Gündemimizde Üniversite öğrencisiyken FETÖ terör örgütü elebaşına salya sümük ağlayarak şiir okuyan avukat Mücteba Kılıç’a AKP tarafından kol kanat gerilmesi ve kendisine mühürlü, Genel Başkan imzalı ‘Başarı Sertifikası’ vermesi var.
Ağlama sanatı ustası tarafından icra edilirse eğer açamayacağı kapı, çözemeyeceği sorun yoktur.
Dış politikada pek bir işe yaramasada iç politikada vazgeçilmez bir propoganda aracıdır.
Iktidarları devirir yeni iktidarlar kurar.
Sosyal meseleleri unutturur ve taze başlangıçlar sunar.
En önemlisi de;
Eski küskunleri barıştırır, okyanus ötesi yeni sayfalar açar.
Konumuz ağlamak ise ağlamanın yarattığı mucizelere bir bakmak lazım.
Bakın ustası tarafından yapılan bu eylemler yakın tarihimizde nelere kadir olmuş.
Yıl 2004
AKP Genel Başkanı Erdoğan, yerel seçimler öncesinde katıldığı toplu nikah töreninde “ağlama annem” adlı şarkının çalınması sonucu hungür hungür ağladı.
Sonuç: AKP %40.16 Oy oranı ile 1. Parti
Yıl 2007
AKP Genel Başkanı Erdoğan genel seçimler öncesi TBMM’deki grup toplantısında İstiklal Marşı’nın sözlerini okudu ve kürsüde canlı yayında ağladı.
Sonuç: AKP %46 .60 Oy oranı ile 1. Parti 341 millet vekili
Yıl 2009
AKP Genel Başkanı Erdoğan, yerel seçimleri öncesinde, “başbakan özel” başlıklı canlı televizyon programına katıldı. Burada kendisinin daha önce okuduğu bir şiirin görüntüsü ekrana geldi. Erdoğan, kendisini şiir okurken izledi ve canlı yayında içini çekerek ağladı.
Sonuç: AKP % 38.80 Oy oranı ile 1. Parti
Yıl 2010
AKP Genel Başkanı Erdoğan, Referandumdan “evet” oyu çıkmasının bıçak sırtında olduğunu biliyordu. İşler bu defa çok daha zordu. Bir kez ağlamak yeterli olmayabilir, beklenen etkiyi yaratmayabilirdi. Bu yüzden bir defa değil, iki defa ağladı.
İlk ağlamasını yine AKP grup toplantısında canlı yayın sırasında gerçekleştiren Erdoğan 12 Eylül’de idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu’nun yazdığı son mektubu okudu ve kendi okuduğu mektuba kendisi ağladı.
İkinci ağlama ise, yine canlı yayınlanan bir televizyon programında geldi. Programda Ahmet Kaya’nın “Şafak Türküsü” şarkısını söylerken görüntüleri yayınlandı. Erdoğan da bu görüntülere bakıp ağladı.
Sonuç: AKP % 57.88 Oy oranı ile kazandı
Yıl 2011
AKP Genel Başkanı Erdoğan 2011 genel seçimlerini de ihmal etmedi. Partisinin grup toplantısında kürsüden gazete haberi okuyup ağladı.
Sonuç : AKP %49.83 Oy oranı ile 1. Parti. 327 milletvekili.
Yıl 2014
AKP Genel Başkanı Erdoğan, yerel seçimleri öncesinde de geleneğe sadık kaldı. Bu defa Mısır’da darbeye direnirken ölen Müslüman Kardeşler üyesi Esma adlı genç kızın mektubuna ağladı. Elbette bu eylemini her zaman olduğu gibi yine katıldığı bir programda, yine bir canlı yayında yaptı.
Seçimler sonrası Erdoğan’ın ne Mısır’daki darbeden, ne de Esma’dan bahsetmemesi ise manidardı.
Sonuç: AKP %45.60 Oy oranı ile 1. Parti
Yıl 2014
AKP Genel Başkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde bu kez kutlu doğum etkinliklerine katlıdı. Burada söylenen türküler üzerine yine canlı yayında ağladı.
Sonuç: AKP %51.79 Oy oranı ile Erdoğan Cumhurbaşkanı.
Yıl 2015 (7 Haziran seçimleri öncesi)
AKP Genel Başkanı Erdoğan’nın bir defa daha iki kez ağlaması gerekiyordu ve iki kez ağladı. Çünkü 7 Haziran seçimleri, AKP için kurulduğu günden beri en sıkıntılı seçimi olacağını biliyordu ve nitekim oldu da.
İlk ağlaması, Şubat ayında gerçekleşti. 28 Şubat konulu bir toplantıda, yine canlı yayında kameralar kendisini izlerken ağladı. İkinci ağlaması ise, hemen seçim öncesine “rastgeldi”. Erdoğan Mayıs ayında Arnavutluk’a yaptığı ziyaret sırasında bir okulda öğrenciler şiir okudu. Tabii ki Erdoğan canlı yayında ikinci kez ağladı.
Yıl 2015 (1 Kasım seçimleri öncesinde)
AKP Genel Başkanı Erdoğan, bu defa ağlamadı ama ağlamanın ne kadar önemli olduğunu ve gençliğinde ne kadar çok ağladığını anlattı.
Katıldığı bir İmam Hatip programında aynen şöyle dedi;
“İstanbul’da tek imam hatip vardı Fatih’te. Ben oradan mezun oldum. Hocalarımız bize şunu derdi. Oğlum buraya niye geldiniz? Okumaya geldik. Oğlum ölü yıkayıcısı mı olacaksınız? Biz ağlardık.”
Sonuç: AKP %49.50 Oy oranı ile 1. Parti 317 milletvekili.
2018 seçimlerine girmek, analizini yapmak veya tartışmak abesle iştigal olur.
Çünkü o yapılan şeye bir seçim demek demokrasiye ve demokrasiye inanan halka yapılacak en büyük hakaret olacaktır.
Özetle:
Gündemde ağlamak var ise seçime hazır olmak gerekir.
Hele hele gündemdeki ağlamaya konu olan zat-ı muhterem avukat eski dost yeni düşmanın eski bir müridi ise sürpriz ittifaklara da hazır durmak gerekir.
Yarın birisi çıkar ve yeni hukuk reformu ile “ben bütün Fethullahçıları affettim” diyecek olursa hiç ama hiç şaşırmayın olur mu?
İktidar partisi ve onun küçük ortağı için koltuk çok ama çok önemli.
Hatta o koltuk bir hayat memat meselesi.
Muhalefet bundan ders çıkarır mı?
Çıkarmıyorsa aptallık ediyor demektir.
Rakibiniz bel altı vuruyorsa sizler nizami bir şekilde kazanamazsınız.
Malzeme çok…
Gidin İşkur önünde işsizlerle birlikte ağlayın.
Gidin çöplükten beslenen emeklilerin yanında emekli ile birlikte ağlayın.
Gidin, tarla, traktör, biçerdöver sahibi iken Suriyeli patrondan asgari ücretle iş isteyen duruma düşen çiftçi ile birlikte ağlayın.
Gidin, daha dün milletin mahremine dolu dolu söver iken, bugün vatan, millet, bayrak temalı reklamları izlemek zorunda kalıp isyan eden vatandaş ile birlikte ağlayın.
Gidin, sahte diploma ile başdanışman olan, sonra yetmezmiş gibi bir devlet bankasına yönetim kurulu üyesi yapılan kişinin vurdum duymazlığına isyan eden diplomalı kağit toplayıcıları ile birlikte ağlayın.
Üç kuruşa talim memur ve işçi ile birlikte ağlayın
Mutfağında aş yerine taş kaynatan ana ile birlikte ağlayın
Bir Amerika, bir Rusya ile mutabakat yapan ve hatalı politikalar sonucunda şehit olan mehmetçiğin annesi babası eşi ve çocukları ile birlikte ağlayın
Samimi veya değil, farketmez.
Biz sizlerden gelen her eylemi yer ve yutarız
Sonra da;
Mum yakar kendi halimize ağlarız
Hep bu oldu
Ve maalesef hep böyle oldu