Yerli ve milliyiz.
Tek Millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan.
İnlerine gireceğiz inlerine.
Uçak gemimiz tersanede.
Yerli uçağımız göklerde.
Yerli hibrit otomobilimiz yollarda.
Elektrikli traktörümüz tarlada.
Helikopterimiz hangarda.
Bunlar bile bizi kesmeyince…
Ay’a gidiyoruz Ay’a!
Biz Ay’a gitme hayalleri ile avunurken 1923 Lozan, 1947 Paris Antlaşmalarına göre silahsız olması gereken 23 adaya asker çıkaran Yunanistan, uluslararası hukuka göre Türkiye sınırlarında bulunan 20’nci adamızı da işgal ederek göndere kendi bayrağı ile birlikte bizans bayrağını dikti.
Yunanistan bu cesareti kimden alıyor?
Çok açık ve net hir şekilde 18 yıldır bu ülkeyi yöneten AKP iktidarından alıyor.
Yunan, Adaları işgal ederken, biz başbakan Kiriakos Miçotakis’in boynuna kravat taktık.
Yunan, işgal ettikleri adalarda mangal yaparken, biz Lozan anlaşmasını hezimet olarak ilan ettik.
Yunan, uluslararası diplomasiyle taraftar toplarken, biz Osmanlıcılık oynayıp dantelli kefenler giydik
Yunan, silahlanırken biz saraylar inşa ederek itibardan tasarruf edilmez dedik.
Yunan, hava kuvvetlerini güçlendirirken biz son 18 yılda hava kuvvetlerimizin envanterine 1 tane dahi savaş uçağını yazmadık.
Yunan, F-16 savaş uçaklarının modernizasyonunu yaparken biz inadına Kanal İstanbul inadıyla milletin yarasına tuz bastık.
Yunan, güçlenirken biz mitinglerde 200 gramlık çay paketleri dağıttık
Sonuç…
Maalesef Yunan hava kuvvetleri bizden çok daha güçlü bir duruma geldi.
Envanterlerinde bulunan tüm F-16 savaş uçaklarının modernizasyonunu yaptırdılar.
Hava harp okulları için 22 milyon Euro kaynak yaratarak 5. nesil savas uçaklarının simülasyon eğitimini vermeye başladılar.
Fransa’dan 23 adet Rafale savaş uçağı satın aldılar ve bu uçaklarla uyumlu füzelerin modernizasyonuna 2 milyar 320 milyon euro kaynak ayırdılar.
Yüzde yüz haksız oldukları Ege ve Akdeniz meselelerinde doğru ve etkili politikalarla haklı oldukları izlenimi yarattılar.
Biz hala daha İha ve Sihalarımızla teselli buluyoruz.
Herkes şunu iyice bilmelidir ki, bizlere yüzde yüz milli ve yerli olduğu söylenilen İha ve Sihalarımızın motoru, optik sistemleri ile birlikte bir çok kritik parçası yurtdışından ithal edilmektedir.
Bu parçaları ithal ettiğimiz ülkeler İha ve sihalarımızın Azerbaycan’nın Karabağ operasyonunda kullanıldığı iddiasını ortaya koyarak bu parçaları Türkiye’ye satışını yasaklamıştır.
Takke düştü kel göründü…
Uçaklarımız metal ömrünü tamamlamak üzereyken S-400 hava savunma sistemi aldık ama kullanamıyoruz.
2015 yılında havalanmış uçağımız var ama yere indiremiyoruz.
Hibrit otomobilimiz var ama göremiyoruz.
Elektrikli traktörumüz var ama tarlaları süremiyoruz.
Uçak gemimiz var ama Van gölünden çıkaramıyoruz.
En can alıcı olanı ise…
Millet işsizlik ve yoksulluktan ölürken ciddi ciddi Ay’a seyahati planlıyoruz.
Bu arada ellerinde Bizans bayrakları ile Yunan İzmir’e dayandı dantelli kefen kuşanan vatandaşlarımızın bilgisi olsun.
Bir yanıt yazın