Önceki mailimde 2010’da yazdığım TÜRBAN ÜZERINE-3 başlıklı makalemi paylaşmıştım. Makalemde Kuran meallerinde yaptığım araştırmadan bahsetmiş,*KURAN’daki ayetlerde, -NUR Suresi 31. ve AHZAB suresi 59. Ayette- geçen “ÖRTSÜNLER” kelimesinin önünde “BAŞINI veya SAÇINI” gibi kelimeler YOKTUR. Tercümeyi (meali) yazanların eklemesidir, Abdulbaki GÖLPINARLI ile Edip YÜKSEL’in meallerinde BAŞÖRTÜSÜ değil sadece ÖRTÜ kelimesi yer alır. *Açıklamasını yapmıştım. Bugün yaptığım araştırmada gazeteci Özdemir İnce’nin 2008’de yazdığı bu konuyu irdeleyen,YALAN RÜZGARLARI başlıklı yazısını buldum. Önemi sebebiyle aşağıda sunuyorum.Sevgilerimle.Tuncay Erciyes
***”
YALAN RÜZGÁRLARI
Özdemir İnce 2 Şubat 2008
BÖYLE bir yazıyı benim yazmak zorunda kalışım ilahiyatçılar, din bilginleri açısından utanç verici. Aptal yerine konulmaktan hoşlanmadığım, ayrıca meraklı biri olduğum için işin aslını araştırdım. Şansım yaver gitti, birkaç okurum gereksinim duyduğum bazı bilgileri ulaştırdılar bana.
NUR SURESİ 31. AYET’in birçok çevirisini, Fransızca, İngilizce ve Almanca çevirilerini karşılaştırdım. Bu karşılaştırmanın sonucunda 31. Ayet’in Türkçe çevirisinin aslına uygun yapılmadığı sonucuna vardım. Bu sonuca varmamda, Paris üniversitelerinin birinde Arap Edebiyatı ve Kültür Tarihi öğreten bir şair ve filozof, Tunuslu arkadaşımın büyük yardımları oldu. Arkadaşım, bu ayetin çok önemli üç sözcüğünün kesin anlamlarını araştırarak bana bilgi verdi.
Buna göre, NUR SURESİ 31. AYET’teki üç önemli sözcüğün Türkçe anlamı:
FARJ (tekil); Furuj (çoğul): (Sözlük adıyla): Erkek ve kadın cinsel organı.
JAYB (tekil); Juyub (çoğul : (Sözlük adıyla): Meme, göğüs.
HİMAR (tekil), Humur (Çoğul): İslam öncesi dönemde Arapların giydiği giysinin bir parçası (dokuma, bez parçası). (Başörtüsü ile kesinlikle ilişkisi yok.)
MEMELERİ ÖRTSÜNLER
Buna göre daha önce de yazmış olduğum gibi Nûr Suresi 31. Ayet’işöyle çevirmek gerekiyor:
“Söyle inanan kadınlara: Harama bakmaktan sakınsınlar ve cinsel organlarını saklasınlar? Örtülerini göğüsleri (memeleri) üzerine vursunlar?”
Bir okurumun yazdığına göre, söz konusu ayetin örtmekle ilgili bölümünün Arapçası şöyle:
“Vel yadrıbne bihumûrihinne alá juyubihinne” (en doğrusu ki ÖRTÜLERİNİ göğüsleri (memeleri) üzerine vursunlar).
HİMARI ÇİZDİRİN
Tunuslu filozof ve şair arkadaşımın belirttiği gibi örtünün (himarın) başörtüsü ile herhangi bir ilişkisi yok, giysinin bir parçası. Arapların Müslüman olmadan önce giydikleri giysinin nasıl olduğunu, bu giysilerin parçası olan “himar”ın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum. Bilmek zorunda da değilim. Sadece üzerime düşen sorumluluk gereği Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ve bağımsız ilahiyatçıların bu giysinin ve parçası HİMARIN çizimini bulup, yaptırıp yayınlamaları zorunlu bir görev. Bu görev ve sorumluluktan kaçamazlar.
ORGANİZMANIN PARÇASI
Bu konuda yazmaya başladığımdan bu yana, her fırsatta bana şirretçe saldıranlar, suçüstü yakalandıkları için, SUSMAKTAN başka bir şey yapamıyorlar.
TÜRBAN TAPINCI tek başına değil. Büyük bir organizmanın önemli parçalarından biri.
Eğer imam hatip okulları mezunları, üniversitelere bir lise mezunu gibi girmek hakkını yasal olarak elde edemezlerse, TÜRBAN “DELİRİUM”U epeyce zaman alsa da yavaş yavaş tavsar.
Ama tersi olup imam hatip mezunları, lise mezunlarının hakkına sahip olarak üniversitelere girebilirlerse türbanın yükselişini kimse engelleyemez. İslam’dan giderek daha da kopacak olan Türbaniye Dini, Türbanistan’ı kurar!
* * *
Cengiz Çandar için özel not: Kuran’da yazan “Farj, furuj, jayb, juyub, himar, humur” gibi temel sözcüklerin anlamını bir Arap arkadaşına, özellikle de bir kadın tanıdığına sor, sonra da Nûr Suresi 31. Ayet’in Türkçe çevirisini oku! Bir kez de Diyanet’e sor. Sonra, HÜKÜMETÇİLİK, ılık İSLAMCILIK yapacaksan yap ama “HARBİ” yap!
Özdemir İnce 2 Şubat 2008
Yazıları posta kutunda oku