Moskova Antlaşması’nı anlamak

Kurtuluş Savaşı sürecinde, İngiliz ve Fransızların bölgede Türk-Sovyet yakınlaşmasından rahatsız olduğu süreçte, böyle bir antlaşmanın imzalanmış olması, emperyalizm karşısında ortak bir tavır sergilenmesi açısından çok önemli bir duruştur. - moskova anlasmasi

İçinden geçilen süreçte 100 yıl önce 16 Mart 1921 tarihli Moskova Antlaşması’nı anlamak

Moskova Antlaşması’ndan tarihi görüntülerin 2.26 dak videosu:

Moskova Antlaşması’nın 100. Yılı 2021’de bölgede yaşanan gelişmeler, bizlere bir kez daha bu antlaşmanın hayati önemini göstermekte.

Kurtuluş Savaşı sürecinde, İngiliz ve Fransızların bölgede Türk-Sovyet yakınlaşmasından rahatsız olduğu süreçte, böyle bir antlaşmanın imzalanmış olması, emperyalizm karşısında ortak bir tavır sergilenmesi açısından çok önemli bir duruştur.

Antlaşmayla Türkiye’yi tanıyan ilk büyük devlet Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti olur.Bu antlaşmanın önemli bir yanı da I.İnönü Utkusu’ndan iki ay sonra yapılmasıdır. Antlaşmayla maddi, siyasi ve silah-malzeme yardımının da yolu açılır.

***

Türk-Sovyet dostluğu 26 Nisan 1920 günü TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa’nın Sovyet lideri Lenin’e gönderdiği tarihi mektupla başlar. Mustafa Kemal mektubunda dostluğun çerçevesini de çizer:

“Emperyalist hükümetler aleyhine harekâtı ve bunların tahakküm ve esareti altında bulunan mazlum insanların kurtuluşu gayesini hedefleyen Bolşevik Ruslarla mesai ve harekât birliğini kabul ediyoruz……” (Atatürk’ün Bütün Eserleri, C. 8, 2. Baskı, Kaynak Yayınları, İstanbul, 2004, s.114.)

11 Mayıs 1920 tarihinde Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey başkanlığında bir heyet Moskova’ya gönderilir. Bekir Sami Bey, Lenin görüşmesi hakkında Ankara’ya bilgi verirken şu önemli hususun altını çizer:

 “Lenin’i pek sevimli bir çehrede, pek açık yürekli bir zat bulduk. Bize ve İslâm âlemine karşı hayırhah gördük.” (Ali Fuat Cebesoy, Moskova Hatıraları, Temel Yayınları, İstanbul, 2017, s.119.)

4 Ekim 1920 tarihinde Ankara’ya Müsteşar Y.Y. Umpal-Angarskiy’in başkanlığındaki Rus temsilcileri gelerek Mustafa Kemal Paşa ile görüşür.

19 Şubat 1921 tarihinde Ali Fuat (Cebesoy)Paşa, Moskova’ya elçi olarak gönderilir.

Anlaşma için Moskova’ya Kastamonu Vekili Yusuf Kemal (Tengirşenk) başkanlığında heyet gönderilir. Bu heyet önemli temaslarda bulunur ve 16 Mart 1921 günü de Dostluk ve Kardeşlik Antlaşması imzalar.

Antlaşmanın giriş bölümü:

Ulusların kardeşliği ilkesini ve kavimlerin kendi geleceklerini özgürce saptamak hakkını tanımakta birleşmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Rusya Sovyetleri Sosyalist Federal Cumhuriyeti Hükümeti, genişleme ve istila siyasetine karşı olan savaşımlarındaki dayanışmalarını ve iki ulustan birinin karşılaşacağı zorlukların ötekinin durumunu da ağırlaştıracağını bilerek, aralarında her zaman dostluk ilişkilerinin ve her iki ulusunu karşılıklı çıkarlarına dayanan sürekli dostluk bağlarının yerleşmiş olmasını görmek özlemiyle bir Dostluk ve Kardeşlik Antlaşması yapmaya karar vermişler ve bu amaçla aşağıda yazılı yetkili temsilcilerini seçmişlerdir.”

Yazar Şevket Süreyya Aydemir, Antlaşmaya ilişkin olarak:

“Sovyetlerle ilişkilerimiz ise, 16 Mart 1921’de Moskova’ da imzalanan Moskova Antlaşması’yla düzenlendi. Ondan sonra Sovyet Azerbaycan, Sovyet Ermenistan, Sovyet Gürcistan ile 13 Ekim 192l ‘de imzalanan Kars Antlaşması’yla, bugünkü fiili durum bu memleketler tarafından da tasdik ve kabul edilmiş oldu. Van, Bitlis, Muş’ta Ermenilere arazi verilmesi ve saire gibi ilk Sovyet talepleri fiilen ve ahden ortadan kalktı. Moskova ve Kars antlaşmaları daha sonra 2 Ocak 1922’de Türkiye-Ukrayna Dostluk Anlaşması ve 17 Aralık 1925 Paris Anlaşmaları’yla takviye edildi. Mart 1921 Moskova Antlaşması, Büyük Millet Meclisi Hükümeti için faydalı oldu. Evvela silah ve para bakımından yardımlar sağlandı. Sonra Doğu sınırlarımızda emniyet sağlandı ve tahrikçi Ermenistan hükümeti ortadan kalktı. Yeni Ermenistan, Sovyetler politikası içinde eridiği için Doğudan Batıya asker ve silah sevk etmemiz mümkün oldu. Türkiye ve Rus Şuralar Hükümetinin emperyalizme karşı iki tabii ve tarihi müttefik olması şartları o devrede gerçekleşti. Bu hususta Çiçerin’in 9 Aralık 1920 tarihli notasında, Türkiye Hariciye Vekili Muhtar Beyin 31 Ocak 192l’de Millet Meclisindeki beyanlarında bu durum çok açık, kesin ve dostane olarak belirtilmiştir. Mustafa Kemal’in daima çok değer verdiği ve dış siyasetinin dayanaklarından biri saydığı bu dostluk, İkinci Dünya Harbine kadar sürdü.” (Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1976, s. 441-443.) 

