ABD’de 59. Başkanlık seçimlerinin sonuçlanmasıyla ABD’nin 46. Başkanı Demokrat Joe Biden’a dünya liderlerinden kendisine ve yardımcısı Kamala Harris’e tebrik mesajları gelmeye başlamıştır. CHP Genel Bakanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu da Biden ve yardımcısı Harris’i tebrik etmiştir. Bunda bir sakınca yoktur. Fakat farklı bir durum olduğunun da kamuoyu tarafından bilinmesinde yarar vardır.
Joe Biden seçimlerdeki rakibi Kamala Harris’i yardımcısı olarak seçmiştir. Böylece Harris, ülkenin ilk siyah başkan yardımcısı olmuştur. Önümüzdeki yıllar ne gösterir bilinmez ama ABD’nin en yaşlı Başkanı’na bir şey olması durumunda ABD Başkanı olacaktır.
Harris, 1915 olaylarının Ermeni soykırımı olarak tanınması için çalışan bir siyasetçidir. Geçen yıl senatörler Bob Menendez ve Ted Cruz ile birlikte ABD Senatosu’na 1915 olaylarının soykırım olarak tanınması için önerge vermiştir. Jamaikalı baba ve Hindistan kökenli annenin çocuğu olarak 1964’te Kaliforniya’da doğmuştur. Bir siyahi olarak sözde Ermeni soykırımının tanınması için çalışan ilk siyasetçilerden biridir. Sözde Ermeni soykırımı konusundaki hassasiyetini şöyle belirtmiştir:
“Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1915’ten 1923’e kadar gerçekleştirilen Ermeni soykırımı, yaklaşık 2 milyon Ermeni’nin zorla tehcir edilmesiyle sonuçlandı ve bunlardan 1,5 milyonu öldürüldü. Tekrarlamamak için geçmiş hakkında her zaman rahatsız edici gerçekleri söylemeliyiz. İnsanlığın en karanlık bölümlerinden biri olan Ermeni soykırımını tanıyarak, nefret etmek için hayatlarını listeleyenleri onurlandırıyoruz ve tehdit edildikleri her yerde insan haklarını savunma taahhüdümüzü yeniden teyit ediyoruz… İnsanlık tarihinin en karanlık zamanlarından biri olan Ermeni soykırımının uygun bir şekilde tanınması için Ermeni toplumunun yanında olacağım.” )
Başkan Trump soykırım dememiştir ama Biden “soykırım” (genocide) diyeceğini seçim öncesi açıklamıştır. Seçmiş olduğu yardımcısı da sözde Ermeni soykırımına destek veren biridir. Biden, 1915 olaylarının yıldönümünde yaptığı açıklamada “Ermeni soykırımı” ifadesini kullanmıştır. Biden, “Ermeni soykırımını tanıyan kararı destekleme sözü veriyorum” demiştir. (If elected, I pledge to support a resolution recognizing the Armenian Genocide and will make universal human rights a top priority for my administration)
Biden’ın bu konudaki görüşü bellidir: “Çocuklarımızı soykırım hakkında aydınlatmaz, anmaz ve öğretmezsek, ‘bir daha asla’ kelimesi anlamı yitirir. Gerçekler gelecek nesiller için olduğu kadar açık olmalıdır. 1900’lü yılların başlarında Osmanlı İmparatorluğu tarafından tahminen 3 milyon Ermeni, Asur ve Yunanlı öldürüldü, ancak Türkiye Cumhuriyeti katliamı siyasi nedenlerle soykırım olarak nitelendirmek konusunda isteksiz davrandı. Cumhurbaşkanı Trump yaptığı açıklamada, katliamı 20. yüzyılın en büyük kitlesel gaddarlıklarından biri olarak nitelendirdi ve eski Cumhurbaşkanı Obama, kampanyasında tanıma sözü vermesine rağmen katliamı soykırım olarak ilan etmedi.” (An estimated 3 million Armenians, Assyrians and Greeks were killed by the Ottoman Empire in the early 1900s, though presidents have been reluctant to label the massacre a genocide for political reasons)
Biden, Haris ve sözde soykırıma destek veren senatörler yeterince aydınlatılmadığı için Ermeni propagandasının etkisi altında kalmaktadırlar. Bu senatörleri bilgilendirmezsek, Biden sözde soykırımı 24 Nisan 2021’de tanıyacak, arkası da çorap söküğü gibi gelecektir. Barack Obama, 2008’de Başkan seçilmeden önceki seçimlerde sözde Ermeni soykırımını tanıyacağını söylemiştir ama göreve geldikten sonra soykırım ifadesini kullanmamıştır.
