Bir tohum toprağa düşmeye görsün….
Neler olur neler…
Bir tohum düştü gönlümüze, atadan kalan,
Işığa doğru yönelirken, fide oldu, yaprak oldu, taç oldu, meyve oldu…
Güvenilir ellerde, yiyenlere şifa, gelecek nesillere ulaşmak için yeniden tohum oldu.
Yerel Tohumlar Çıkınlarda saklanıyordu ilk tanıştığımızda,
Daha çok kadınlardı onları saklayan.
Çeşit çeşit biberler, domatesler, fasulyeler, meyve çekirdekleri, mısırlar..
‘’Şimdi görev bizim’’ dedik.
Gittiğimiz her köyde gördüğümüz her kapıyı çaldık.
Gülerek karşılasalar da bizi, bir merak vardı içlerinde.
Şehirli kadınlar ne istiyordu onlardan ?
Neden istiyorlardı tohumlarını ?
Ne anlardı bu kadınlar tohumdan, topraktan, üretmekten?
Önce birbirimizi tanıdık, biz sustuk onlar konuştu,
ne çok dertleri vardı, ne çok işleri vardı.
Onları gördükçe ‘’yorulduk’’ demeye utandık.
Tohumların çoğu nenelerinden kalmış, kızlarına, torunlarına ulaşmış, kim bilir kaç kuşak doyurup bize kadar gelmişti.
Sağlıklı üretmeyi, sağlıklı beslenmeyi onlarda istiyordu ancak bir sorun vardı.
Pazara getirdikleri atalık tohum ürünlerini satabilecekler miydi ?
Öyle ya, şehirli insanlar yamuk yumuk, kurt yemiş elmaları, domatesleri beğenmiyordu.
Pazar yeri bulsalar, onlara sahip çıkan olsa, hiç olmazsa mazot parasını kurtarsa üretmeye ve daha çok yerel tohum ekmeye hazırdılar.
Bir Avuç Vatansever
Bir Avuç Vatansever
Bir Avuç Vatansever
Umut olduk onlara, ışık olduk, söz verdik çıktık yola.
Biz güvenelim istedik, onlar güvenmek istedi; hayat her ikisini de oluşturmak için bizden zaman istedi.
Daha çok çalışmaya başladık, daha çok üreticiye ulaşmak için hızımızı hiç kesmedik.
Yaptıklarımıza ”uçuk hayaller” olarak bakanlar oldu,
Ama biz inandık, yolda ayağımıza takılan sorunları yine birlikte el ele vererek çözdük.
Yakında, tarım eğitimlerinin, önce eğiticilerle başlayıp, uygulama alanlarında öğrencilerle tohumdan, fideye ve hasat döneminde de imece ile devam etmesini hedefliyoruz.
Bir tohumun direnciyle devam ediyoruz yolumuza.
BİZ KİMİZ ?
Herkesin güvenli gıdaya ulaşabilmesini sağlamak, gelecek nesillere atalık-yerel tohumları aynı değerde bırakmak isteyen,
Tohumun, toprağın, suyun ve bir tek ağacın önemini kavrayan,
Bir tohumla başlayıp, bir tohumun inancıyla kurda, kuşa, aşa yetmeye, yeniden toprağa dönüp tohum olmaya, gelecek nesillere tam bağımsızlık ilkesiyle bir mücadele azmi aşılamaya ve Zehirsiz Tarım Okullarının yolunu açmaya karar veren,
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ‘’Milli Ekonominin Temeli Tarımdır’’ sözlerine inanan,
Hayallerini hedeflerine dönüştüren,
Bir tohumun direnciyle toprağa tutunan,
Tam Bağımsızlık ilkesi ile yol alan,
‘’Üreten Köylüyü yeniden Milletin Efendisi’ yapma yolunda gayret gösteren,
Yerel-Atalık tohumların miras değil, emanet olduğunu anlatan,
BİR AVUÇ VATANSEVER…
Ebru Oğuzhan Yeter
Bir yanıt yazın