Rıfat Serdaroğlu: HER ŞEY ASLINA DÖNER
“Kurbağayı kürke sarsan, kurtulur kurtulmaz çamura atlarmış!”
İhvancı Siyasal İslamcılara da, demokrasiyi-dürüstlüğü-şeffaflığı-kadın erkek eşitliğini-adaleti, hap yapıp yuttursanız yine de demokrat olamazlar.
İlk fırsatta kadını eve kapatıp köle yapma yoluna saparlar!
Ne demişti Erdoğan;
“Kadın-Erkek eşitliği mi? Olmaz öyle şey! Yaratılışa ters!”
Erdoğan ve AKP artık Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, en önemli güvenlik sorunu haline gelmiştir. Türkiye’nin hür dünya önünde bu derece itibar kaybetmesine sebep olan bir ruh halinin “sağlıklı” olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Düşünebiliyor musunuz?
AKP İktidarı, Avrupa Konseyinin “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin” kararını Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle iptal edebiliyor!
Yapabilir mi? Hukuk Devletinde yapamaz!
Bu karar, T.C Devleti tarafından 11 Mayıs 2011 imzalandı. 10 Şubat 2001’ de Bakanlar Kurulunda karara bağlandı. 14 Mart 2012’de TBMM’de, AKP-CHP-HDP-MHP’nin yani TBMM’deki tüm partilerin oybirliği ile kabul edildi.
Hadi AKP’nin TBMM Grubunun iradesi Erdoğan’ın elinde diyelim.
Peki hangi hakla Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP-HDP-MHP’nin iradesini çiğniyor?
Bu davranış en azından, siyasi nezaketsizlik ve yetki gaspıdır!
Anayasamızın 90/5 md’ne göre, İstanbul Sözleşmesi KANUN HÜKMÜNDEDİR.
Sözleşme hakkında, Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamaz. İstanbul Sözleşmesi, diğer kanun maddeleri ile çelişkiye düşerse, İstanbul Sözleşmesi esas alınır.
Yani yasal ağırlığı Anayasa Maddesi kadar olan bir kanunun, bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile iptal edilmesi mümkün değildir. Yapılan iş yetki gaspıdır ve İstanbul Sözleşmesi halen yürürlüktedir…
Aziz Türk Milleti;
AKP İktidarında artık Anayasa’ya uymak, Yasalara riayet, Hukuk Devletine inanmak bitmiştir! Türk Milletini ve onun iradesini yok saymak, ona sürekli yalan söylemek ise günlük olay haline gelmiştir.
AKP yönetimi, önümüzdeki on yıllarda tamir etmekte çok zorlanacağımız, tarihi hatalar yapmak üzeredir! AKP Üst Yönetimi, “Kendilerine dokunulmamak şartı ile, ülkemizin yararlarını emperyalist devletlere peşkeş çekmekten çekinmeyecek bir haldedir!”
Bizim DOĞRU Parti olarak sözümüz şudur;
AKP Üst Yöneticileri, mutlaka Bağımsız Türk Yargısına hesap verecektir.
Yıllardır “Muhafazakar Demokrat” maskesiyle Türk Milletini kandıran AKP’nin maskesi düşmüş ve aslına dönmüştür. Bunun kaçarı yoktur!
Şu gerçeğin de çok iyi anlaşılmasını istiyoruz;
Sivil veya resmi bürokratlardan, Yargı mensuplarından AKP’nin yasa dışı işlerine destek verip görevini kötüye kullananlardan da yargı önünde hesap sormazsak, Türk Milleti bizden hesap sorsun…
Ne Mutlu Türküm Diyene ve Sözünden Dönmeyene…
Sağlık ve başarı dileklerimle 20 Mart 2021