Aşağıdaki bağda(link)ki Sn.Utku Reyhan’ın makalesinden alıntılanmış bir kaç tümce şöyle:– Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi için Türkiye’ye gerekli düzenlemeleri yapma sorumluluğu yükleyen kararı Türkiye’nin millî güçleri için önemli bir uyaran olmalıdır. ……– AİHM’in Demirtaş kararı baştan aşağı Türkiye karşıtı. – Karar metninde HDP için “Kürt yanlısı siyasi parti” ifadesi kullanılıyor. – Hâlbuki bizim Anayasamıza ve Siyasi Partiler Kanunumuza göre etnik amaçlarla siyasi örgütlenme açıkça yasaklanmıştır. – Yani Kürt Partisi, Alevi Partisi, Çerkes Partisi, Laz Partisi vb. diye bir şey olmaz. Partiler, Türkiye partisi olmak zorundadır….– Demek ki AİHM, daha en başta, Türkiye’de ayrılıkçılığı meşru gördüğünü belirtmiş oluyor. …..– Bağımsızlık referandumu yaptıkları için hapis cezası alan Katalonyalı 76 resmi yöneticinin başvurusunu AİHM 2019’da reddetti. – Demek ki İspanya bölünemez. Ama Türkiye pekala bölünebilir! …- “Selahattin Demirtaş bırakılsın” diyen AİHM kararını savunanlar bütün bu suçlara da ortak olmaktadır……CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Deva Partisi ve Gelecek Partisi genel başkanlarının ya da sözcülerinin ağzından AİHM kararının arkasında durdular. ***Bu tümceler bana Kurt-Kuzu ibretliğini ve de Mevlana’nın bir sözünü hatırlattı
Kurt, ırmağın aşağısında su içen kuzuya “Suyu bulandırıyorsun” diye bağırır.
Kuzucuk “Ama nasıl olur, ben senden daha aşağıdayım.Suyunu bulandırmam imkansız!” diye cevap verince
kurt “ Olsun, seni yemem için elbet bir bahanem olacak” der.
Bugün emperyalist AB(D) ile Türkiye gibi mazlum ülkelerin sorunlar tam da bu hikâyede olduğu gibidir…Mevlana’nın “Kurdun kuzuyu yemeye niyetlenmesinde şaşılacak bir şey yoktur.Şaşılacak olan odur ki bu kuzu, kurda gönül bağlamış,aşık olmuştur. ” iç cephenin halini yansıtmıyor mu?
aydinlik.com.tr/haber/turk-devleti-ve-yargisi-aihm-kararina-direnmeli-yapilmasi-gerekenler-227332
Mehmet Boz