Aydınlanma sıra sıra bedel ödeyerek, fikir ve kurumlaşarak olur!
Bizim aydınlanma çağımız 1865’de yenilikçi Genç Osmanlılar (lider kadrosu: İbrahim Şinasi, Namık Kemal, Ali Suavi, Ziya Paşa, Agah Efendi) ,
Hareketi ile başladı,
Ve 1902’de yapılanan yenilikçi Genç Türkler- sonraki adı ile İttihat ve Terakki Cemiyeti ile ( lider kadrosu: Ibrahim Temo, Yusuf Akçura, Abdullah Cevdet, Abdurrahman Bedirhan, Ahmet Rıza, Ahmet Fazlı, Ahmet Ferig, Ahmet Kemal, Ahmet Lütfullah, Ahmet Niyazi, Ahmet Saib, Ali Fahri, Ali Fehmi, Ali Haydar, Ali Şefkati, Bahaeddin Şakir, Derviş Hüma, Edhem Ruhi, Emir Şekib Arslan, Halil Ganem, Hüseyin Tosun, Hüsrev Sami, Hüseyinzade Ali, İshak Sükûti, İsmail Canbulat, İsmail Enver Bey, İsmail Kemal, Mahmut Celaleddin Paşa, Mahir Said, Mehmet Ali Halim Paşa, Hacı İbrahim Paşazade Hamdi, Tarsusizade Münih, Tunalı Hilmi. Ayetullah bey, Osman Hamdi bey, Emmanuel Carasso Efendi, Mehmed Cavid bey, Marcel Samuel Raphael Cohen (aka Tekin Alp), Agah Efendi,Ziya Gökalp, Talat Paşa, Eyüp Sabri bey, Enver Paşa, Ahmed Niyazi bey, Atıf Kamçıl, Bekir Fikri bey, Reşat bey, Subhi bey Abaza, Kuşçubaşı Eşref, Azmi bey, Dr. Nazım )
1908 Türk devrimi yapılarak aydınlanmamız devam etti.
Ve 1918-1921 arasında, Kuvvayi Milliyeciler ile ( Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa , Demirci Mehmet Efe, Yörük Ali Efe, Şahin Bey, Topal Osman, İslam bey, Müslüman bey, Kartal bey, Polat bey, Sakıp bey, Kara Fatma Seher, Gördesli Makbule, Mehmed Arif bey, Fethi Okyar, Halide Edip, Nezahat Onbaşı, Halime Çavuş, İzmirli Binbaşı Ayşe, Tarsuslu Adile Onbaşı, Nazife Kadın, Domaniçli Habibe, Şerife Bacı, Melek Reşit Hanım, Mudafai Hukuk Cemiyetleri, Kuvvayi Milliye Birlikleri, Sivas Anadolu Kadınları Müdafai – Vatan Cemiyeti, Karakol Grubu, Telgrafçı Hamdi, Mim Mim Grubu, Celal Bayar, Karacaahmet Dergahı, Şahkulu Dergahı, Özbekler Tekkesi, Hacıbektaş Dergahı vb gibi niceleri….)
aydınlanmamız farklı bir mecrada devam etti.
1922 Kurtuluş Savaşı ile aydınlanma süreci başka bir aşamaya geçti ( lider ve komutanları: TBMM, TSK, Mustafa Kemal Atatürk, Muhittin Akyüz, Nazif Kayacık, İsmet Cevdet Çobanlı, Cemil Conk, Ahmet Naci Eldeniz, Rüştü Paşa, Sakallı Nurettin Paşa, Hasan Mümtaz Çeçen, Kazım Sevüktekin, Osman Nuri Koptagel, Mustafa Münip Uzsoy, Süleyman Sabri, Mehmet Rüştü, Veysel Özgür, Mehmet Emin Yazgan, Ali Sait Akbaytogan, Mustafa Fevzi Çakmak, Vehbi Kıpçak, Kor. Ali, Hacı Mehmet Arif Örgüç, Reşat Çiğlitepe, Mehmet Nihal Anılmış, Yakup Şevki Subaşı, Yusuf İzzet Net, Sami Sabit Karaman, Mehmet Muhittin Kurtiş, Akif Erdemgil, Mehmet Şerif Aker, Mehmet Sabri Erçetin, Hüseyin Nurettin Özsu, Mehmet Emin Çolakoğlu, Şükrü Naili Gökberk, Ali Hikmet Ayerdem, İbrahim Refet Bele, Hüseyin Nazmi Solok, Mehmet Atıf Ateşdağlı, Şerif Yaçağaz, Sıtkı Ülke, Ahmet Nuri Diker, Fahrettin Altay, Ethem Servet Boral, Bekir Sami Günsav, Ahmet Nuri Öztekin, Kazım İnanç, Mehmet Kazım Dirik, Mehmet Selâhattin, Celâl, Mehmet Hayrettin, Asım Gündüz, Mehmet Hayri, Cafer Tayyar Eğilmez, Mürsel Bakü, Mustafa Muğlalı, Ömer Lütfi Argeşo, Mehmet Suphi Kula, İbrahim Çolak, Mahmut Nedim Hendek, Ali İhsan Sabis, Mehmet Hayri Tarhan, Cavit Erdel, Mehmet Arif Bey, Ali Fuat Cebesoy, İsmail Hakkı, Ahmet Fuat Bulca,Musa Kâzım Karabekir, Mehmet Emin Koral, Sadullah Güney,Mehmet Kenan Dalbaşar, Şevket Seyfi Düzgören, Mehmet Nuri Conker, Mehmet Hulusi Conk, Kazım Fikri Özalp, Ethem Necdet Karabudak, Cemil Cahit Toydemir, Mustafa İsmet İnönü, Şefik Avni Özüdoğru, İzzettin Çalışlar, Abdurrahman Nafiz Gürman, Alaâddin Koval, Halit Karsıalan, İbrahim Münir, Cemal Çakar, Osman Zati Korol, Mehmet Kazım Orbay, Ahmet Naci Tınaz, Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet, Kemalettin Sami Gökçen, Ahmet Zeki Soydemir, Mehmet Sabit Noyan, Ömer Halis Bıyıktay, Halit Akmansü, Ahmet Derviş, Mehmet Sami Omurtak, Mehmet Nazım, Hulusi Gökdalay, Mustafa Fahri, Şevket Doruker, Necip Okaner, Mehmet Fazıl ve tüm Anadolu halkı)
ve devam etti.
1923- Türkiye Cumhuriyet’in kuruluşu ve Atatürk ilke ve İnkilaplarının uygulamaya geçirilmesi devrimci CHP ile oldu. Bu süreçte üçünü Rus ve üçünüde Fransız devriminden aldığımız 6 OK ilkeleri ile birlikte Türkiye aydınlanma seferberliği de 15 yıl süren devrimci bir süreç yaşadı.
Ve devamında:
1938 Mustafa Kemal Atatürk öldü.
Ve devamında:
Atatürk’ün ölümünden sonra: duraklama, geriye dönüş ve emperyalizme bağlılık dönemi başladı.
Devlet yönetiminde ideolojik ve siyasi değişiklik oldu.
Genç Osmanlı, Genç Türkler ve devrimci CHP ve Atatürkçülük ile devam eden aydınlanma dönemi kapandı.
Ve 1938 den sonraki süreçten beri, din – tarikat ağırlıklı siyaset Türkiye’de fiili olarak tekrar yaygınlaştı.
Emeviliğin kültürü devlette ve millette saltanat- biat kültürü olarak egemen oldu.
Son 82 yıldır,
vatandaşlar yavaş yavaş Türkçe konuşan Araplar haline getirildi.
Türk kültür, gelenek ve göreneklerinden uzaklaştırıldı. Fiiliyatta Kul yapıldı.
İnsanlar Emevi – Arap kültür emperyalizminin içinde asimile edildi.
1946 Kahire anlaşması ile ‘Milli’ eğitimimiz ABD’nin denetimine verildi.
1940’da açılan 1954’de kapatılan Köy Enstitülerinin kapatılması ile, Türk aydınlanma ve kalkınma devrimi tamamen durduruldu.
Ve devamında:
Türkiye’nin 1952’de NATO’ya girmesiyle, her zaman milli kıvılcımı ateşleyen ve örgütleyen, devletler kuran aydınlanmacı subaylar azaldı ve zaman zaman tasviye edildi.
1952’den bu tarafa TSK ABD emperyalizmi tarafından boyunduruk altına alındı ve aydınlanma süreci TSK’da da büyük ölçüde cılızlaştırıldı.
Türkiye her yönü
İle bir gerileme sürecine sokuldu.
Bu süreçlerin devamında,
TC içerik ve düzen olarak yıkıldı.
Ve geldik bu güne.
Bu süreçlerden sonra,
Türkiye’de neyin olmasını bekliyordunuzki?
Ve şimdi:
Eğer bir vatansever olarak Türkiye’de yeniden bir aydınlanma dönemi açmak istiyorsanız, 1865-1938 arası tarihimizi ve o dönemin fikirlerini, düşüncelerini, felsefelerini, kültürel gelişimini ve projelerini tekrar ince ince okumak ve anlamak ve referans almak gerekiyor.
Yani içinde yaşadığımız çağda, bizi biz yapan referanslarımızı iyi bilerek hareket edip, hataları düzeltmemiz ve yeni ilhamlarla ve hamlelerle yola çıkarak 4. yenilikçi Türk fikir, örgütlenme ve devrim akımımızı yaratmamız gerekiyor.
Bunun için yukarıda bilerek verilen yakın tarihimizin yüz akı isimler gibi çok çalışmamız ve bedel ödememiz gerekiyor.
Çünkü kimse bedavadan kimseye devlet, millet, Cumhuriyet ve aydınlanma bahşetmiyor.
Bunu yeniden yapabilmemiz içinde milli bir şekilde aynen Atatürk’ün yaptığı gibi örgütlü olmamız gerekiyor.
Bunun içinde yeniden milli bir: “Bağımsızlık ve Demokrasi Hareketi “ geliştirip ve bu Harekette Türk devrimini devam ettirecek gücü toplayıp, halkı seferber edip,
sevk edip, 1938’de altın tepside, gericilere ve emperyalizmin işbirlikçilerine verilen Türkiye’de ki iktidarı,
tekrar bir Türk devrimiyle geri almamız ve aydınlanma sürecini çağımıza uygun olarak düzenlememiz ve güncellememiz gereken Atatürkçü fikirlerle aydınlanmayı tekrar devam etirmemiz ve tamamlamamız gerekiyor.
Sefa Yürükel
Sosyal Antropolog ve Etnograf
Soykırımlar ve Terörizm Araştırmacısı