Yeni normal eski tuzak
Amerika yeniden demokrasi satabilir mi?
Joe Biden yeniden müttefiklerini bir araya getirerek, Çin ve Rusya’ya karşı Demokrasi Cephesi kuracakmış.
Amerika’nın kendi içinde yeniden yapılanmaya gitmeden, dış dünyada, yeniden etkinliğini artıracak bir konum elde etmesi zor görünüyor.
ABD kendi içinde bir üretim devrimi, bir demokrasi devrimi, bir yeni insanlık ufku açacak, insanlığa umut verecek, bir iç değişim yaşamadan, yapacağı her şey; makyajlanmış eski taktiklerden başka bir şey olmayacaktır.
Demokrasi zokasını yiyen ülkeler, Irak, Suriye, Afganistan, Libya, Yugoslavya, Tunus, Yemen, İran ve adını bile tam bilemeyeceğimiz Güney Amerika devletleri yeniden eski tuzağın içine düşerler mi?
Evet bazıları düşer.
Avrupa’dan başlayalım.
Avrupa enerjiyi ucuza mal etmesi, Avrupa için en önemli sorundur. Amerika da Rusya’yı sadece enerji silahı ile vurabilir.
Aslında bu konuda da atı alan, çoktan Üsküdar’ı geçti ama gene de üzerinde düşünmeye değer.
Amerika Avrupa’ya, daha doğrusu Almanya’ya, Rusya’dan enerji almayacaksın. Diyor.
Demokrasi Cephesi kurulmasının ilk şartı; Avrupa’nın Rusya ile ticaret yapmaması ve enerji almaması gerekiyor.
Varsayalım ki Amerika Avrupa’yı kafa kola aldı. Ve Avrupa Rusya ve Çin ile ticaret yapmayacak ve sadece Amerika ile ticaret yapacak! Transatlantik Ticaret Anlaşmasını hayata geçirecekler.
Para kimin parası olacak? Eurodolar meselesi, doların imanını gevretiyor. Dünyada doların aşağı doğru hızla gidiyor olmasının en önemli sebeplerinden birisi de Avrupa parası. Döviz rezervleri ve Euro ile ticaret, hemen hemen ABD Doları ile ticarete eşit olmuş durumda…
Amerika EURO ve Dolar meselesini çözmeden yola koyulamaz. Bu meselenin çözümünde ise, 26 ülkenin çıkarlarının dengelenmesi gerekir. Bir tarafta karar verici, bir tek ABD, öte tarafta 26 karar verici ülke var. Anlaşma çok zor.
ABD ile Avrupa dünya pazarlarını paylaşımında, öyle kolay anlaşamazlar. Çıkar meselesi… Hele bir de Çin gibi çok ucuza mal üreten ve ihraç eden bir güç varsa, bu demokrasi cephesi kolay kurulmaz.
Demokrasi Cephesi kuracak olanın bu işi kuracak sicile sahip olmaması en büyük handikaptır.
Bir başka handikap da Batının dünya genelinde diğer ülkelere tepeden bakma, onları küçümseme gibi büyük hasletlerini de Demokrasi Cephesini içine koyarsanız. Psikolojik unsurları da kenara koymamak gerekir.
Dünya halklarında, ABD ve Batıya karşı büyük bir hınç birikti. Bu öfke öyle birkaç senede söneceğe benzemiyor.
Ülkelerin, bu demokrasi tuzağına artık düşmeyeceği kanaatindeyim.
Amerika masaya, ben sizi yöneteceğim iddiasıyla oturduğu, her masayı devirmek zorunda kalacaktır. Çünkü kendi iç yapısı, sahip olduğu çok uluslu şirketlerin talepleri, hep bu hegemonya dayatmasını gerekli kılacaktır.21 Aralık 2020
Bir yanıt yazın