11.Ocak.2008 Tarihinden itibaren TÜVTÜRK denen, paraya doymayan, tek tabanca diyeceğimiz şekilde keyfiliği uygulayan kuruluşa mahkum oldu araç sahipleri!
Araçların bu şekilde bilimsel muayene edilmesi çok doğru ve araç sahiplerinin hayati derecede önemli olabilecek eksiği tespit etmesi açısından faydalı bir uygulama.
Anlaşma metinlerini bilmiyoruz ama kuruluşa avantaj sağlandığı, istediğini yapma yetkisine sahip olduklarını yaşayarak görüyoruz!
Şöyle ki; mecbur olmadıkları halde (ama milleti bu şekilde alıştırdılar) muayene zamanına 3-4 gün kala mesajla araç sahibini uyarıyorlar. Araç sahibi de bu uyarıya karşı randevu almak için sitelerine girdiğinde yakın zamanda boş yer bulamıyor ve otomatik olarak cezalı randevu veriliyor!
Ya uyarı göndermeyin kişiler kendi son muayene gününü takip etsin, ya da daha erken uyarın ve randevu alabilecek zaman bırakın!
Bu bilinçli yapılan uygulamadan başka bir şey değildir kanaatindeyim.
Zaten devletin belirlediği muayene ücreti fahiştir. Hiçbir mantığı yoktur. Her emeğin bir bedeli olmalıdır gerçeğinden baktığımızda, 20 dakikada cihazlarla yapılan kontrolların bu kadar fahiş bedeli hak etmediğini görüyoruz.
Devlet adeta vatandaşı tek tabanca kuruluşunun kucağına atıyor, daha sonra da toplayacağı paraya bakıyor!
Layıkı ile denetlendiğinin kanaatinde değilim.
Kendilerince bir çok kural koyan TÜVTÜRK, vatandaşa adeta emir vermekte, ya yaparsın, ya da güle güle der gibi. Örneğin, muayene için en az 2 saatinizi ayırınız diyor. Bu devirde 2 saat ne demek?
O kadar para alırken, bekleme esnasında bekleme ihtiyaçlarını karşılayacak bir tesisi yapmıyor. En azından küçük ikramların olduğu salon temin etmelidir.
Bu devirde mahalle bakkalında bile pos cihazı olup, kredi kartı ile ödeme yapılabilirken, bu kuruluş ‘’NAKİT’’ olarak ücretini almaktadır. Kişinin parası yoksa kredisi vardır diye düşünüyorsanız bu ‘tek tabanca’ kuruluşta geçersizdir!
Ulaştırma Bakanlığı olaya el koymalıdır. TÜVTÜRK’ün keyfi ve araç sahiplerini bunaltan yanlışlarına engel olmasını beklemekteyiz.
Bu ülkede araç sahiplerini ‘’Yolunacak kaz’’ bakışı ile değerlendirilmesinin yanlış olduğu er geç anlaşılır diye umut ediyoruz
Emin EĞRİ