz.

Lozan zaten önceden tartışmaya açılmış olması nedeniyle hala tartışılmakta, tarikatlar ve gericiler hala ülkenin tapu senedini tartışmaktadırlar.

Borçlar ve kapitülasyonlar, nasıl ki Osmanlıyı köşeye sıkıştırmışsa, şimdiki borçlar, ulusal pazarların yabancıların elinde olması, aynı işlevi görmeye başladı.

Bu şartlarda muhalefetten çok şey beklemek, fazla iyimserlik olacaktır. Tıpkı Osmanlının son zamanında olduğu gibi, görev gene halka düşmektedir.

26 Mart 2021

Operasyonlar düzeninin son operasyonu - bulent esinoglu 1

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir