Richter ölçeğine göre yedi şiddetinde bir deprem sekiz gün önce Türkiye ve Yunanistan’ın Ege bölgesini vurup 100’den fazla kişiyi öldürdüğünde, neredeyse tüm uzmanların yaklaşmakta olduğunu söylediği bir felakete odaklanıldı.
Türkiye’nin en büyük şehri İstanbul’da 15 milyon insan, Kuzey Anadolu Fayı (KAF) boyunca tüm ilçelerin çökmesine neden olabilecek ve deniz kenarındaki mahallelerde tsunamiyi tetikleyebilecek büyük depremi bekliyor.
Avrasya ile Anadolu kıtasını birbirinden ayıran ve İstanbul kıyılarına 24 km uzaklıktaki Marmara Denizi’nden geçen büyük bir fay olan KAF, her yıl 2,4 cm hızla kayıyor. Bu oldukça hızlı – ve sonunda bir deprem olarak serbest bırakılması gereken baskı oluşturuyor.
Plaka, 1939’dan beri doğudan başlayan noktalarda çatırdıyor ve bir dizi depremle aşamalı olarak batıya doğru ilerliyor.
Son büyük sarsıntı 1999’da İzmit ve Düzce kentlerinde meydana geldi ve 17.000’den fazla kişi öldü. İstanbul Teknik Üniversitesi jeoloji mühendisi Gülşen Uçarkuş, geçen yıl Eylül ayında, İstanbul’u orta şiddette (5,8) bir depremin vurduğunu ve bunun daha büyük bir depremin gelmekte olduğuna dair bir uyarı olduğunu söyledi.
Dr Ucarkus: “Jeologlar olarak endişeliydik çünkü bu faydaki gerilimin arttığını söylüyor. Genellikle küçük depremler meydana gelirse insanlar, meydana gelen gerginliği azaltacağını varsayarlar. Tam aksine. Neredeyse 150 yıldır bir masayı duvara dayadığınızı hayal edin.” şeklinde konuştu ve devam etti “Depremlerin doğudan batıya doğru domino tarzı ilerlemesi, şimdi İstanbul’un güneyinde, Marmara Denizi’nin girişinde durdu. Bir sonraki depremin Marmara denizinde olacağından eminiz. “
İstanbul’un kayıtları 2500 yıl öncesine dayanıyor ve her 150 yılda bir, yıkıcı bir depremin ardından meydana gelen depremi listeliyor. Şehrin 1894’teki son büyük depremi 1300’den fazla insanı öldürdü ve 1,5 metrelik bir tsunamiye neden oldu.
İstanbul’un antik surları hepsine dayanmasına rağmen, 6. yüzyıla ait Ayasofya defalarca yıkıldı. Şehrin daha yeni binalarının daha az dayanıklı olması muhtemeldir. 1999 depreminden sonra bina yönetmelikleri sıkılaştırılmış olmasına rağmen eski binalar için geriye dönük olarak uygulanmadı.
30 Ekim’de meydana gelen depremde 17 binanın yıkıldığı İzmir’de, on yıl öncesine ait meclis raporlarında sarsıntı durumunda bu binalardan en az üçünün yüksek risk altında olduğu belirtilmiş. Yetkililer raporlarla hiçbir şey yapmamış gibi görünüyor.
Bu hafta İstanbul belediyesi, büyük bir depremin 200 metreye kadar iç bölgeleri sular altında bırakacak bir tsunamiyi tetikleyebileceğini gösteren bir çalışma yayınladı. Tahminlere göre yaklaşık 48.000 bina yıkılacak veya ağır hasar görecek, 192.000 bina daha orta düzeyde hasar görecek ve şehrin yollarının üçte biri kapanacak.
Çalışmada ekonomik kaybın 120 milyar TL olacağı ve depremin gece yaşanması durumunda can kaybının daha fazla olacağı belirtiliyor.