Orhan Özkaya (Arş-Yazar)
“Beyin-bilgisayar-arayüz”ü devre dışı bırakmak
Bilgisayarı beynimizle kullanırken arayüzler olduğu kabul edilir. Örneğin, düşüncelerimizi yazmak için klavyenin tuşlarına basmamız gerekmekte, ancak bu bağlantı yavaş işlediği için yeni gelişmeler hızla devreye giriyor. Beyin hücrelerimizde meydana gelen düşünceleri, beynimizi kullanmak suretiyle kontrol sağladığımız kolumuza ve parmak uçlarımıza gönderiyoruz. Daha sonra yazacağımız harfleri teker teker tuşlamak suretiyle klavye ve bilgisayara aktarıyoruz. Burada meydana gelen zaman ve enerji kaybını ortadan kaldırmak amacıyla, Neuralink adı verilen sistemle insan beyniyle bilgisayarı birleştirmek amaç edilmektedir. İşte Elon Musk tarafından San Francisco’ da kurulan şirket bu amaca hizmet için kurulmuş ve alanında en önemli uzman olan 100 bilim adamı Profesör katılarak çalışmaya başlamış ve yapılacak bu çalışmalar pek yakında kabloları da aşmaya yönelik olacak nitelikte, zira hiç durmadan gelişmeleri frenlemek, biraz ara vermek mümkün değil. Aslında bilim son derece hızlı gelişiyor. Bu yapılan çalışmalar yıllar önceden gündeme gelmiş ve emek harcanmış bilimsel uğraşlar.
İnsanoğlunun bilim kurgu hayali gerçeğe dönüşüyor
İnsanoğlunun bir ütopya şeklinde bilimin geleceği olarak hayal ettiği düşüncelerin gerçeğe dönüşüyor olması, “bilim kurgu” ya ulaşılması son derece anlamlı… Neuralink beynimizde faaliyet gösteren hücrelerin yarattığı düşünceleri çok ince kablolar aracılığıyla bilgisayara göndermeyi amaçlıyor. Beyne gönderilecek bilgileri taşıyan kabloların saç telinin onda biri olması ve gönderme işleminin robotlar tarafından çok hassas şekilde ve beyindeki damarlara zarar vermeden, robotlara eklenmiş mikroskoplarla ve 24 mikronluk bir iğneyle beyne dikilmesi operasyonundan başk bir şey değildir. Kablolar uçlarında küçük bir çip taşımakta… Beyne yerleştirilen bu çipler sayesinde beyinden alınan bilgiler “bluetooth” bağlantısıyla cep telefonundaki kurulan bir uygulamaya gönderiliyor. Bu konuda yapılan denemeler her zaman olduğu gibi insan metabolizmasına en yakın özellikler taşıyan fareler üzerindeki deneyle başarı kazanılmış. Gelişmeler kabloların devreden çıkarılmasını içerecek boyutta sürüyor.
Sistem fareler üzerinde başarılı oldu
Neuralink sistemi, fareler ve üç domuz üzerinde olumlu olunca, insanlar üzerinde değerlendirilmek isteniyor. Üç domuz üzerinde yapılan araştırmalarda, bilgisayardan domuza, domuzdan domuza bağlantılar olumlu sonuç verdi. Konu hakkındaki tartışmalar hız kesmeden devam ediyor… Yeni gelişmeler durmak bilmediği için, çipler üzerinde çalışmalar geliştirilerek ortaya çıkması sağlanıyor. Çok daha küçük çiplerin 4-10 tanesi beyne yerleştirilerek, çiplerin kabloları kulak arkasına yerleştirilecek aygıta, deri altından bağlanarak cep telefonuna aktarılıyor. Bu gelişmenin bir diğer amacı ise; yapay zekâ ile insan beynine bağlamak, bir bilgisayarı insan beynine direkt olarak bağlamayı içeren Neuralink implant sistem oluşturmak.
Nöröloji alanında olumlu gelişmeler hızlanıyor
Aslında sistemin tıp alanında da; alzheimer, demans, parkinson, omurga felci ve omurga hastalıkları ve işitme kaybı gibi hastalıkları çok yakından izlenmeye devam ediliyor. Elon Musk, insanlar üzerinde denemelerin yapılabilmesi için çok yakın zamanda ABD’li otoritelerden izinlerin alınabileceğini belirtti. Reuters haber ajansına konuşan bilim insanları bu projenin çok etkileyici olduğuna, ancak kesin bir kanıya varmak için daha çok yol alınması gerektiğini vurguladılar. Neuralink çipinin 23 milimetre genişliğinde olduğunu vurgulandı.
Yapay zekâyı insan beyniyle hamur etmek
Musk’ın ısrarla bu cihazın insanlara zarar ermediğini sürekli vurguluyor. Yapay zekâyı insan beyniyle buluşturması; onun gelecekte düşünce sistemine ulaştığı andaki tehlikeleri ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu vurgulaması konuyu ciddi ve çok önemli kılıyor. Bu aynı zamanda onu kontrol altına almaya ve kendi başına bırakmamayı içeriyor. Doğal olarak bu çalışmanın tıp alanında nörolojide çığır açacağı kesin olarak saptanıyor. Bu çalışmalar başka firmaları da devreye sokmuş durumda, bunların en ünlüleri, Kernel ve Medtronic oluyor. Bunlar “beyin implant” larıyla Parkinson, tümör ve epilepsi yönünden çözüm geliştiriyorlar. Çin, yapay zekâ konusunda tıpta, endüstride, tarımda ve uzay teknolojisinde kesintisiz kullanıyor. İşsizliğin azaltılması, sosyal projelerde onun hızından yararlanarak tarım ve hayvancılık alanlarında istihdamı geliştirici özellikler taşımasını sağlamak istiyorlar. Ormancılıkta daha da yoğunlaştırılması ve insan emeğine yapay robot teknolojisinin eklenmesi gibi çok değişik uygulamalar medya ve basına yansıyor.
Sosyal dengeler ancak ideolojik çıkışlarla olur
Musk’ın bireysel sermayeyle ya da desteklerle gerçekleştireceği çabalar bilime katkı yönünden değerli olabilir, ancak Elon Musk’ın sıkı bir kapitalist olduğu kendi ifadeleriyle çok net. Kendisinin işçi sınıfına yönelik uygulamaları eleştiri konusu, zira işçileri kolayca işten çıkarabilmesi daha yakın zamanda gerçekleşmişti. Kendisinin Rockefeller ve Bill Gates misali devletle iç içe çalıştıklarına benzer tekel ve oligopol olmaya çalıştığı gerçeği çok net olarak anlaşılıyor. Yine şirketi olan SpaceX’in NASA ile ortak çalıştığı bilinen bir gerçek. Tüm kapitalist lortların devlet desteği alarak ve devlet ihaleleriyle beslendiği toplum tarafından bilinmekte… Yani Elon Musk’ın diğerleri gibi sosyal adalet ve sistemin sorgulanması, işçi sınıfının adaleti açısından, küresel sermayenin yanında yer alması kendi sınıfına uygun bir gerçek. Tıptaki gelişmelerden özelleştirmeler nedeniyle yoksullar faydalanamayacak. Kapitalist sistemde devlet ve kamu yer almıyor, yoksullar yine ianelerle, patron insaflarıyla baş başa kalmakta. Bu nedenle sosyalist sistem, bu çağ atlamaları en iyi değerlendiren ideolojidir. Küresel finans, bireysel çözümlerin dışına çıkamamıştır. Zaten de dönemi de bitmiş sayılıyor.
Bir yanıt yazın