Site icon Turkish Forum

2020 YILI İTİBARİYLE TÜRKİYE’NİN GENEL EĞİTİM SEVİYESİ

YAZAN: Mehmet ASAL, K12 Okulları Yönetim ve İşletme Danışmanı - egitim uyum

YAZAN: Mehmet ASAL, K12 Okulları Yönetim ve İşletme Danışmanı

[Bu oranlar TÜİK Resmi Internet Sitesinden bizzat tarafımdan alınmıştır.]

EĞİTİM DÜZEYİ ,KİŞİ SAYISI ,NÜFUSA ORANI

A)

1.Okuma yazma bilmeyen

2.024 979 (İki milyon yirmibeşbin) KİŞİ

%3

2.İlkokul Mezunu (5 yıllık)

17. 579 747. (Onyedi milyon 585 bin) KİŞİ

%24

3.Okuma-yazma bilip, okul mezunu olmayan…..

7 .782 603. ( yedi milyon yediyüzsekseni bin) KİŞİ

%11

4.İlköğretim mezunu (8 yıllık)

5.678 694 (Beşmilyon 678 bin) KİŞİ

%8

5.Diplomalı Ortaokul ve Dengi meslek Okulu 13. 365 564. (onüç milyon 365 bin) KİŞİ

TOPLAM= 47.052.447 (Kırkyedi milyon)KİŞİ.   NÜFUSUN %63 Ü……

[Eğitimsiz sayılabilecek kesim]

1-Lise ve Dengi Meslek Mezunu…

15.426.019 ( onbeş milyon 426 bin) KİŞİ

%21

2-Yüksek Okul/Fakülte Mezunu….

10.257.791. (onmilyon 257 bin) KİŞİ

%14

3-Yüksek Lisans ve 5/6 yıllık okul….

1.083.331. (bir milyon 83 bin) KİŞİ

%1,5

4-Doktora Yapmış….

211.581  (ikiyüz onbirbin 581) KİŞİ

%0,5

TOPLAM= 26.978.722 KİŞİ

%37

[Aydın sayılabilecek kesim]

6 yaşa kadar olan kesimi de  (8 milyon) eklersek, 55 Milyon insanımız eğitimsiz denilecek seviyededir.

Diğer bir ifade ile; nüfusumuzun %67 si eğitimsizdir ya da çok düşük eğitim düzeyindedir.

Toplam 82 Milyonun Sadece 27 Milyonu ki o da toplam nüfusun : %33’ü etmektedir, lise ve üstü eğitim seviyesindedir.

[Hiç okul bitirmemiş 6 yaş üstü insan sayımız 9 milyon 807 bin 582 dir.]

Bunun çoğunluğunu, (6 milyon 185 bin 858) kadınlar oluşturmaktadır.

Nüfus sayımı kayıtlarından anlaşıldığı gibi, eğitim durumuna göre Türkiye’de en çok ilkokul mezunu bulunmaktadır. (17 milyon 580 bin)

Bizi kim mi yönetiyor?

%63’ü cahil denebilecek düzeydeki halkın belirlediği iktidarlar.

Kalan %37’sinin ne yaptığı ise maalesef sonucu değiştirmemektedir.

Bu %63’lük eğitimsiz sayılabilecek kesime hitap edebilen ; sadaka kültürü ve tevekkül aşılayıp,

dini siyasi amaçla kullanan partiler bizi yönetmeye devam edecektir. Bunun adı nedir?

Kalitesiz, çoğulcu sözde demokratik sistem.

Demokrasi bu mu? Demokrat olmak ve demokrasi ile yönetmek ve yönetilmek istiyorsak önce ;

ASGARİ EĞİTİM DÜZEYİNDE herkesi bir seviyeye taşımak zorundayız.

Ülkesinin Başkentini dahi bilmeyen,

hala Kenan Evren’i Cumhurbaşkanı sanan,

Kıbrıs’ın Karadeniz’de olduğunu söyleyebilecek kadar eğitimsiz bir güruhla demokrasi ancak bu kadar olur.

Bu %63’ün (47,5 milyon) en az %30’u =(14 milyon kişi daha) ,diğerlerinin seviyesine gelmedikçe bu ülkede ; KATILIMCI DEMOKRASİ VE SONUÇLARI’ ndan ümit yoktur.

Nüfus artış oranları ve nüfus artışına paralel olarak öncelikle bu %63 lük kesimin, diğer kesime oranla fazla çoğalacağı dikkate alındığında; sonuç gelecek için de ümitsiz görünmektedir…

2002’den beri yapılan seçimlerde,

oy değişim oranları, yaşanan onlarca skandal, kumpas ve yolsuzluğa rağmen,

iktidarın bir türlü değişmediği dikkate alındığında ve yukarıdaki tabloya bakıldığında ne yazık ki gelecekten umutlu olunabilecek bir durum göze çarpmamaktadır.

Ben burada sadece sayılardan hareket ettim.

Eğitim kalite ve içeriğine hiç girmedim.

Üniversitelerimizin özerk olmaması, olamaması,

Rektörlerinin seçimle değil de atamayla göreve gelmesi,

Dünyaya sundukları tez, makale ve araştırma azlığı, konu, kalite ve sayfa yetersizliği, tezlerin uluslararası dergi ve platformlarda yayınlanmaması, 

ARGE kifayetsizliği, Uluslararası ödül ya da madalya kazanmış mezun sayısının üniversitenin mezun sayısına oranının yetersizliği, Uluslararası yarışmalarda aldığımız neticeler, Lise ve Üniversite giriş sonuçlarımız, eğitimin sürekli olarak din eksenine kayması, son yıllarda sayıları süratle artan İmam Hatip Okulları…

Yukarıdaki tabloda bazı sayısal sonuçlar değişse de aslında bu vurdumduymazlıkla eğitimde bir yere varamayacağımızın en bariz örneklerini teşkil etmektedir.

Tüm Sanayi Devrimlerini ıskalamış, üretimde, ilimde ve bilimde kopyacılığı esas almış,

Çin’den sonra dünya da en fazla taklit üreten ülke olma sıfatıyla nereye kadar…

Mehmet Asal

Exit mobile version