Bugünlerde en çok sorulan sorulardan biri:
Coronavirüs nedeni ile Şubat tatiline kadar uzatılan okulların kapatılması, sömestri tatilinden sonra açılacak mı?
Şu anda uzaktan eğitim yapılıyor. Bazı bölgelerde bu sistemde aksamaların olduğu da biliniyor. Çocukların derslerden soğumaması ve eğitimlerini sürdürbilmesi için de yoğun bir çabanın olduğunu görüyoruz.
Ancak, okulların açılablmesi için virüsler savaşın sona ermesi ve tedbirlerin artırılması gerekiyor.
Bilim insanlarının bu konudaki ortak görüşü şöyle:
Ara tatilde rakamlara bakılır, şartlara bakılır ve bence o zaman basamak basamak okulların açılması tartışılabilir; ama bugün için baktığımızda bizim ivedilikle rakamların düşmesini sağlamamız lazım. Şu aşamada okulların açılması virüsün yayılma hızına bakılacak olursa sakıncalıdır.”
Özetleyelim:
Virüsün yayılma hızının kesilmesi, alınan tedbirlerin yerini bulması ve ortamın okulların açılması için uygun hale gelmesi gerekiyor.
Hatta üniversitelerin açılmaması da gündemde. Çünkü, hemen dher değişik ilden gelecek öğrencilerin bulaşta etkin rol oynayabileceği düşünülüyor. Bu nedenle ilkokuların,ortakolların ve liselerin de derslere kademli olarak başlayabileceği planlanıyor.
Bir önemli konu da şu:
Mutasyona uğrayan virüs içinde bulunduğumuz kış aylarında yaygınlaşabilir mi?
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları öğretim üyesi, Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Türkiye’de corona virüsü hasta sayılarında azalma olduğunu; ancak kış aylarında mesafe, maske kurallarına özellikle çok daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Kara’nın bu konudaki görüşleri de şöyle:
“Biz sıcaklıktan ve güneş ışığından bu virüsün etkilendiğini söylemiştik. Eskiden masa üstünde belki 1-2 dakikada hatta 30 saniyede güneş varsa etkinliğini kaybediyordu. Şimdi bu süre mevsimin kışa dönmesi havanın soğuması nedeniyle belki 5 dakikaya çıkıyor. Diyelim ki bende virüs var. Ben masamda konuşurken, öksürürken çıkarttığım virüs önceden 1 dakika bile canlı kalamazken belki şimdi 10 dakika canlı kalıyor olabilir. O nedenle size ait olmayan başkasına ait olan ortamlarda, dışardayken mutlaka ve mutlaka el hijyenimize bizim bu dönemde daha fazla dikkat etmemiz lazım. Su ve sabunla el yıkamayı ya da el antiseptiği kullanmayı biraz artırmamız gerekiyor. Yılbaşında birileriyle görüşmek istiyorsanız ‘lütfen bunu seneye yapalım’ deyin. Bu virüsün yaşayabildiği tek konağı insan ve karşılaştığın her insanda da virüsün olma ihtimali var. Şikayeti olmadan herhangi bir bulgusu olmadan da olma ihtimali var. O kişinin virüssüz olma ihtimalinden eminsen, kesinlikle ‘virüsü yok’ diyorsan ‘buna garanti veriyorum’ dersen kabul görüşülebilir. Ama değilse lütfen bu dönemde biraz mesafe ile ve telefonla yılbaşı akşamını kutlayacak şekilde hareket etmeye çalışalım.”
Bilim Kurulu üyelerinin bir önemli uyarısı daha var:
Virüs kapalı ortamları seviyor. Ev ortamlarında da yayılma hızının yüksek olduğuna dikkat çekiliyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Kara “ Son yapılan araştırmalarda virüsün ev ortamlarında % 85 oranında etkili olduğu ve yayıldığını tespit ettik. Bu konuda daha dikkatli hareket etmemiz gerekiyor” açıklaması yapmıştı.
Pandemi sıkıntısı öyle görünüyor ki kış boyu srecek. Aşılamanın başlaması ile de az da olsa nefes alabileceğiz.
Fakat, uzmanlar, pandeminin daha birkaç yıl sürebileceğini, bu nedenle de tedbiri elden bırakmamaız gerektiği konusunda uyarı yapıyorlar. “Aşılama başlasa bile virüs bir anda ortadan kalkmayacak” diyorlar.
Her zaman söylediklerimizi yineleyelim:
Gevşememeliyiz. Maske, mesafe ve hijyen ortamını sürdürmeliyiz. Aşı olmaktan da kaçınmamak gerekiyor. Günün birinde özlediğimiz yaşam ortamına yendiden kavuşacağı umudumuzu da yitirmeyelim.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın