Amacına ulaşmayan “10 Aralık İnsan Hakları Günü” ne ilişkin bir kaç tümce…

- İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünyadaki devletler "bireylere tanınan hak ve özgürlükler"in güvence altına alınması konusunda BM  İnsan Hakları Komisyonu tarafından Haziran 1948’de hazırlandı, - 10 aralik dunya insan haklari gunu

– İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünyadaki devletler “bireylere tanınan hak ve özgürlükler”in güvence altına alınması konusunda BM  İnsan Hakları Komisyonu tarafından Haziran 1948’de hazırlandı,

10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler  Genel Kurulun Paris’te yapılan oturumunda kabul edilmişti….

– Bildiri, Guinness Rekorlar Kitabı tarafından 501 farklı dile tercüme edildikten sonra “En Çok Tercüme Edilen Belge” olarak kayıtlara geçmiştir.   

Bildirinin 1.Maddesi : Bütün insanlar hür ve eşit doğarlar. Akıl ve vicdan sahibidirler; birbirlerine karşı kardeşçe davranmalıdırlar. 

-Böyle yazmış olsa da * “Demokrasi ” götürme adına Afganistan,Irak,Libya,Yemen  gibi bir çok ülkede insanlar  ” İnsan Hakları “ndan daha da mahrum hale getirilmiştir.

* Her nedense BM’lerde gücü elinde tutan demokrasi havarisi emperyalist  devletler  Arap Yarımadası’ndaki krallık ve  emirliklere  “İnsan Hakları”nın güvencesi olan demokrasiyi götüremediler.

- İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünyadaki devletler "bireylere tanınan hak ve özgürlükler"in güvence altına alınması konusunda BM  İnsan Hakları Komisyonu tarafından Haziran 1948’de hazırlandı, - insan haklari

Çıkarım: – Emperyalizmin bir enstrümanı  olarak kullanılan Demokrasi ve  İnsan Hakları ” oynak merkezli “ kavramlar olduğu anlaşılmaktadır.- Büyük güçlerin çıkarına göre merkezi değişmektedir.

- İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünyadaki devletler "bireylere tanınan hak ve özgürlükler"in güvence altına alınması konusunda BM  İnsan Hakları Komisyonu tarafından Haziran 1948’de hazırlandı, - insan haklari

Yorumlar

  1. Dr. Suavi TUNCAY- TÜRKBİLİM EDİTÖRÜ avatarı
    Dr. Suavi TUNCAY- TÜRKBİLİM EDİTÖRÜ

    İnsan doğuşuyla beraber her canlıdan üstün yaratılmıştır. Ancak insanlar arasında oluşturulan farklılıklar aslında patolojik bir algı yanılsamasından başka bir şey değildir. Bunu özellikle yapanlar ne yazık ki bu güzel ülkeyi yönetme erkini ele alanlar ve buna destek olanlardır. Bu düşüncemiz bir partiye yönelik değil tam tersine güç temerküzüne ulaşan zihinsel açılardan da üstünlük sendromuna yenik düşen yapılardır..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir