AKP Urfa İl Kongresinde, bir tarafta Dr Recep’in çocukluk fotoğrafı öte yanda en artistik fotoğrafı bulunan bir pankart açılıyor.
Ve şöyle yazıyor:
“Bir gün bir akıl gelecek ve akıllar delirecek
Ve bir devrim devrimi devirecek”
Herkesin gerek korkudan ve gerekse aymazlıktan gelen bir tutumla, ‘Devrim’ söcüğünü ağzına alamadığı bir dönemde, Urfalı AKP’liler ‘Bir Devrim gelecek’ diyebiliyorlar.
Dahası bu ‘Devrim’ gelmiş’ bile.
Ve yine ‘ünlü’ gazetecilerden biri, geçen gün Trotsky’nin ‘Sürekli Devrim’ kuramına gönderme yapmamış mı idi?
Demek ki, bu AKP ‘devrimci’ imiş.
Değil mi ki, AKP’nin gizli küçük ortağı da sürekli olarak, biz bulunduğumuz yerde duruyoruz ama onlar bizim yanımıza geldiler diyordu.
Neredeyse Dr Recep’i ‘Atatürkçü’ diye sunacaklardı.
Sözün kısası, bu AKP, yani Dr Recep ve şürekası gerçekten ‘devrimci’dirler.
Bunu yadsımanın olanağı yok.
Ancak ve ne var ki ‘karşı-devrimci’dirler.
Ne diyorlar; ‘Bir devrim gelecek ve devrimi devirecek’.
İşte zurnanın zırt dediği yer burasıdır.
Bu kesim, bir zamanların ‘mücahit’leri idiler, ‘savaşçı’ları yani.
‘Milatan’ları da denilebilir.
‘Cihat’larını yapa yapa, yani ‘devrim’lerini ‘sürekli’ olarak yenileyerek bugünlere geldiler.
Devire devire geldiler.
Yalanla, hileyle, zorla, parayla, emperyalizmle kol kola, ama geldiler.
Devirdikleri ise önce ‘insanların saf dini duyguları’ idi.
Müslülmanlığı içeriden devirdiler.
Başörtüsü yerine türban dedikleri ‘kukuleta’yı taktırdılar.
Kıza-kadına, avukata yargıca, polise askere, memura mühendise, vekile bakana ve ilah…
Oysa ‘Kılık kıyafet diye bir Devrim Yasası’ vardı, devirdiler.
Eğitim ve öğretimde bir ‘Birlik Yasası’ vardı, devirdiler.
Şeriye ve evkaf bakalığı kadırılmıştı, yani Kemalistlerce ‘devrilmişti’, bunlar Diyanet İşleri Başkanlığı’na nice ‘Ali’ler getirerek onu da yeniden dirilttiler.
Yani ‘Devrim’i orasından da devirdiler.
Genel Kurmay Başkanı’nı ‘siyaset’ten ayıran ‘Devrim Yasası’nı da Hulusi diye birini ‘Bakan’ yaparak, devirmiş oldular.
Sıra geldi en son maddeye.
‘Hilafet’in yeniden tanzimine..
Denilebilir ki, ondan önce ‘Saltanat’ın kaldırılması var.
Peki ama çalıntı oylarla ‘Saltanat’ son ‘Başkanlık seçimi’yle zaten yeniden kurulmamış mıydı?
Kaldı ki, o arada, yasa, anayasa, hak, hukuk ve adalet konularında nice ‘Devrim’ler yapageldiler ki, burada saymakla bitmez.
Şimdi ‘Son Darbe’, pardon ‘Son Devrim’in yapılmasına geldi sıra..
‘Yeni Anayasa’ dedikleri tam da budur.
Ku’ran daha büyük ‘Anayasa’ mı olurmuş Tanrı aşkınıza?
Ve o gelmesi beklenen ‘Akıl’ gelmemiş midir?
O “Akılları delirtecek olan ‘akıl’”…
Yapılanların neredeyse tamamı ‘çılgın projeler’ diye anlatılmadı mı yoksa?
Şimdi sıra geldi ‘En Çılgın’ına..
Ve sen, ‘Devrim’ demekten utanan, sözde ‘demokrat’, ‘Atatürkçü’ falan.
Sen de güya masa başında ‘Memleketi kurtaracak’sın.
‘Devrilmiş’sin de ayırdında değilsin aslında.
Senden her şey olur ama ‘Devrimci’ olmaz.
Sen hâlâ ‘Sarı saçlım’ edebiyatındasın.
Adamın kemikleri sızlıyordur inanın..