Türkiye’nin sivil toplumun izlenmesini sıkılaştıracak tartışmalı yasası
Türk parlamentosu, sivil toplum gruplarının izlenmesini artıracak bir tasarıyı Pazar günü kabul etti. Kanun ne diyor ve etkileri nelerdir?
Türk parlamentosu, sivil toplum gruplarının izlenmesini artıracak bir tasarıyı Pazar günü kabul etti. Yasanın adı “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesi”. Yasa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidardaki Adalet ve Kalkınma partisi tarafından, BM Güvenlik Konseyi’nin terör finansmanını ve kara para aklamayı kontrol altında tutma önerilerine uymak için hazırlandı.
Eleştirmenler, tasarının bazı hükümlerini keyfi görüyor ve örgütlenme özgürlüğüne müdahale ettiği için bunun Türk anayasasındaki hükümleri ihlal ettiğine inanıyor.
Kanun ne diyor?
Yasa tasarısı, hükümetlerarası kuruluş Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından kara para aklama ve terörün finansmanıyla mücadele etmek amacıyla hazırlanan Türkiye hakkındaki 2019 raporunun ardından geldi. Tasarı 43 maddeden oluşuyor ve Türkiye’nin Dernekler Hukukuyla ilgili yedi kanunda değişiklik yaptı. Türkiye’nin Paris merkezli terör finansmanı izleme örgütü tarafından kara listeye alınmasını engellemeyi amaçlıyor.
FATF, şu anda 30. yılında olan ve kara para aklama, terörün finansmanı ve uluslararası finansın bütünlüğüne yönelik diğer ilgili tehditlerle mücadele için standartlar belirlemek, yasal, düzenleyici ve operasyonel önlemlerin etkili bir şekilde uygulanmasını teşvik etmek için çalışan hükümetler arası bir organdır.
Tasarının kabul edilmesinin etkileri nelerdir?
Tasarı, Türk hükümetine sivil toplum kuruluşlarına (STK’lar) kayyum atama, faaliyetlerini askıya alma, varlıklarına el koyma ve fon kaynaklarını izleme yetkisi veriyor.
Basında çıkan çeşitli haberlere göre, eleştirmenler ve insan hakları aktivistleri bu hareketi, sivil toplumun zaten çok özgür olmadığı bir ülkede muhaliflere baskı yapmanın bir yolu olarak görüyorlar.
2016 yılında ülkede demokrasiyi korumayı amaçlayan başarısız bir darbenin ardından binlerce gazeteci, bürokrat, akademisyen ve yargıç hükümet tarafından hedef alındı.
Bu yılın başlarında, Türk savcıları, Erdoğan’ın hükümetini devirmek için 2016 darbe girişimine karışmakla suçlananlara yönelik hareketlerinin bir parçası olarak, aralarında askeri ve adalet bakanlığı personelinin de bulunduğu yaklaşık 700 kişinin tutuklanmasına karar vermişti. İslamcı ve muhafazakar olarak kabul edilen Erdoğan, on yıldan fazla bir süredir iktidarda ve Türk toplumunda bir dizi reform getirdi.
Türk yetkililer, Erdoğan’ın uzun süredir 2016 darbesini planlamakla suçladığı ABD merkezli Müslüman din adamı Fethullah Gülen’in takipçilerine, darbe gerçekleştiğinden bu yana baskı yapıyor. Gülen bu iddiaları yalanlamış ve darbeyi kınamıştı. Aslında, daha önce darbenin bizzat hükümet tarafından “sahnelendiğini” öne sürmüştü.
Al-Monitor’da yer alan bir haberde tasarının, Erdoğan, ülkeyi ters yönde hareket ettirse de Türkiye’yi daha demokratik bir yola yöneltme konusundaki kararlı çabaları umut veren sivil topluma bir darbe daha vuracağı belirtiliyor.
Kaynak: Yeni Delhi, indian express