Savaş göze alınıp hazırliklar yapılırken
– Harekata karsi çıkan Karabekir Paşa kendine yakın birçok subayla bir bildiri yayinlayip, olasi harekati eleştirerek istifa eder.
-Ardından hakkaride Nesturi isyani patlak verir. Ve bastirilir.
– Çok geçmeden Şeyhsait isyan edip hudut bölgesinde birçok vilayeti ve ilçeyi ele geçirir.
Musul Harekatı yapılamaz.
Karabekir kitabinda konuyla ilgili bilgiler verir.
”Karabekir Musul’a yapılacak olan müdahalenin İngilizlere savaş açmak olacağı ile ilgili düşüncesini her görüşmede ifade etmesine rağmen, Mustafa Kemal ve İsmet Paşalar askeri müdahale yönünde hazırlık yapmaya devam ediyorlardı.
Kazım Karabekir 6 Ekim günü İstanbul’da Milli Savunma Bakanı Kazım Özalp ile yaptığı görüşmede İngiliz uçaklarının Irak sınırında bulunan Türk askeri birliklerine saldırıda bulunduğunu öğreniyordu.
İki gün sonra ise Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Karabekir’e “ İngilizlerle bir harp ihtimali mevcut olduğundan hemen Ankara’ya hareket etmesini” emrediyordu.
Ankara’ya gelen Karabekir ile Fevzi Çakmak arasında yapılan görüşmede, Çakmak, Nasturi çetelerin bölgede asayişi bozmaları üzerine bir tedip harekatı yapıldığını ancak bu harekat üzerine İngiliz uçaklarının askeri güçlerimize saldırdığını ve saldirinin sona erdirilmemesi halinde ingiltereyeb savaş ilan edecekleri ile ilgili ültimatom verdiklerini söylüyordu.
Ancak Karabekir harekatın yalnızca Nasturi çetelerine yönelik olmadığı kanaatindeydi ki şöyle diyordu:
Meselenin bir Musul harekatı olduğunu hala bir ordu müfettişinden gizlemek istiyorsunuz.
Ben bu harekatın aleyhindeyim diye bu işi benden sakladınız.İkili arasındaki görüşme ilerledikçe Karabekir’in kanaati güçlenmeye başlamıştı.
Fevzi Paşa, “ İcab ederse yeni bir harbi de göze aldık. Musul bizimdir ki, sulhan vermiyorlar, harben almak için Gazi ısrar ediyor. Hükümet de bu fikirde. Bizim muvaffak olacağımıza şüphe yok.
İcap ederse Musul değil daha uzaklara da gideriz.”
Fevzi Paşa Karabekir’e bu cümleleri kurduktan birkaç gün sonra da Diyarbakır’daki Kolordu komutanı Cafer Tayyar Paşa’ya “ İcap ederse eşkiyayı Londra’ya kadar takip edeceğiz.” şeklinde emir veriyordu.
Yaşanan bu görüşme trafiğinden anlaşıldığına göre Lozan’da Musul meselesinin sonraya bırakılması stratejik bir hata olmuş ve Mustafa Kemal ve İsmet Paşalar bu hatayı asker gücüyle düzeltmek niyetinde olmuşlar.
Karabekir harekati engellemek için kendine bağli ekiple birlikte ordudan istifa eder.
Ancak Atatürk’ün planları 1925 yılının başında doğuda çıkan Şeyh Sait isyanı ile son buldu.
Musul’u almak için harekat planı yapan paşalar aylar süren bir harekat ile doğuda sükuneti ancak sağlayabildiler. Ülkenin doğusunda yaşanan bu gelişme Musul’un kaybedildiğini göstermekteydi. Bu tarihlerden itibaren Türkiye’nin dikkati içerideki isyana ve siyasi çekişmelere yoğunlaştı.
Tüm bu gelişmelerin ardından Musul meselesi İngilizlerin isteği doğrultusunda 5 Haziran 1926’da çözüldü. Türkiye Musul’un Irak’a ait olduğunu kabul etmek zorunda kaldı.
Kaynaklar : Kazım Karabekir, Günlükler. Pasalarin kavgasi.
Uğur Mumcu, Kazım Karabekir Anlatıyor
Mim Kemal Öke, Musul Meselesi Kronolojisi