Rıfat Serdaroğlu: VEBAL ALTINDASINIZ!
Vebal= Günah
Kişinin önceden denediğini, tekrar deneyip farklı sonuç beklemesi cahilliktir, ahmaklıktır!
19 yıl ülkeyi yöneteceksiniz, ülkeyi iflasın eşiğine getireceksiniz sonra halkın huzuruna çıkıp “İnsan Hakları Eylem Planı” ve “Hukuk Reformu” yapacağım, “Ekonomiyi uçuracağım” bize inanın, diyeceksiniz!
Veya bir eliniz FETÖ ’da, diğer eliniz Ruzi Nazar-Enver Altaylı ile BND ve CIA’da, hem Nato Milliyetçisi olacaksınız, sonra da kalkıp “Ben Türk Milliyetçisiyim” diye geçineceksiniz!
Bu davranış, cehalet ve ahmaklığın bir üst derecesi olan aptallıktır.
Ahmak ile aptallık arasındaki fark, birincisinin anlatılanı anlamamasıdır.
Anlamaması, onun “Vebal Altında” olduğu gerçeğini değiştirmez.
Bunlara hala oy vermek, oy vermekte ısrar etmek, “Vebal altında olmaktır!”
Prof. Mustafa Kamalak değerli bir Anayasa Hukukçusudur. Milli Görüş mensubudur ve Saadet Partisi Genel Başkanlığı yapmıştır.
Erdoğan’ın Saadet Partisine çengel atması karşısında bir açıklama yaptı;
“-Vebali büyük olanla ittifak yapılmaz.
-Suriye’nin ve Irak’ın bu hale düşürülmesinde AKP’nin büyük vebali vardır.
Libya’nın bölünüp parçalanmasında, AKP’nin büyük vebali vardır.
-Çözüm süreci AKP’nin işidir. Teröristle müzakere değil, mücadele edilir.
-Refah Partisi İstanbul Belediyesini aldığında, belediyelerin kapısına “Rüşvet alan da veren de lanetlenmiştir” diye levha asmıştı. Ne oldu o levhalar?
Kim kaldırdı?”
Bir korkunç örnek daha verelim;
2010 yılında ve öncesinde AKP, Türkiye’nin El-Kaide yapılanmasına destek verdi.
Radikal teröristlerin beslenmesi, bakımları, hastanelerde ücretsiz tedavileri, bazılarına maaş verilmesi, hep desteklendi. Yargıdaki davaları ya ertelendi, ya serbest bırakılıp yurtdışına kaçmalarına imkan sağlanması için, önce tahliye edildiler, sonra yokluklarında davalara devam ettirdiler! Bu El-Kaide militanları gibi Hizbullah militanları için de uygulandı!
El-Kaide görevlilerinin önderleri, İlhami Balı (IŞİD’in Sınır Emiri, Yakılan iki askerimizin, 10 Ekim Gar Katliamı ve tüm bombalama eylemlerinin sorumlusu) Mehmet Gök (Adana Sorumlusu), Hasan Aydın (Gaziantep Sorumlusu, yakılan iki askerimizin videosunu çeken kişi.)
Bunların kimisi kaçtı ve kırmızı bültenle aranıyor! CHP ve İYİP Genel Başkanlarının gözdesi dönemin Başbakanı Davutoğlu’nun “Asabi Müslüman Çocuklar” dediği bu kafa kesicilerin davaları üstünkörü görüldü. Yıllarca davalar süründürüldü.
Bunların davaları ancak 2016 yılında Yargıtay’a geldi. Davaya, esas numarası verilmesi bile tam ÜÇ YIL sürdü.
Yargıtay 16. Ceza Dairesine 2019 yılında geldi!
IŞİD’çi katillerin davaları Yargıtay’da bekletilirken, Türk Ordusunun mensupları, siyasetçiler, AKP karşıtı kim varsa, davaları anında görüldü ve doğru zindana gönderildi.
Şimdi Aziz Türk Milletine soruyoruz;
Laik Cumhuriyete, Demokrasiye, Hukuk Devletine T.C Devletinin kurucularına ve İNSANLIĞA karşı olan, kılı kıpırdamadan Türk Askerlerini canlı-canlı yakan kafa kesicilerin davaları, iktidarın baskısı ve talimatı olmasa bu kadar uzar mıydı?
Ha, bu arada bu katillerin hala yakalanmamaları, serbestçe dolaşmaları sizce mümkün mü? Mafya Babalarına Polis eskortu ve sirenli araba veren iktidar bu alçaklığı yapmaz mı?
Bu iktidar eninde sonunda bağımsız Türk Yargısı önünde hesap verecek.
Peki, bunlara oy verenler, partilerini, televizyonlarını-gazetelerini AKP larvalarına açanlar sizlerin sorumluluğunuz yok mu?
Türk Askerlerini diri-diri yakan katillere “Bunlar asabi Müslüman çocuklar” diyenleri, Cumhuriyet’in tüm eserlerini peşkeş çeken ekonomi cambazlarını, yeniden parlatıp Türk Milletini kandırmanın vebali olmayacağını mı zannediyorsunuz?
Hepiniz vebal altındasınız, hepiniz…
Sağlık ve başarı dileklerimle 07 Mart 2021