Ekonomik büyümede Çin’i bile solladık, Merkez Bankamız dolar dolu, Batı bizi kıskanıyor. Gibi afakı sözler nedense tükendi. Ayaklar yer basmaya başladı. Vatandaşa; “Biz bize yeteriz “dedik İBAN gönderdik. O da kesmedi. Kıbrıs’ta Maraş’a pikniğe 7 uçakla gittik. İtibardan taviz olmaz dedik. Olmadı olmuyor. Doluya koyduk almadı, boşa koyduk dolmadı.
Sonunda, Cumhurbaşkanımız diyor ki ;”Yaşadığımız kritik dönemin ruhuna uygun şekilde, gerekiyorsa devlet ve millet olarak fedakarlık yapmaktan, acı da olsa doğru reçeteleri uygulamaktan kaçınmayacağız!..”
Elbette bu millet ülkesinin zor anında devletinin yanında olmayı bilir ve sever. Sn. Erdoğan ve AKP’ye bu asil millet, Türk siyasi tarihinde görülmeyen bir çoğunlukla kimseye vermediği yetkiyi verdi. Koalisyonlara muhtaç ettirmedi. Anayasayı bile tek başına değiştirme şansını verdi. Bunu da en çok fakir-fukara denen yoksulluk sınırının altında, açlık sınırında olan ve çalışan kesim sağladı
Bu insanların suçu, size GÜVEN duymaları mıydı?
2.350 TL asgari ücretle, kimi emeklilerin 1.500 TL emekli maaşı alırken en basit ev kirası 1.500 TL iken; vatandaşın bundan daha ACI REÇETESİ ne ola ki?
Vatandaşın durumu bu iken; ACIYI nasıl BAL eylesin?
Acı reçeteyi, 18 yıldır devletin balını yiyenlere kesmeniz gerekmez mi?
Desteklediği Parti teşkilatlarında görev alıp, kendi partisinin beledivelerinden maaş alan, bunlara maaş ödeyen zatı muhteremlere kesmek gerekmez mi?
Teşkilatçılık GÖNÜL işidir diyerek, GÖTÜR işi yapanlara acı reçete kesilmesi gerekmez mi?
Acı REÇETENİN adresi, devletin ballı ihalelerini alan, milyarlık vergi iadelerinden sıyıranlar olmaz mı?
Her nasıl oluyorsa; aylık maaşı 4-5-6 bin lira olan ama bindiği araba 500-600 bin lira, oturduğu ev milyon TL’lik olanlara kesemez misiniz?
Bir tek kepçesi dahi olmayanların 10 bin TL’lik işi 100 bin TL’ye alıp taşeronlara yaptıranlara ACI REÇETE uygulanamaz mı?
Özetle bu ülkenin balını-kaymağını şimdiye kadar haksız olarak kim yediyse, kimler yedirdiyse ACISINI da onlar çekmesin mi?
Bu asil millet, kamu parasıyla hava basanlardan, makam, şan ve şöhret sahibi olup milyar liraları zahmetsizce toplayanlardan rahatsızdır, bedduacıdır.
Elbette bu onurlu millet, 7’den 70’e gerektiği zaman malıyla, canıyla ve kanıyla devletinin yanında olmasını bilir.
Ne olur bu necip milletin bu özelliğini istismar etmeyiniz. Kemerinde sıkacak delik kalmadı artık. Vatan millet, din sömürüsünden vaz geçinde; ne ettik, nasıl bir hata yaptık da ülkeyi: ACI REÇETE konumuna getirdik diye düşünün.
Vatandaş sizi, yanlış ekonominin, yanlı siyasetin, siyasallaştırılan hukukun neticesinde buralara geldiğinizi düşünmeye başladı.
Vatan, millet, dış güçler, illet, çukur siyasetinden ve edebiyatından hızla uzaklaşın; aykırı seslere de değer verin, her şeyi biz biliriz mantığından da vaz geçin.
Yanlış ve hatalı ekonominin faturasını bu asil millete yıkmaya ve ACI REÇETEYİ uygulamaya kalkmayın. Sofradan doyanlar, sofrayı da kaldırsınlar.
Esen kalınız. Nazım PEKER
Bir yanıt yazın