Temel sorun paradır
Para nasıl sorun olacak ki diye sormayın. Evet, para en sonunda bir ödeme aracıdır. Para, niteliği niceliği indirger. Para kaliteyi miktara dönüştürür.
Para ekonominin kan damarlarında dolaşan akışkandır, diye tanımlayanlar da vardır.
Endüstriyel kapitalizmden, finans kapitale geçince, parada büyük değişimler oldu. Paranın şekli şemalı değişti. Paranın dolaşım hızı, iletişim teknolojileri sayesinde arttı.
Piyasada para yerine geçen bir sürü ödeme şekli oluştu.
Ülkeler sınırsız para basmaya başladı. Faizler düştü. Rekabet yeteneği olmayan şirketler, basılan paralarla ayakta tutuldu. Ya da yüzdürüldü.
Para borsaları çoğaldı. Hedge Fonlar denilen köpek balıkları oluştu. Basılan paralarla, servet sınıfı, borsalarda kumar oynar gibi alış ve satış usulleri peyda etti.
Açığa satış diye olmayan şeyi satan şirketler türedi. Olamayan şeyleri alıp satan fonlar icat oldu.
Saymaya çalıştığımız ama tamamını sayamadığımız bu araçlar vasıtası ile ödeme şekilleri icat oldu. Sonunda emme basma tulumba gibi, halkın ürettiği değerler, belli bir servet sınıfı tarafından temellük(gasp) edildi.
Para çoğaldıkça, çoğalan paralardan, halka pay düşmedi. Hatta halk fakirleşti. Gelir eşitsizliği büyüdü. Kapitalizmin ürettiği eşitsizlik, kapitalizmi tehdit eder hale geldi.
Çoğalan para, zengini daha zengin, fakiri de daha fakir yapmaya başladı.
Bir para kaosudur devam etti, ediyor da…
Amerika iki yüz yılda bastığı parayı, bir yılda basmış oldu. 2020 yılında toplam 9 trilyon dolar bastı. İngilteresi, japonyası, Avrupası derken, 2020 yılında, parası döviz olan ülkeler, toplam 25 trilyon dolar basmış oldular.
Bu kadar para nereye gitti diye sorabilirsiniz. Tahvillere, hisse senetlerine, yani bunlar borsalara gitti. Üretime ve hizmet sektörüne gitmedi.
Borsada hisse senetleri balon yaptı. Altına, gümüşe ve değerli metallere gitti.
Şimdilerde, şöyle bir ekonomik anlayış ortaya çıktı. Devletler, daha doğrusu merkez bankaları, ne yapıp edip, borsaları ayakta tutmaya çalışıyorlar.
Lakin borsaların ekonomi ile ilişkisi tamamen koptu. Borsalar değer üreten değil değer tüketen mekanizmalara dönüştü.
Herkes borsayı bir kumarhane gibi kullanır oldu.
Hisse senedi demek, şirketlerin kendi paralarını kendilerinin ürettiği bir mekanizmaya anlamındadır.
Merkez bankaları para basıyor. Şirketler para basıyor. Fonlar para basıyor.
Para dünyası bir kaosun içine girmiş durumdadır.
Bunu gören şifreli para üreticileri de paranın en hasını biz basarız diye yola koyuldular.
Tüm servet sahiplerinin derdi, kredi vermek üzerine inşa oldu. Servet sınıfı, yeterli maaş ve iş vermek yerine, borç vermek gibi bir huyu oluştu.
Borç esareti buradan peyda oldu.
Artık borçlanma oyunu öyle bir hat safhaya geldi ki, kimse borcunu ödeyemez durumdadır.
Fazla para kaosu, fazla borç kaosuna dönüştü.
ABD Başkanı Biden demi ki, “ölüm döşeğindeki kapitalizmin tek kurtarıcısı NATO olacak”
Kapitalizmi artık silahında kurtarmayacağı yere geldik.
20 Şubat 2021