Türkiye, ABD’de sözde Ermeni soykırımı karar tasarısı ile yaptırım tasarısı Temsilciler Meclisi’nde oylanırken dikkat çekici durumlarla karşılaşmıştır. ABD’deki ara seçimlerde, Demokrat Partili Müslüman adaylar Arap kökenli Rashida Tlaib ve Ilhan Omar ABD’nin Michigan ve Minnesota eyaletlerinden Temsilciler Meclisi üyeliğine seçilmişlerdir. Böylece Tlaib ve Omar ABD Kongresi’nin ilk kadın Müslüman üyeleri olmuşlardır. Bunlardan Ilhan Omar ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birlikte çekilmiş fotoğrafı da vardır.
Dikkatimi çeken husus, hayır oyu veren 11 Temsilciler Meclisi üyesi arasında iki Müslüman üyenin bulunmamasıdır. Üstelik bunlardan biri Filistin kökenlidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu’nda Filistin haritasını göstererek Filistinlilere sahip çıkmıştır ama Filistin kökenli Arap Temsilciler Meclisi üyesi Rashida Thalib Türkiye aleyhine oy kullandığı için ANCA tarafından kendisine teşekkür edilmiştir. Tlalib, kendisine gönderilen “Deputy Rashida Tlaib, Photographs of nine Turkish citizens who lost their lives to vote against the bill that you use Turkey is attached” mesajına cevap bile vermemiştir.
Somali kökenli Müslüman İlhan Omar sözde Ermeni soykırım tasarısına olumlu oy verirken Türkiye’nin Somali’nin IMF’ye olan borçlarını ödeyecek olması yaman bir çelişkidir. Sanırım bu durum belki bilinmiyor olabilir. Ama madem bu borcu ödüyoruz, en azından aşağıdaki adresine bu ödemeyi Türkiye Cumhuriyeti’nin yaptığını kendisine hatırlatalım. Mail adresine ulaşamadım ama posta adresine mektup yazarak görevimi bir Türk vatandaşı olarak yaptım. Adresi aşağıdadır.
Ermeni terörüne 40’tan fazla diplomatını şehit vermiş Dışişleri Bakanlığı’mızın öncülüğünde 24 Nisan 2021 tarihinden önce sivil toplum kuruluşlarının harekete geçirilmesinde fayda vardır. “Yalana karşı topyekun mücadele” edilmemesi durumunda Türkiye’yi zorluklar beklemektedir. Bir mahkeme kararıyla ödeyeceğimiz tazminatlarla, Sevr (Sevres) Anlaşması esas alınarak talep edilecek topraklarla karşı karşıya kalabiliriz. ABD’nin de sözde soykırımı tanımasının ardından Türkiye’den tazminat talebi geleceği açıktır.
Çünkü şimdiden Kilikya Katolikosu I. Aram, “29 Nisan 2020 tarihinde Ermeni soykırımı demek sadece kınama değil, tazminat talebi de demektir” demiştir. Kanada Ermenilerinin Horizon haftalık gazetesi genel yayın yönetmeni Vahakn Karakachian’a konuşan I. Aram, “ Geçtiğimiz yıllarda Ermeni Devrimci Federasyonu (Taşnaksutyun) Partisi Hay Dat (Ermeni Davası) komisyonlarının sürdürdükleri çalışmalar sayesinde onlarca devlet ile hükümet Ermeni soykırımını tanıdı. Bu tanıma, yoğun çalışmalar neticesi oldu. Dolayısıyla tazminat talep ettiğimizi de dile getirmemiz gerekir” açıklaması sanırım ilgililerin dikkatinden kaçmıştır. Ama ben hatırlatıyorum. )
Yazıları posta kutunda oku