(Derlemedir)

( *) Moskova Antlaşması-16 Mart 1921: Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti arasında 16 Mart 1921’de imzalanan antlaşmadır. Bu antlaşma ve devamı niteliğindeki antlaşmalarla belirlenmiş olan sınırlar günümüzde Türkiye, Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan arasında hâlen geçerlidir.

Moskova Antlaşması’na uzanan sürecin önemli olayları:

·        30 Ekim 1918 – Mondros Mütarekesi. Kafkaslardaki Türk birlikleri 1878 sınırlarına geri çekilmeye başladı.

·        4-11 Eylül 1919 – Sivas Kongresi.

·        8 Nisan 1920 – Batum, İtilaf Devletleri tarafından işgal edildi.

·        11 Nisan 1920 – Kafkaslardaki Denikin komutasındaki Beyaz Ordu birlikleri Kızılordu birliklerine yenildi. 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir, Azerbaycan’ı da ilgilendiren bu olaylara müdahale etmedi.

·        23 Nisan 1920 – Ankara’da TBMM açıldı. İstanbul Hükûmeti tarafından imzalanan tüm antlaşmalar geçersiz ilan edildi.

·        26 Nisan 1920 – TBMM, Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti ile diplomatik ilişkiler kurulması önerisi ve süren bağımsızlık mücadelesine destek talep etti. Aynı gün Kızılordu’ya bağlı 11. Ordu birlikleri Azerbaycan’a girerek Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ni kurdu.

·        19 Temmuz 1920 – Bekir Sami Bey liderliğindeki Türk diplomatik heyeti Moskova’ya vardı ve Sovyet Dışişleri Halk komiseri Georgiy Çiçerin ile görüşmeye başladı.

·        20 Temmuz 1920 – İtilaf Devletleri kararıyla Batum Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti’ne bırakıldı ve Gürcü birlikleri şehre girdi.

·        28 Temmuz-1 Ağustos 1920 – Kızılordu ve Türk ordusu ortak harekât ile Nahçıvan bölgesini Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti’nden aldı.

·        Ağustos 1920 – Türk heyeti Lenin ile görüşür, devam etmekte olan bağımsızlık mücadelesi için Sovyet askeri mühimmat ve ekonomik yardım başlatıldı.

·        10 Ağustos 1920 – İstanbul Hükümeti Sevr Antlaşması’nı imzaladı. Antlaşmanın 88. maddesine göre Türkiye, bağımsız Ermenistan’ı tanıdı. 89. maddesine göre ise konuyla ilgili Amerika Birleşik Devletleri başkanının hakemliğini, Ermenistan’ın denizlere açılması hakkını ve bu bölgenin yakınlarında asker bulundurmama hükümlerini tanıdı. Ankara Hükûmeti ve Sovyet Rusya antlaşmayı tanımadıklarını ilan ettiler.

·        18 Eylül 1920 – Ermeni birlikleri Oltu’yu alır ve yürüyüşe geçer. Ancak ciddi direnişle karşılaşır ve Sarıkamış’a geri çekildi. Türk birlikleri karşı saldırıya geçerek 29 Eylülde Sarıkamış ve Ardahan’ı geri aldı.

·        30 Ekim 1920 – Türk birlikleri Kars’ı geri aldı.

·        6 Kasım 1920 – Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti süren olaylarda tarafsızlığını ilan etti. Kazım Karabekir Ermenilere ültimatom vererek Gümrü’nün verilmesini ve o hatta kadar bölgenin boşaltılmasını istedi. 7 Kasım günü Gümrü işgal edildi. Yer yer çatışmalar çıktı.

·        15 Kasım 1920 – Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti, TBMM’ye başvurarak barış görüşmelerine başlanmasını istedi. Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti ile imzalanan 25 Kasım tarihli antlaşmada Sevr Antlaşması’nda bahsedilen haklardan vazgeçildiği kabul edildi.

·        29 Kasım 1920 – Bolşevik Ermeniler, Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti karşı ayaklandı ve Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ni kurdular. Sovyet Hükûmetinden yardım talebi bulunan Ermenilerin çağrısıyla bölgeye gelen Kızılordu’ya bağlı 11. Ordu 2 Aralık’ta Erivan’ı aldı.

·        2 Aralık 1920 – Devrilmekte olan Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti TBMM ile Gümrü Antlaşması’nı imzalar.

·        10 Aralık 1920 – Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, Gümrü Antlaşması’nın geçersiz olduğunu ilan ederek görüşmelere yeniden başlanmasını ister. Bu talebe TBMM’den olumsuz yanıt Sovyet Hükûmeti devreye girerek bütünlüklü barış görüşmeleri yapılması gereğini hatırlatır.

·        16 Mart 1921 – Moskova Antlaşması imzalanır.·         

Kurtuluş Savaşı sürecinde, İngiliz ve Fransızların bölgede Türk-Sovyet yakınlaşmasından rahatsız olduğu süreçte, böyle bir antlaşmanın imzalanmış olması, emperyalizm karşısında ortak bir tavır sergilenmesi açısından çok önemli bir duruştur. - moskova anlasmasi

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir