1.. Yüksek Teknoloji Endüstrisi Bakanı Hakob Arshakyan’a göre, yüksek teknoloji endüstrisi Ermenistan’da en hızlı büyüyen alan. Bakan Facebook sayfasında “2020’de yüksek teknoloji şirketlerinin cirosu % 20,6 arttı, 3.400’den fazla yeni uzman bu alana çekildi, ortalama maaş 800.000 AMD’den (yaklaşık 1.500 $) fazla” dedi. Yüksek Teknoloji Endüstrisi Bakanlığı tarafından 150 teknoloji şirketi arasında gerçekleştirilen anket sonuçlarına göre, yüksek teknoloji endüstrisi Ermenistan’da en çok talep edilen meslekler arasında yer alıyor. (Not:Ermenistan, daha önce, Kafkasların Silikon Vadisi olma hedefini belirlemişti..,o.tan)
2. Tam 100 yıl önce bugün Tehliryan, Ermeni Soykırımı’nın baş mimarı Talat Paşa’yı öldürdü. 1915 Ermeni <sözde> soykırımından sonra, soykırımın mimarları olan Jöntürk (İttihat ve Terakki) liderleri, 1918’te Bakü Ermenilerinin katlıamının düzenleyicileri ve Türklerle ittifak kuran Ermeni hainlerini cezalandırmak için Ermeni Devrimci Partisi’nin (Daştnaktsutyun) “Nemesis” operasyonu planlanmıştı. Bu operasyon çerçevesinde Soğomon Tehliryan’a Ermeni <sözde> soykırımının baş mimarı Talat Paşa’yı öldürme talimatını verildi. Tehliryan, Talat’ı 15 Mart 1921’de Berlin Charlottenburg mahallesinin Hardenberg sokakta vurup öldürdü ve tutuklandı. Hapishanede onu ilk ziyaret eden kişi bir papaz olmuştu. Papaz onu görünce heyecanlanıp “İsa Mesih adına seni kutsuyorum, ki o canavarı öldürüp hepimizin intikamını aldın” diye bağırdı. 2 Haziran 1921’de Alman mahkemesi Tehliryan’ı beraat ettirerek hakkinda tahliye kararı verdi. ( Not: Dün Talat Paşa’ nın şehit edilişinin yıldönümü idi. FEYM Grubu olarak kendisini rahmetle anıyor, Ermeni katilleri tel’ in ediyoruz. Hukukçularımız, bu büyük bir cinayet davası yaklaşık 80 günde nasıl sonuçlanır diye düşünmesinler, Mahkeme bir Kanguru Mahkemesi idi.Öyle ki olayları bizzat yaşamış Alman generallerinin şahitlik isteklerini mahkeme geri çevirdi. O generaller kararı protesto eden bir bildiri yayımladılar..,o.tan)
3. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı’nın Basın Sözcüsü Anna Nağdalyan, savaş operasyonları sırasında ve öncesinde esir düşen tüm Ermenileri iade edildiğine dair Azerbaycan Dışişler Bakanı Ceyhun Bayramov’un idaalarını cevapladı. AGİT Dönem Başkanı ve İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde ile yapılan görüşmenin ardından düzenlenen brifingte Bayramov’un açıklamalarını yorumlayan Nağdalyan, “Bu, Azerbaycan tarafının, bu acil insancıl konu hakkındaki yeni bir yalanıdır. Azerbaycan Dışişleri Bakanı, hem savaş operasyonları sırasında, hem sonrasında esir düşen onlarca Ermeninin Azerbaycan’da bulunduğunu kabul eden kendi ülkesinin diğer resmi makamlarının yaptığı beyanlara bu açıklamasıyla karşı çıkıyor” dedi.
4. Ermenistan Dışişleri Bakanı Ara Aivazian Salı günü AGİT Dönem Başkanı ve İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde ile düzenlediği basın toplantısında, “Azerbaycan’ın güç kullanması, Helsinki Nihai Senedi de dahil olmak üzere AGİT taahhütlerinin ağır bir ihlalidir. Savaş süresince, Türkiye’den aktif destek alan Azerbaycan güçleri, uluslararası insani hukuku açıkça ihlal ederek Karabağ Ermenilerine karşı etnik temizlik ve savaş suçları da dahil olmak üzere toplu suçlar işledi. Dağlık Karabağ hakkındaki üçlü açıklama, anlaşmazlık çözümünün temel unsurlarına değinmiyor. Azerbaycan uluslararası insani hukuku ihlal etmeye devam ediyor, savaş esirlerini ve sivilleri esaret altında tutuyor” dedi.
5. Ermenistan İnsan Hakları Savunucusu Arman Tatoyan, facebook’a şunları yazdı: “Esirlerin serbest bırakılması ve geri gönderilmesi uluslararası zorunlu bir gerekliliktir. İyi niyet göstergesi değildir.” tatoyan.html
6. Ermenistan’ ın ikinci Cumhurbaşkanı Robert Kocharyan, geçmiş aylarda yaptığı toplantılara ilişkin genel izlenimlerini toplumun farklı gruplarıyla paylaşarak, ” Tüm yaraları iyileştirmek ve ülkeyi iyileştirmek için güçlü ve tutarlı çabalar sözü verdi. Çok farklı formatlarda ve farklı koşullarda gerçekleştirilen toplantıların esas olarak Ermenistan’ın geleceğini ele aldığını sözlerine ekledi.
7. Ermenistan Dışişleri Bakanı Ara Aivazian, AGİT Dönem Başkanı, İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde ile yaptığı görüşmede, “ Ermeni tarafının, üçlü açıklamayı ateşkesi yeniden tesis etme amaçlı bir belge olarak gördüğünü, yerleşimin unsurlarını içermesine rağmen, en önemli eksikliğin ‘ Karabağ’ın statüsünün Karabağ Ermenilerinin kendi kaderini tayin hakkına dayandırılması gerektiğini” söyledi.
8. Ermeni Dışişleri Bakanı Ara Aivazian, AGİT Dönem Başkanı ile yaptığı görüşmede, “Azerbaycan ve Türkiye’nin AGİT taahhütlerini büyük ölçüde ihlal ettiğini, Azerbaycan’ ın, Dağlık Karabağ savaşının sona ermesinden dört ay sonra uluslararası insan hakları hukukunu ihlal etmeyi sürdürdüğünü” söyledi.
9. Ermenistan’ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mher Margaryan, Kadının Statüsü Komisyonu’nun 65. oturumunun açılış toplantısına başkanlık etti. Ermenistan Daimi Temsilcisi, açılış konuşmasında, “ Kadınların karar almanın her alanında temsil edilmesi ve kamusal hayata tam katılım konularını değerlendirerek, “Kendi ülkem Ermenistan da dahil olmak üzere birçok ülkede kadınların eşit ve anlamlı potansiyeli var. Kamusal hayata katılım henüz tam olarak gerçekleşmiş değil. Siyasi liderlik ve karar alma süreçlerinde kadınların güçlendirilmesi için elverişli bir ortam yaratmalıyız” dedi.
10. Ermenistan Savunma Bakan Yardımcısı Arman Sarkisyan, Milli Meclis’ de gazetecilerle yaptığı görüşmede eski Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan’ın serbest bırakılmasının ardından Genelkurmay’daki duruma atıfta bulunarak, “Genelkurmay Başkan Yardımcısı görevlerini yerine getiriyor, Genelkurmay çalışıyor ve önündeki görevi çözüyor” dedi.
11. Ermeni Devrimci Federasyonu (ARF) üyesi Arsen Hambardzumyan Ermeni <sözde> Soykırımı iddiası ile Talat Paşa’yı öldüren Soğomon Tehliryan’ın anıtına çelenk koydu.
12. AGİT Dönem Başkanı, İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, “Dağlık Karabağ’da ateşkes konulu 10 Kasım anlaşmasının ardından bölgedeki durumun değiştiğini” söylüyor. Ona göre, “Ateşkes anlaşmasının uygulanması, çatışmanın çözümüne yönelik ilerlemenin temelini oluşturacak.”
13. Dr. Khatchig Mouradian, “Direniş Ağı: Osmanlı Suriye’sinde Ermeni <sözde> soykırımı ve İnsancıllığı, 1915-1918” başlıklı yeni kitabını 27 Mart saat 10.00’da bir sunum ile tanıtacak.,
14. Boston Üniversitesi’ndeki Elie Wiesel Yahudi Araştırmaları Merkezi, “Holokost, Soykırım ve İnsan Hakları Çalışmalarıyla Karşılaşmalar” başlıklı sanal bir konferans dizisine ev sahipliği yapıyor. Dizinin 9 Mart’taki ilk konuşmacısı İstanbul doğumlu Ermeni antropolog Dr. Melissa Bilal oldu. Holokost, Soykırım ve İnsan Hakları çalışmaları program yöneticisi Prof. Nancy Harrowitz, Bilal’in “Kaybın Hafızasını Seslendirmek ve Susturmak: İstanbul’daki Ermeni Kadınlardan Ninniler ve Hikayeler” başlıklı konferansında sanal izleyicilere hoş geldiniz dedi. Bir akademisyen olan Dr. Sultan Doughan, tarih antropologu Bilal’i tanıttı. Bilal, İstanbul’da <sözde> soykırımdan sağ kurtulan üç kadınla ilişkilerini tartıştı. Araştırmasında, kadın kuşakları arasındaki bağlantıyı ve <sözde> soykırımdan kurtulanların mirasını çeşitli yollarla miras aldıklarını vurguluyor; bunlardan biri müziğe, şarkıya ve ninnilere kodlanmış bilgilerdir.
15. “DOÇ. DR. ÖMER LÜTFİ TAŞCIOĞLU’NUN YOUTUBE KANALI AÇILDI”…1915 Olayları ve Türk-Ermeni uyuşmazlığı konularında akademik çalışmaları bulunan ve AVİM’e bu bağlamda katkıda bulunan Emekli Kurmay Albay Doçent Doktor Ömer Lütfi Taşcıoğlu’nun YouTube kanalı faaliyete geçmiştir. Doç. Dr. Taşcıoğlu’nun YouTube kanalına şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz: https://www.youtube.com/channel/UCkvFLrMeKKHt5ttizR3DVxw ;
Bir yanıt yazın