Olmaz olmaz demeyin bu da oldu.
Cumhurun yani hepimizin temsil ve ilzam hakkını elinde bulunduran partili cumhurbaşkanımız Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum atanmasını protesto eden evlatlarımıza “sizler terörist misiniz?” diyerek tepkisini gösterdi.
AKP ve onun küçük ortağı MHP’ye göre;
Her gün gelen zamlardan şikayet ediyor ve bunu yüksek sesle dile getirerek yapılan zamların sorumlusu olarak ülkeyi yönetenleri gösteriyorsanız İLLETSİNİZ.
İşsizlik, yoksulluk, açlık ve çaresizlikten bunalarak isyan ediyorsanız ZİLLETSİNİZ.
Bir köşede sakladığınız kefen paranızı değerini korusun diye Amerikan Doları veya EURO olarak tutuyorsanız, DIŞ GÜÇLERİN AJANISINIZ.
CHP’ye oy veriyorsanız PİSLİK, ÇÖPLÜK, HAVA KİRLİLİĞİSİNİZ.
İYİ Parti’ye oy veriyorsanız, İPSİZSİNİZ
Saadet Partisine oy veriyorsanız, TAKLACISINIZ
Tarafsız bir akademisyen iseniz, İŞBİRLİKÇİSİNİZ
İktidar ve onun küçük ortağı aleyhine yazı yazan köşe yazarı gazeteciyseniz, FETÖCÜSÜNÜZ
Gübre, mazot, elektrik fiyatlarından yakınan çiftçi iseniz SATILMIŞSINIZ
“Mitingler serbest, Uludağ açık ise benim dükkanım neden kapalı” diye soru soran gariban bir esnafsanız, BOZGUNCUSUNUZ.
Yokluktan çöplük karıştırırken objektiflere takılmış emekli iseniz, ŞÜKÜRSÜZ NAMERTSİNİZ.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kaymağını yiyen 5 müteahhiti gündemde tutan duyarlı vatandaş iseniz, MİLİTANSINIZ
Parsel parsel satılan orman arazilerini, fabrikaları ve bunların kimlere peşkeş çekildiğini sorgulayan biri iseniz VATAN HAİNİSİNİZ
Rektör olarak kayyum atanmasına karşı çıkarak gösteri yapan öğrenci iseniz TERÖRİSTSİNİZ
Özetle:
83 Milyon insanın ne olduğunu, ne olacağını ve nereye gideceğini bilemediği bir alamete binmiş ve son sürat bir şekilde kıyamete doğru yürüyoruz.
Bizim en büyük sorunumuz salgın hastalık mıdır? (HAYIR)
Ekonomik kriz midir? (HAYIR)
İşsizlik midir? (HAYIR)
Enflasyon, resesyon, devalüasyon mudur? (HAYIR)
Bizim en büyük sorunumuz iktidar hırsı uğruna birbirimize hasım, düşman edilmemiz ve bölünerek parçalanmaya çok ama çok yakın oluşumuzdur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası;
83 milyon insanı bir araya getirecek; kini nefreti, ötekileştirmeyi tamamen silecek, siyasi tarafı her ne olursa olsun herkesi kucaklayacak hepsine eşit mesafede duracak, kaos ve kargaşadan beslenmeyecek bir liderin yönetime talip olması ve bizlerin de o insanı desteklemesine kalmıştır.
TERÖRİST MİSİNİZ DİYE SORULAN EYY TÜRK GENÇLİĞİ…
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927