Rus Çariçesi Katerina II’nin 1783 yılında yayımladığı bir bildiri ile Kırım Hanlığı ortadan kaldırılmış ve arazilerinin Rusya İmparatorluğu’na ilhak edildiği açıklanmıştır. Bu tarihten sonra Kırım, Rus işgaline uğramış ve Kırım’dan büyük göç başlamıştır. Kırım Hanlığı, Osmanlı Devleti için uzun bir süre kuzeyden gelen tehlikelere karşı bir kalkan vazifesi görmüş, Hanlık kalkınca boğazlar ve İstanbul Rus tehdidine maruz kalmıştır.
Evliya Çelebi’ye göre “Kırım Hanlığı Osmanlı imparatorluğunun sedd-i sedididir. Kuvvetli güçlü bir seddidir.” İlk defa Müslüman bir halkın yaşadığı bir yerin kaybedilmesinin etkisi büyük olmuştur. Sultan Abdülaziz’in 19. yüzyılda inşa ettirdiği büyük donanmayı Kırım’ı geri almak için hazırlattığı söylenir. (Karatay,1997)
Rusların uyguladığı baskı ve imha politikaları sonucu Kırım Türkleri Osmanlı Devleti sınırları içindeki başka bölgelere göç etmek zorunda kalmıştır. Bu göçlerin büyük çoğunluğu Türkiye’ye, Romanya ve Bulgaristan’a yapılmıştır. Babam Süleyman Karluk ve kardeşleri de bu göç dalgası sonucunda Romanya’ya göç etmiştir. Kuzenlerim bugün Köstence’de yaşamaktadır. Rahmetli babam Süleyman Karluk İkinci Dünya Savaşı’nda Türkiye’ye göç ettiği için Romanya ve dolayısıyla Avrupa Birliği vatandaşı oldum.
En büyük göç dalgaları 1792, 1860-1863, 1874-75, 1891-1902 yıllarında olmuştur. Böylece Kırım’daki Türk nüfusu azalmış, 1783’te Kırım’daki nüfus yüzde 98 iken 1897 de ki nüfus sayımına göre Türk nüfus yüzde 35’e gerilemiştir. Bu durum Rusya’nın işine gelmiş ve Kırım’daki nüfus yapısını değiştirmiştir.
Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun 5 Şubat 2017 tarihinde yapılan Kırım Tatar Platformu toplantısındaki değerlendirmeleri çok önemlidir: “Türkiye dünyadaki birçok ülkenin uyguladığı yaptırımlara katılmadı. Tersine, şimdi Türkiye-Rusya arasında ‘işbirliği’ ve ‘dostluk’ kelimeleri kullanılıyor…. Şimdi dünyada bize soruyorlar, Türkiye size bu kadar yakın, en kalabalık diasporanız da orada, Türkiye niye böyle davranıyor diye. Biz elimizden geldiğince Türkiye’yi savunuyoruz. Ama bunlar çok tesirli, çok inandırıcı olmuyor. Diyorlar ki, akrabalık böyle olmaz.”
Kırımoğlu haklıdır. Türkiye Rusya kağıt üzerinde dost gibi görünmektedirler ama karşılıklı görüşmelerde ben Kırım’ın Rusya tarafından hukuk dışı işgalinin gündeme getirildiğini zannetmiyorum. Buna karşılık Amerika Birleşik Devletleri temsilcileri, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da sözde Nikaragua Fahri Konsolosluğu açılmasına tepki göstermiştir. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmıtro Kuleba, 11 Kasım 2020’de işgal altındaki Kırım’da Nikaragua’ya ait sözde fahri konsolosluğun açılmasını ağır uluslararası hukuk ihlali olarak nitelendirmiştir.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Cale Brown, Rusya’nın bu tür hamlelerinin işgali yasalaştırma çabaları olduğunu açıklamıştır. Brown 14 Kasım tarihinde Twitter hesabından şu açıklamayı yapmıştır: “Rusya’nın Ukrayna’ya ait olan Kırım yarımadasını sebepsiz işgal etmesi unutulmayacak. Kremlin’in yasa dışı eylemlerini yalanlar ve propaganda yoluyla meşrulaştırma girişimleri başarısızlığa mahkumdur.”
ABD’nin Kiev Büyükelçiliği tarafından 14 Kasım 2020’de yayımlanan açıklamada, Rusya’nın işgal ettiği Kırım’da Nikaragua “Fahri Konsolosluğu” açmasının yasa dışı hareketlerini meşrulaştırma çabası olduğu ifade edilmiştir. Kiev Büyükelçiliğinin Twitter hesabı üzerinden yapılan açıklamada, “Kırım Ukrayna’dır. Nikaragua Fahri Konsolosluğu Rusya’nın uluslararası hukuku ihlalini meşrulaştırma çabasıdır. Rusya’yı işgali sona erdirmeye ve Kırım’ı Ukrayna’ya geri vermeye çağırıyoruz.” denilmiştir.
Kırım Tatar halkının şehidi Numan Çelebicihan, şehit edilişinin 103. yıl dönümünde Kırım Derneği Genel Merkezi, Dünya Kırım Tatar Kongresi ve Kırım Tatar Teşkilatları Platformu tarafından çevrimiçi olarak 23 Şubat 2021 tarihinde “23 Şubat Çelebicihan’ı ve Kırım Tatar Şehitlerini Anma Günü” kapsamında anılmıştır. Numan Çelebicihan, Kırım Tatarı politikacı, şair ve yazardır. 9 Aralık 1917 tarihinde kurulan kısa ömürlü Kırım Halk Cumhuriyeti’nin ilk Başkanıdır. Kırım Tatarlarının ulusal marşı Ant Etkenmen’in şairidir.
Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın kurucularından, Kırım, Litvanya, Polonya ve Belarus Müftüsü Numan Çelebicihan’ın şehadet yıl dönümü anısına düzenlenen etkinlikte; Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Refat Çubarov ve Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Andriy Sıbiga birer konuşma yapmışlardır. Etkinliğe Türkiye’deki ve dünyadaki Kırım Tatar kuruluşlarının temsilcileri katılmıştır. Kırım Derneği Genel Başkan Yardımcısı Ömer Özel tarafından Numan Çelebicihan başta olmak üzere tüm Kırım Tatar Milli Hareketi için mücadele eden şehitler ve Vatan Kırım’ın Rusya işgalden kurtarılması için dua edilmiştir.
Dünya Kırım Tatar Kongresi Genel Sekreteri Namık Kemal Bayar anma konuşmasında, “Çelebicihan’ı Bolşevikler Karadeniz’e gömmek istediler. Ama onun naaşı, Karadeniz’e sığmadı. Mübarek ruhu, mübarek fikirleri bugün tüm Kırım Tatarlarına hatta Türk dünyasına örnek olmaya devam ediyor. Gaspıralı için Kırım Tatarlarının aklı, Çelebicihan için Kırım Tatarlarının yüreğidir demek mümkündür. Ne mutlu ki ona ettiği andı, verdiği sözü tutarak Rahmet-i Rahman’a kavuşmak fırsat oldu. Çelebicihan da, vatan yolunda şehit olmuş tüm şehitlerimiz de Allah’ın sevgili kullarındandır” demiştir.
Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Andriy Sıbiga, Numan Çelebicihan’ı anma programına katıldığı için onur duyduğunu açıklamıştır: “Numan Çelebicihan, bir lider ve büyük bir kahraman olarak halkına hizmet etti. Çelebicihan, sembol bir isim olarak bugün Kırım’ın mutlaka işgalden kurtarılacağını simgeliyor. Bugün BM İnsan Hakları Konseyi başta olmak üzere dünyada Kırım’ın işgalden kurtarılması konusunu gündemde tutmak için önemli etkinlikler yapılıyor. Biz de bu konuda etkinlikler yapmaya devam edeceğiz. Tüm bunlar, Kırım’ın işgalden kurtarılmasını yakınlaştırmış olacak. Tarihin tekrar etme gibi bir özelliği var. Yüz sene öncesinde olduğu gibi bugün de Kırım’da Rusya tarafından çeşitli baskılar yapılıyor. Eminim ki, Numan Çelebicihan gibi bir şahsiyet, Kırım’ın Rusya’nın işgalinden kurtarılması için sembol olacaktır ve Kırım, Kırım Tatarları için yeniden vatan olacaktır.”
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, 103 yıl önce Kırım’da yaşanan felaketler sonucu şehit edilen Çelebicihan’ın yaşadıkları ile bugün Kırım’daki durumun benzerlik gösterdiğini açıklamıştır:
“23 Şubat 1918 tarihinde Çelebicihan’ın şehit edilmesinden sonra facialar sona ermedi. O faciadan sonra milletimizin başına neler neler geldi. Bu olaydan bir kaç yıl sonra Kırım’daki açlıktan 80 binin üzerinde kişi öldü. 1928 yılına gelindiğinde Kırım Tatar milliyetçilerine karşı baskılar yapıldı. Sovyetler Birliğinin kurduğu kolhozlar ilk olarak Kırım’da hayata geçti. 1944 yılında yaşanan büyük felakette ise milletimiz 50 seneye yakın sürgünlerde geçirdi. Milli harekete iştirak eden soydaşlarımız , tüm bunlara rağmen ayakta kaldı ve Kırım’a döndü. İkinci kurultayı kurdu ve milli birliğimizin devamını sağladık. Ancak, 2014’te yine Moskova geldi. Milletimizin, sürgünlükte çok zor şeyler yaşasa da ağlamaya hiç vakti olmadı. Kırım’a yeniden dönmek ne kadar zor olsa da bunu başardılar. Şimdi bu vazife bize geldi. Bugün hepimiz Kırım’ın özgür olmasını istiyoruz ve bunun için çalışıyoruz. Yakın zamanda toplanacak olan Kırım Platformu’nda Kırım’ın işgalden kurtarılması için çalışmalar yapacağız. Kırım Platformu’nda tek bir vücut halinde olmalıyız. Yakın zamanda, Kırım Tatar Milli Meclisinde bu tutumu, yazılı olarak kabul etmek için hazırlanıyoruz. Liderimiz Çelebicihan’ın yattığı yer cennet olsun. Ruhu şad olsun.”
Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu Numan Çelebicihan’ı rahmet ve minnetle anmıştır: “Numan Çelebicihan, halkımıza hizmeti açısından İsmail Gaspıralı’ya çok yakındır. Yalnız Kırım Tatarlarının değil Türk dünyasının büyük aydınlatıcısı olan Gaspıralı, o zamana göre epeyce uzun bir ömür geçirdi. Öz vatanında, Zincirli Medrese’de Peygamber Efendimiz gibi 63 yaşında toprağa verildi. Kırım Halk Cumhuriyetinin kurucusu Çelebicihan ise 35 yaşında Bolşevikler tarafından şehit edildi. Öldürüleceğini bile bile Kırım’da kalmak mı yoksa Cafer Seydahmet Kırımer gibi Kırım için hür dünyada mücadele etmek mi daha doğruydu… Buna kesin bir cevap yok. Ama halkın hatırasında korkusuz, son derece milletsever ve vatansever bir devlet adamı olarak kaldı. Kırım Tatarlarının tarihinde İsmail Gaspıralı gibi isimler olmasaydı, bugünkü milli hareket bu kadar ünlü ve şerefli olmazdı. Aynı sözleri, Çelebicihan hakkında da söylemek mümkündür. Onun cesareti, mücadelesi, bizim milli hareketimize büyük bir ruh vermiştir. Bugün elbette mücadelemiz devam ediyor ve edecektir. Aziz büyüklerimiz Çelebicihan ve Gaspıralı’nın ruhlarından destek alarak mutlaka ana topraklarımızı pisliklerden kurtaracağız. Allah onun gibi büyük isimlere rahmet eylesin.”
Kırım için hayatlarını veren tüm şehitlerimizi saygı ile anıyoruz. Allah rahmet eylesin, ruhları şad olsun.
Bir yanıt yazın