TÜRBAN’I Türkiye’ye getiren Alman misyoner ROTRAUT SCHEER ve Nurcu ŞULE YÜKSEL ŞENLER
Cengiz Özakıncı, bu ikilinin yaptıklarını belgelerle açıklıyor:
“TÜRBAN NEDİR, NE ZAMAN İCAT EDİLDİ”
ve
“KURAN’DA ÖRTÜNME KİMLERE, NİÇİN TAVSİYE EDİLİYOR?”
sorularının cevapları ‘TÜRBAN ÜZERINE-3’ başlıklı yazımda verilmiştir. Bakınız: https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=10223164885342769&id=1601631738
Ali Babacan’ın, başkanı olduğu DEVA Partisinin Aralık ayında yapılan ilk Kongresinde Kız Kardeşinden bahsedip ağlayarak, oy arttırma aracı olarak kullanmaya yeltendiği TÜRBAN, Müslüman değil Hıristiyan RAHİBE örtüsüdür. Ülkemizde tanıtıp yaygınlaştırmaya çalışan kişi de TÜRK DEĞİL Hıristiyan iken birbNURCU ile evlenmesi sonrasında Müslüman olan bir ALMAN’DIR.
Türban konusunda İLK YANLIŞ, bu ikilinin şehirleri ve ilçeleri gezmelerine, Valilik, Kaymakamlık ve Belediye hoparlörleri ile “İslam’da kadının Yeri ve Mükellefiyetler” isimli konferanslar düzenleyeceklerini halka duyurmalarına ve Hıristiyan giysisi Türbanın propagandasını yapmalarına izin verilmesidir. Üstelik meydan tamamen boş bırakılmış KURAN’ın, Türban’a benzeyen bir örtünme tarzını TAVSİYE ETMEDİĞİ halka ANLATILMAMIŞTIR.
İKİNCİ YANLIŞI, Amerika’nın FETO eliyle düzenlediği kaset komplosundan sonra CHP Genel Başkanı olan Kemal KILIÇDAROĞLU yapmıştır. İlahiyatçı bilim insanlarına bir rapor hazırlatmak ve o rapora göre CHP’nin politikasını belirlemek yerine, ‘TÜRBAN’I, KIYAFET ÖZGÜRLÜĞÜ gibi görmüş ve göstermiştir. “YÖK Başkanı bir Genelge ile Türbanı serbest bıraksın, biz ANAYASA MAHKEMESİNE itirazda bulunmayacağız”
demiştir.
O tarihte KILIÇDAROĞLU’NU uyaran yazılar yazmış,
“Türban takmayı, kadınların KIYAFET ÖZGÜRLÜĞÜ gibi göstermeniz yanlıştır. Atatürk’ün adını koyduğu 6 ilkeli Kemalizm ideolojisinin LAİKLİK ilkesine aykırı davranmaktır. Türban takmak istemeyen kız öğrencilerin AİLE, mahalle ve tarikat BASKISI karşısında MAZERETSİZ kalmasına sebep olursunuz. Erdoğan’ın “VELEV Kİ SİYASİ SİMGE olsun” dediği Türbanın, Lise, Ortaokul, ilkokul ve ANA OKULLARINA kadar yaygınlaşmasına, HAKİMLİK, DOKTORLUK ve ÖĞRETMENLİK gibi kamu hizmeti yapanlarca da kullanılmasına yol açarsınız. Üstelik OYUNUZ ARTMAZ”
dedik. Maalesef Kılıçdaroğlu ikazlarımıza aldırmadı ve bunların hepsi GERÇEKLEŞTİ.
Ve de “Partimin oyunu %30’a yükseltemezsem istifa ederim” diyen Kılıçdaroğlu, CHP’nin oyu artmadığı halde, pişkin davrandı ve İSTİFA ETMEDİ.!
Üstelik Kılıçdaroğlu, yanlışından ders alıp vazgeçmek yerine, taklitçiliğin dozunu arttırdı. Temmuz 2020’de yapılan CHP kurultayında, Türbanlı bir genç kızı, hazırladığı listeye dahil ederek Gençlik kontenjanından PARTİ MECLİSİNE seçilmesini sağladı.
Gençlik kolunda çalışan Din bilgisi cahili genç bir kızın, TEK ADAYLI İl kongresinde tekrar il başkanı seçilen KAFTANCIOĞLU tarafından niçin delege yapıldığı ve EN DÜŞÜK oyu alacağı aşikar olmasına rağmen KILIÇDAROĞLU tarafından neden Parti Meclisine sokulduğu bellidir. “Biz kadınların erkeklerle eşit olmasını savunuyoruz. Kadınların giyimine kimse karışamaz” gibi DEMAGOJİK sözlerle, AKP’ye BENZEYİP OY ALMA amacı gizlenemez. Kılıçdaroğlu, taklitçilik yapmak yerine, Partiyi ATATÜRK’ÜN CHP’Sİ yapabilseydi daha çok oy alırdı.
Sevgilerimle.
Tuncay Erciyes