Irak’ın GARA denilen bölgesinde kaybettiğimiz şehitlerimiz yürekleri yaktı!
Bu ne ilk oldu, ne de son olacak. Çünkü ders almayan bir yönetim, sorgulamayan bir adalet, sözü dinlenmeyen bir muhalefet oldukça bu acıların farklı versiyonlarını yaşayacağız demektir!
Önce özeleştiri yapalım!… Bilhassa teröristlerin eline rehin düşmüş istihbaratçıların olması çok düşündürücüdür!… İstihbaratçı demek, her yönüyle başkasını veya başkalarını izleyen ama izlenilemeyen kişi gibidir. Nasıl bu tuzağa düştüler bilemiyoruz.
Askeri istihbarat da bu hükümet tarafından MİT’e devredildiğine göre, kendi istihbaratını yapamayan ordu durumuna düşürülmüştür. Kendisine istihbarat sağlayanların yönlendirmesi ile harekat yapmak zorundadır.
Pençe Kartal 2 adı ile yapılan harekatın acı plançosu hepimizi üzmüştür ve sorgulanması gerekmektedir.
Daha operasyonun ilk başlarında üç askerimizin (iki yüzbaşı- bir Astsubay) şehit olması, planlamanın baştan bir yerlerde eksik olduğu izlenimi vermiştir.
Siyasi ve askeri sorumlular bu hatalarının bedelini ödemelidir!.. Toplamda onaltı görevlimizin şehit edilmesi bu hataların sonunda gelmiştir.
Bu değerlerin kaybından sonra kamuoyu öğreniyor ki; 5-6 yıldır terör örgütünün elinde rehinler!
Ordusu olmayan bir Genelkurmay Başkanı tahtada mağaranın tarifini yaparken, Kara-Hava-deniz kuvvetlerinin komutanı da, siyasi görev yapan Savunma Bakanına bağlıdır ve bu kuvvetlere emir veren komutanıdır!
Bu operasyon göstermiştir ki; tamamen hatalıdır ve siyasi rant elde etmek için yapılmıştır! Bunun bedelini de siyaseten Savunma Bakanı ve ordusu olmayan Genelkurmay Başkanı ödemelidir.
Öder mi?…
Ödemez!…
Bu ülke bu açıdan sorumluların bedel ödediğine pek tanık olmamıştır! Herkesin tuzu kurudur!
Ayrıca, Suudi kralı gibi Türkiye düşmanı öldüğünde 3 günlük yas ilan eden, bayrakları yarıya indiren hükümet nezdinde bu değerlerimizin hiçbir kıymeti yok mu?! Acilen ‘’Ulusal Yas’’ ilan edilmelidir!
Toplum derinden sarsılmışken, şehit anneleri üzerinden siyasi rant devşirme gayretleri de üzüntümüzü daha da artırmaktadır!
Böyle bir olayın medeni ve demokrasinin olduğu bir ülkede olduğunu düşünün, karşılığı ne olurdu siz karar verin!
Bu kadar ağır faturanın karşımıza çıkmasına rağmen, kimse sorumluluk almadan, ‘’Baş sağlığı dilemek ve kınamak’’ ile ‘’Hesabı sorulacaktır, kanları yerde kalmayacaktır’’ boş konuşmaları ile toplumun gazını alacaktır. Her şeyin hallolduğunu ve kısa süre sonra unutulacağı bilincinde olduklarından dolayı fazla önemsemediklerini göstermektedir!
Çok acılar yaşadık, aynı tavırlar sürdü ve bir sonraki acıya kadar!
Yeter artık!… Milletin siyasi ve askeriyanlış karar alanlar nedeniyle acı çekmesi kaderimiz olmamalıdır. Herkes bedelini ödemelidir. Hiçbir evladımız siyasi ve askeri hataların kurbanı olacak kadar önemsiz de değildir!
Emin EĞRİ
Bir yanıt yazın