Azerbaycan, daha önce işgal edilen Dağlık Karabağ’daki topraklarını kurtarmak için var gücü ile çalışıyor. Bugüne kadar birçok yer işgalden kurtarıldı. Ermeni çeteciler bozguna uğradı. Bu satırlar yazılıncaya kadar sağlanan 4 ateşkes Ermenilerce bozuldu.
Sorun şu noktada:
Tarafların masaya oturması sağlanamıyor. Daha da önemlisi Ermeniler, işgal ettikleri toprakları bırakmalı. Başka türlü de bölgede barışın sağlanması mümkün değil. Hadi diyelim taraflar masaya oturdu. Ne olacak? Rusya yine oylamaya ve işgal toprakların Ermenistan tarafına kalmasını isteyecek.
Bu tam bir ipe un serme, zaman kazanmadan başka bir şey değildir.
Türkiye’nin de bu grupta yer almasının istenmesi tam bir politika cambazlığıdır. Böylece Rusya, Türkiye ile olan iyi ilişkilerinin de sürdürülmesini hedeflemiş görünüyor.
Rusya, kilit rol oynuyor. Çünkü, Ermeniler işgal ettikleri Karabağ topraklarını Rusya’nın desteği ile sağladılar. Rusya, istemiş olsa Ermenistan’ın bu topraklarda barınması mümkün değil.
O halde ne yapılmalı?
Rusya, Ermenilerin arkasında durmasın. İşgal edilmiş toprakların gerçek sahiplerine verilmesi yönünde olumlu adımlar atsın. Bu sağlanamadığı süre için havanda su dövülür. Bu nedenle biz “Dağlık Karabağ konusunda Rusya ipe un seriyor” görüşündeyiz.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Dağlık Karabağ’da sorunun çözümü için Türkiye ile ortak çalışmalara devam edeceklerini bildirdi.
Türkiye’nin isteği de belli:
“Dağlık Karabağ Ermeni işgalinden kurtarılmalıdır.”
Azerbaycan-Ermenistan cephe hattında çatışmalar devam ederken Ermenistan ordusu ateşkes ihlallerini sürdürüyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in daha önce yaptığı açıklamada Dağlık Karabağ sorununun çözümü için oluşturulan Minsk Grubu toplantılarında Türkiye’nin de olması gerektiğini söylemesinin ardından Rusya’dan Türkiye konusunda yeni açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Rus basınına yaptığı açıklamada, Bakü ve Erivan tarafının istişare için aynı masaya oturması konusunda Türkiye ile ortak çalıştıklarını söyledi.
Putin’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile telefon görüşmeleri yaptığını söyleyen Lavrov, ‘Bu konu 27 Ekim’de Putin ile Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki telefon konuşmasında, Azerbaycan ve Ermenistan liderleriyle kurulan düzenli temaslarda ele alındı. Bu konudaki tutumumuzu çeşitli kanallar üzerinden bildirmeye kararlılıkla devam ediyoruz” dedi.
Dağlık Karabağ’da sorunun çözümüne yönelik müzakereleri sürdürme niyetlerinin olduğunu ifade eden Lavrov’un açıklamaları şöyle:,
“Devlet Başkanı Putin, Dağlık Karabağ’daki durumun normalleşmesi için her gün arabuluculuk çalışmaları yapıyor. Putin’in inisiyatifiyle Ekim ayının başlarında insani ateşkes konusunda mutabakat sağlandı. AGİT Minsk Grubu eş başkanlığındaki partnerlerimiz Fransa ve ABD’yle birlikte yapılan çalışmalar da dahil mutabakatın tümüyle uygulanması için elimizden geleni yapıyoruz. “Siyasi çözüm için olası seçenekleri sunuyoruz. Bakü ve Erivan’ın nihayetinde yapıcı yaklaşım sergileyeceğini, askeri faaliyetlerin sona ereceğini ve Karabağ’daki sürecin siyasi zemine gireceğini umuyoruz” dedi. İstikrarlı bir ateşkese ulaşmanın yakın zamanda mümkün olmasa da bölgedeki tüm etkinliklerini sürdürmeye devam edecek. Askeri senaryonun daha da öteye taşınmasının durdurmak, Bakü ve Erivan taraflarını masaya oturtmak ve taraflar arasında diyalog kurdurmayı sağlamak için Türk ortaklarımızla beraber çalışacağız.”
Dikkat edilecek olursa hep laf ebeliği ve oyalamaca var. Çözüme yönelik hiçbir hareket yok.
Kardeşim, ortada işgal edilmiş topraklar var. BM tarafından da bu böyle dile getiriliyor. İşgal toprakları gerçek sahiplerine verilmedikçe bu bölgede barış sağlanabilir mi?
Kaldı ki, bugüne kadar sağlanan ateşkes anlaşmalarını bozan taraf da ortada. Sivil yerleşim birimlerini füzelerle vuran, sivil halkı katleden Ermenistan aynı zamanda bir insanlık ve savaş suçu da işlemedi mi? Halen de bu suçu işlemeye devam ediyor.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev açık konuştu:
“İşgal edilen topraklarımızı yeniden kazanmadan mücadeleyi bırakmayacağız. Masada da bu gerçeklemedikçe savaş sürecektir.”
Böyle bir ortamda barış nasıl sağlanabilir?
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın