Amerika’nın Türkiye’ye karşı uygulamaya başladığı yaptırımlar yeni Başkan Biden tarafından da aynen devam ettirilecek mi? Bugünlerde kafalardaki soru bu ve hiç kuşkucusuz bu konu da sürekli tartılıyor.
20 Ocak’ta başkanlık görevini devralacak olan Joe Biden’ın görüşleri hakkında bilgi sahibi olan kaynaklara göre, yeni başkan Amerika’nın dış politikasına yeniden yön verirken Başkan Donald Trump gibi yaptırım seçeneğine başvurmaktan kaçınmayacak.
Hemen vurgulayalım:
Biden de tam bir Türk ve Türkiye düşmanı. Daha önce yaptığı açıklamaları anımsarsak, bugünkü yönetime karşı olduğunu da görmüş oluruz.
Biz, baştan bu yana Amerika’nın hasmane tutumunu hep eleştirenlerin başında geliyoruz. Trump döneminde hep arkadan vurulduk. Suriye’de YPG/ PKK’ya silah ve eğitim desteği veren ve yanı başımızda bir terörist grup oluşturan bir yönetimden “dost ve müttefik” olarak söz edilebilir mi?
Kaldı ki, Amerika’da başlatılan stratejiler yeni gelenlerce de devam ettirilmektedir. Burada bütün çıkar Amerika içindir. Bu nedenle yeni Başkan Biden’in de aynı yolda yürüyeceğini düşünüyoruz.
Yeni Başkan Biden neler yapacak? Konu sadece Türkiye ile de sınırlı değil. Sorunlar çok. Bunların bazılarını bugünkü yazımızda değerlendirmek istedik.
Dış politika uzmanlarının özet görüşü şöyle:
Biden göreve geldiğinde ilk olarak Trump’ın izlediği dış politikaya hızla yeni bir yön verecek, ancak İran ve Çin gibi yaptırımların başlıca hedefi olan ülkelerle ilişkilerde değişikliğe gitmeden önce kapsamlı bir değerlendirmeye gidecek.
Biden’ı bekleyen zorluğun hangi yaptırımları devam ettirip, hangilerini sona erdirmek ya da genişletmek olacağını belirtiyor.
Bazı kaynaklar ise Biden göreve geldikten kısa bir süre sonra mevcut yaptırımların kapsamlı olarak gözden geçirilerek yeni strateji belirleme çalışmalarının başlayacağını söyledi.
Ancak gözden geçirme tamamlanmadan önce bile Biden, yaptırımların ABD’nin temel dış politika araçlarından biri olmaya devam edeceğini net bir dille ortaya koyacak. Yine de bu, Trump’ın “Önce Amerika” hedefiyle yürüttüğü dış politikadan farklı olacak.
Dünyanın ikinci en büyük ekonomisi Çin’e yönelik yaptırımlar da Biden’ın masasındaki en önemli dış politika konularından olacak. Trump seçim kampanyası boyunca Biden’ın Pekin’e boyun eğeceğini iddia etti ancak Biden özellikle insan hakları ihlalleri karşısında çok daha sıkı yaptırımlar uygulama vaadinde bulunuyor.
Bu da Biden’ın Çin’e, Hong Kong, Tibet ve Şincan’daki baskı politikaları nedeniyle daha fazla yaptırım adımı atabileceği ihtimalini gündeme taşıyor.
Biden’ın bir danışmanı, Çin’e yönelik yaptırımların ticari uzlaşmazlıkları çözmek için de kullanılabileceğini söyledi.
Trump’ın Kuzey Kore yönetimiyle uzlaşı sağlama girişimlerinin aksine Biden’ın, Kuzey Kore’yi nükleer silah programını sonlandırmaya zorlamak adına daha katı bir politika izlemesi bekleniyor.
Biden ayrıca seçimlere müdahale iddiaları nedeniyle Rusya’ya da yaptırım uygulayabileceğinin işaretini verdi. Kimliklerini açıklamayan iki kaynağın aktardığına göre, Afganistan’daki Amerikan askerleri ve müttefiklerinin öldürülmesi için Rusya’nın girişimde bulunduğu yönündeki istihbarat doğrultusunda da Rus yönetimine yaptırımı gündeme taşıyabilir. Trump söz konusu iddiaları değerlendirmeye almamıştı.
Trump, liderliği boyunca ABD kurumları arasındaki iletişim zincirini de çoğu kez yok sayarak yeni politikaları Twitter üzerinden açıkladığından, Biden’ın kurumlar arası iletişim ağını da yeniden güçlendirmesi bekleniyor.
Biden’ın bazı yardımcıları ise yaptırımların fazla kullanımının olumsuz sonuçları olacağından endişe duyuyor.
Biden’ın dışişleri bakanı olarak Antony Blinken’i ve ulusal güvenlik danışmanı olarak da Jake Sullivan’ı ataması dış politikada çok taraflılığı ön plana çıkarsa da yaptırımlar da önemli oranda bir azalma kaydedilmeyeceğinin bir işareti olarak yorumlanıyor.
Biden’ın yaptırımlar konusunda en büyük çelişkiyi İran’la yaşaması bekleniyor.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz