İkinci el borç piyasası
Eminim, başlığı okuyan okuyucunun, ilk aklına gelen; “bu ikinci el borç piyasası da neymiş, ikinci el oto piyasasını biliyoruz da ikinci el borç da ne”
Finans kapital, bir bilim olmamasına ve derin bir spekülasyonlar düzeni olmasına karşın, kendisine bilim muamelesi yapılmasının sebebi; servet sınıfının ideolojik hakimiyetinden ileri gelir.
Finansal Mühendislik diye, kâğıt alıp kâğıt satmanın, üretmeden kar etmenin mühendisliğinden söz ederler.
Finans kapital bir borçlanmalar dünyasıdır. Olmayan sermayenin varmış gibi işlem gördüğü bir dünya…
İkinci el borcun çeşitleri çok ama biz en önemlisinden başlayalım.
Bildiğiniz gibi finans kapitalde, ekonomiye karşılık gelen parayı o ülkenin imtiyazlı, servet sahipleri üretirler. Ticari bankalar, gölge bankalar, yani fonlar, itibari para üretirler.
Merkez Bankası, sadece ekonomiye karşılık gelen paranın, %15’ini Banknot olarak üretir. Merkez bankasının parasına Banknot denir. İmtiyazlı zümrelerin ürettiği paraya, itibari para, kaydi para, ya da kredi parası (banka parası) denir.
Tüm spekülasyonların kaynağı bu itibari para üretme sisteminden kuvvet bulur.
İtibari para, bir sözleşme karşılığında üretilir. Bir başka ifadeyle, bir teminata karşı üretilir. Örnek; benim saatim beş bin lira eder diye belirtirim, banka benim bu saatime karşılık, bana beş bin lira kredi verir. Aslında benim sat çok daha aşağı bir değerde olsa da…
Verdiği bu krediye karşılık, bir faiz tahakkuk ettirir. Ben borcumu faizi ile birlikte ödediğimde, benim borcumu, banka, bilgisayarda dijital olarak kaydettiği için, borcumu bilgisayardan siler. Elde ettiği faizin parasını, merkez bankasından banknot olarak (sinyoraj geliri) tahsil eder.
İş burada bitmez. Benim borçlu olduğum sürece, benim borcumu, bir başkasına bir bedel karşılığında, banka satar. İşte bu borcun, ikinci kere, kullanma işine, ikinci el borç piyasası denir.
Ve böylece benim borç, piyasada serbest dolaşıma girer. Buna borçların serbest dolaşımı denir. Ne zaman ki, borç alanlardan biri, borcunu ödemez ise, bu sefer BORÇ TAHSİL ETME ENDÜSTRİSİ DEVREYE girer.
Borcunu ödemeyenin borcu, banka tarafından bir başkasına dada düşük bedelle, borç tahsil etme şirketine satılır. Borç tahsil şirketi tahsilatı yapmak için yasal/yasal olmayan araçlar kullanır.
Ekonomiye karşılık gelen para, devlet tarafında üretilmediği, spekülasyonların önlenmediği koşullarda, ne enflasyon düşer ne de halkın kurumlar üzerinde bir denetimi olur.
Sizi şaşırtacağına inandığım bir konuya da değinerek finans dünyasını nasıl bir dünya olduğu konusunda biraz daha yol almış olalım.
Devletin Hazinesi, Merkez Bankasından doğrudan para alamaz. Lizbon Antlaşması 123. Merkez Bankası ticari bankalara para satar, ticari bankalar da bu paraları faizinin üzerine kendi faizini de koyarak Hazineye, yani devlete satar.
Dünya imtiyazlı servet sahiplerinin dünyasıdır. Biz de sanırız ki seçtiklerimiz bizi yönetir. Nerdeee!
7 Aralık 2020
Bir yanıt yazın