Atatürk Devrimleri, modern Türkiye Cumhuriyeti‘nin temelini oluşturmuştur. Bu kapsamda, toplumda öteden beri bazı kesimlere tanınmış olan ayrıcalıklar kaldırılarak “İmtiyazsız sınıfsız kaynaşmış bir kitle!“ hedefinde önemli adımlar atılmıştır.
T.C. Anayasası’nın “Kanun önünde eşitlik“ başlığı altındaki 10. Maddesi:
“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebep-lerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (…) Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sı-nıfa imtiyaz tanınamaz (…)“
Madde, yorum gerektirmeyecek kadar açık ve nettir. Buna göre, hiçbir kişiye, aileye zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Anayasanın bu amir hükmüne rağmen Türkiye’de, hem de yasa koyucu TBMM tarafından imtiyazlı bir sınıf yaratılmıştır.
Bu sınıf, milletvekilleridir.
Türkiye’de milletvekilleri, kendilerinden başka hiç kimseye tanınmamış olan ayrıcalıklara sahip olmuşlardır.
Milletvekillerinin dokunulmazlıkları vardır. Demokrasilerin olmazsa olmazı kürsü dokunul-mazlığı, Türkiye’de kişi dokunulmazlığına dönüşmüştür. Dokunulmazlık zırhına bürünen milletvekillerinin sanki suç işleme özgürlükleri vardır. Suç işleyen milletvekilinin dosyası uygu-lamada milletvekilliği düşene kadar işleme konulmaz. Ama, gerektiğinde muhalif milletvekilleri dokunulmazlıkları kaldırılarak hapse gönderilebilir. TBMM’de bekleyen dokunulmazlık dosyaları arasında, ihaleye fesat karıştırma, kaçakçılık, nitelikli dolandırıcılık, kalpazanlık, resmi evrakta sahtecilik, zimmet, karşılıksız çek ve görevi kötüye kullanma var.
Yani, herhangi bir cezai suç işleyen milletvekiline milletvekilliği süresince dokunulmaz. Ama gerektiğinde sadece muhalif milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılıp hapse gönderile-bilir. Diğerlerinin dosyası tutulur, milletvekilliğinin düşmesi beklenir; düşmezse takibat ya-pılmaz, düşerse de Allah kerim. O zamana kadar ya af çıkar, ya yasa değişir, ya suç zaman-aşımına uğrar, ya da suçlu ölür dosya kapanır.
Milletvekillerinin tek birliktelikleri, aylık ve yolluklarının tespitinde olmaktadır. Gecenin geç saatlerinde verilen bir teklif, alel acele kabul edilerek milletvekili aylık, yolluk ve ödeneklerine ayar verilir.
Aylıkları artırmada şeytanın aklına gelmeyen yollar bulunmakta ve milletin gözünün içine baka baka uygulanmaktadır.
İki yıl milletvekilliği yapanların emekli sayılmaları gibi.
(Sürecek)
“Yeni Sınıf“ Türkiye’de Milletvekili Olmak! (2)
TBMM’de en az iki yıl milletvekilliği yapanlar emekli olmaktadırlar. Yeni seçilen bir millet-vekili mecliste 2 yıl görev yaptıktan sonra yaşı da uygunsa milletvekilliği aylığına ek olarak kesintisiz tam emekli aylığını da almaktadır. Partili Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’ne geçildikten sonra, cumhurbaşkanınca dışarıdan atanan bakanlar milletvekili olmadıkları hal-de, özlük hakları bakımından milletvekilleriyle aynı statüye sahip olduklarından, 2 yıl görev yapmaları halinde milletvekilleri gibi ömür boyu aylık gelir yetkisine sahip olmaktadırlar.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre, Emekli sandığından emekli aylığı alanlar bu kapsamda herhangi bir işte çalışamazlar, çalışırlarsa emekli aylığı alamazlar. SSK ve Bağ-Kur kapsamında emekli aylığı alanlar tekrar bir işte çalışmak isterlerse, SSK için yüzde 30, Bağ-Kur için yüzde 15 Sosyal Güvenlik Destek primi ödemek zorundadırlar. Bu herkes için geçerlidir. Milletin kendisine uygulanan yasa sadece onun vekilleri için uygulanmamaktadır.
Milletvekillerine tanınan ayrıcalık bu kadarla da sınırlı değildir. Sosyal Güvenlik sistemine giren herkes ne kadar çok prim öderse, ne kadar çok yıl prim öderse ona göre aylık bağlanır. Yeni milletvekillerine tanınan kıyak emeklilikte, en az iki yıl milletvekilliği yapan bir kişi, 40 yıl üst kazançtan prim ödeyen ve daha uzun yıllar milletvekilliği yapan bir kişi ile aynı yüksek emekli maaşı alabilmektedir.
Milletvekilleri, kişisel çıkarları için kotardıkları ve Cumhurbaşkanınca da veto edilmeyen bu gayri adil süper emeklilik yasası ile dünya siyaset tarihine geçmeyi başarmışlardır. Milletve-killerinin “Yasama hakkı“nı kendilerine ayrıcalık sağlama yolunda kullanmaları toplum vicda-nıyla alay etmektir.
2020 yılında milletvekili maaşı 24.471,- TL aylık 14.625,- TL emekli aylığı olmak üzere toplam 39.096,- TL olmuştur. Milletvekilleri aylıkları dışında „yolluk“ da almaktadırlar.
Milletvekillleri normal aylıkları ve süper emekli aylıkları yanında başka bir çok yardımdan da yararlanmaktadırlar:
– Vefat etmiş olan milletvekili yakınlarına 12 ay yardım ödenmektedir.
– Yurtiçi ve yurt dışında görev yapan milletvekilleri almış oldukları maaş yanında yolluk ve yevmiye almaktadırlar.
– Milletvekilllerine verilen diplomatik pasaportlar görevlerinin sona ermesi halinde de geçerli-liğini sürdürmektedir. Yani, milletvekili seçilen kişi ömür boyu kırmızı pasaport hakkına sahip olmaktadır.
– Kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı sosyal tesislerden ve konuk evlerinden hiçbir ücret öde-meden faydalanabilmektedirler.
– Milletvekilleri, seçilmeden önceki ticari işlerini sürdürebilmektedirler. Milletvekilliğinin avantajları, ticari işlerinin daha da geliştirilmesine olanak sağlamaktatadır.
– İktidar partisi milletvekilleri ile, iktidardaki parti lehine duruş sergileyen sözde muhalefet partisi milletvekilleri kamu ihaleleri havucuyla ödüllendirilmektedirler.
– Bazı milletvekillerinin 4-5 yerden maaş aldıkları da ortaya çıkmıştır. Örneğin, AKP Yozgat Milletvekili Abdülkadir Akgül, vekil maaşı haricinde 4 ayrı yerden 75 bin lira maaş aldığı iddialarını: “Ben kaliteli adamım, 150 alıyorum, ne 75’i be!” şeklinde yanıtlamıştır. Böyece, siyaseti meslek edinenlerden de yeni zenginler yaratılmaktadır.
– Her konuda ayrıcalık ve öncelik milletvekilleri için olağan sayılmaktadır. Covid-19 salgını nedeniyle sıradan vatandaş koronavirüs testi yaptıramazken, milletvekilleri istedikleri zaman test yaptırabilmektedirler.
– Yeniden seçilemeyen iktidar partisi milletvekilleri de kamu kurumlarının yönetim kurullarına atanarak ortada bırakılmamaktadır. Örneğin, eski Küthya milletvekili Vural Kavuncu Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi rektörlüğüne, Ankara eski milletvekili Cevdet Erdöl, İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi rektörlüğüne, eski Ankara milletvekili Aşkın Asan, Avrasya Üniversitesi rektörlüğüne, eski Edirne milletvekili Necdet Budak, Ege Üniversitesi rektölüğüne, eski Ankara milletvekili Nükhet Hotar, 9 Eylül Üniversitesi rektörlüğüne, eski Şanlıurfa milletvekili Mazhar Bağlı Hacı Bektaş Veli Üniversitesi rektörlüğüne atanmışlardır.
(sürecek)
Bir yanıt yazın